Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

BİR İŞİN YAPILMASINA VEYA YAPILMAMASINA İLİŞKİN İLÂMLARIN İCRASINA MUHALEFET EDENLERİN CEZASI

BİR İŞİN YAPILMASINA VEYA YAPILMAMASINA İLİŞKİN İLÂMLARIN İCRASINA MUHALEFET EDENLERİN CEZASI

1. Giriş

 

Türk Hukuk Sisteminde; para ve teminat alacaklarının haricinde, bir işin yapılması veya yapılmamasına ilişkin ilamlar icra takibine konu olabilmekte olup bunlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (“İİK”) 30. maddesinde düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 30. maddesi “Bir İşin Yapılmasına veya Yapılmamasına Dair Olan İlâmları” oluşturmaktadır. İcra takibine konulan ilâmın konusu, borçlu tarafından bir işin yapılması veya yapılmaması olması halinde, icra müdürlüğü tarafından borçluya İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği’nin 19’uncu maddesi hükmü uyarınca, Örnek 4-5 no’lu icra emri gönderilir. Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen, ilam gereğini yerine getirmeyip, ödeme emrine muhalefet ederse borçlunun İİK m.343 kapsamında cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

2. Bir İşin Yapılmasına veya Yapılmamasına İlişkin İlâmlar

 

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 294. maddesinde de belirtildiği üzere; Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Hüküm, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karardır. İlam ise HMK m.301’de düzenlenen taraflardan her birine verilen hüküm nüshası olarak nitelendirilmiştir.

 

Bir işin yapılmasına ilişkin ilâm ile ifade edilmek istenen, alacaklının talebi üzerine, mahkemenin borçluyu belirli bir işi yapmaya mahkûm ettiği ilâmdır. [1]

 

Bir işin yapılmasına ilişkin ilamlarda, İİK m.24’te düzenlenen taşınır teslimine ilişkin ilamların icrasında da olduğu gibi, ilam konusunu teşkil eden işin aynen yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda; bir işin yapılmasına ilişkin ilamların icrasının, ayni bir icra olduğunu söylemek mümkündür. Bir işin yapılmasına ilişkin ilamların icrası her ne kadar ayni bir icra olması yönünden taşınırın teslimine ilişkin olan ilamlara benzese de; borçlu ilâmın gereğini aynen yerine getirmezse taşınırın tesliminde olduğu gibi ilâmdaki alacak para borcuna dönüşemeyecektir. Bir işin yapılması hakkındaki ilamda; ilam konusu şeyin yerine getirilmesi amaçlanmış olup İİK’da yer alan düzenlemeler de bu yöndedir. Nitekim aşağıda daha detaylıca anlatıldığı üzere, ilamın gereği yerine getirilmezse borçlu, lehine hüküm verilen kişi tarafından şikayet edildiği takdirde tazyik hapsi ile cezalandırılabilecektir.

 

Bir işin yapılmamasına ilişkin ilamların icrasına ilişkin olarak ise İİK m.30’de “İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilam hükmüne muhalefetin 343’üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır.” şeklindeki düzenleme mevcuttur.

 

3. Bir İşin Yapılmasına veya Yapılmamasına İlişkin İlâmların İcrasına Muhalefet Edenlerin Cezası

 

İİK m.343’te; “30 ve 31 inci maddeler hükmüne muhalefet edenlerin cezası” başlığıyla birlikte, bir işin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilamların icrasında borçlu tarafından ilamın gereğinin yerine getirilmemesi halinde, alacaklının şikayeti üzerine borçlunun hapisle tazyik olunacağı düzenlenmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 343. Maddesi aynen;

 

“Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilâm hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçluların, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.” şeklindedir.

 

Şikâyet, icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine veya suçun işlendiği yer icra mahkemesine yapılır. İİK m.343 kapsamında düzenlenen suçun faili borçlu olup Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/4 E., 2019/46 K., 24.01.2019 tarihli kararında aynen;

 

“İİK'nun 343. maddesinde düzenlenen suçun faili, İİK'nun 30. ve 31. maddelerine muhalefet suçu bakımından, ilam hükmünün gereğini yerine getirmesi için kendisine yükümlülük yüklenen borçludur. İİK'nun 343. maddesindeki düzenleme karşısında, bu suçun özgü suç niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır.” ifadesi yer almaktadır. [2]

 

Burada belirtmek gerekir ki, ceza muhakemesinde şikâyet, kural olarak soruşturma evresini başlatırken icra ceza muhakemesinde şikâyet, kovuşturma evresini başlatmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) şikâyet süresi zamanaşımı süresini geçmemek kaydıyla fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden itibaren 6 aydır. Ancak icra ceza muhakemesinde şikayet süresi fiilin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıldır. Ceza muhakemesinde şikâyet, kural olarak Cumhuriyet savcılığına veya kolluğa yapılmakta iken icra ceza muhakemesinde doğrudan icra ceza mahkemesine yapılmaktadır. Ceza muhakemesinde şikâyetle birlikte delil sunma zorunluluğu yokken icra ceza muhakemesinde, şikâyetle birlikte deliller somut olarak gösterilmelidir.

 

Buna göre, İİK m.343 kapsamında yer alan şikayetin süresi 3 ay olup işbu süre suçun işlendiği tarihten itibaren başlamaktadır. İcra mahkemesinin tazyik hapsine ilişkin kararına karşı tefhim veya tebliğden itibaren yedi gün içinde yargı çevresinde bulunan Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebilir [3]. İtiraz üzerine verilen karar kesin olmakla birlikte istinafı mümkün değildir.

 

Yukarıda da belirtildiği üzere bir işin yapılmasına ilişkin ilamların icrasında; asıl olan ilama konu şeyin yapılmasıdır. Bu sebeple; İİK m.343’te borçlu tarafından, ilamın gereği yerine getirilmezse, borçlunun üç aya kadar tazyik hapsine karar verileceği düzenlemesi yer almaktadır. Burada önemle belirtmek gerekir ki, yargılama neticesinde borçlunun tazyik hapsine hükmedilmesi ve hapsin tatbikine başlandıktan sonra; ilamın gereğinin yerine getirilmesi takdirde borçlunun tahliye edilmesi gerekmektedir.

 

İİK m.343’te bir işin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilamların icrasında, ilamın gereğinin yerine getirilmemesi halinde öngörülen yaptırım tazyik hapsi olduğundan; İcra Ceza Hakimi, tazyik hapsini niteliği itibariyle Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen paraya, diğer seçenek yaptırımlara çeviremeyeceği gibi ön ödeme hükümleri de uygulanamaz. [4]

 

4. Sonuç

 

2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 30. Maddesinde bir işin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin ilamlar düzenlenmiş olup borçlu tarafından bu ilamın gereğine aykırı hareket edilmesi veya muhalefet edilmesi halinde, İİK m.343 kapsamında lehine hüküm verilmiş kimsenin İcra Ceza Mahkemesi nezdindeki şikayeti üzerine, borçluya üç aya kadar tazyik hapsi cezası verileceği düzenlenmiştir. Kanun koyucu tarafından bir işin yapılmasına ilişkin ilamların icrasında, ilama konu şeyin yerine getirilmesi amaçlandığından, ilamın paraya dönüşmesi söz konusu olamayacaktır, İİK m.343 kapsamında düzenlenen suçun cezası ise yalnızca tazyik hapsi olup yine para cezasına dönüşemeyecektir.

 

Stj. Av. Umut Alperen Öztürk

 

Kaynakça:

 

1. Kuru, s. 973. Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013.

2. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/4 E., 2019/46 K., 24.01.2019 Tarihli Kararı

3. Kaçak, Nazif: İcra ve İflas Suçları, Ankara 2006, s. 287

4. Kaçak, Nazif: İcra ve İflas Suçları, Ankara 2006, s. 288

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN