Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN EŞCİNSEL ASKER KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN EŞCİNSEL ASKER KARARI

Bir asker hakkında eşcinsel eğilimleri nedeniyle "gayri tabii mukarenette bulunmak" suçundan açılan kamu davasında yargılamayı yapan  Askeri Yargıtay 1. Dairesi, Askeri Ceza Kanunu'nun, "Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunan asker kişiler hakkında TSK'dan çıkarma cezasına, erbaşlar hakkında rütbenin geri alınmasına hükmolunur." şeklindeki kuralının Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vardı ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.

İtiraz gerekçesinde, asker kişilerin doğal olmayan cinsel davranışlarının askerlik mesleğinin onurunu zedeleyeceği veya disiplinsizliğe neden olacağı konusunda somut gerekçeler ortaya konulmadan bu fiilleri işleyen asker kişilerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasının adalet duygusuyla bağdaşmadığı öne sürüldü.

Özel hayatın en mahrem kısmında yer alan cinsel faaliyetleri nedeniyle bir kişinin meslekten atılmasının özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu iddia edilen itiraz gerekçesinde, emniyet görevlilerinin veya mülkiye, yargı ve din hizmetleri gibi görevlerde çalışanların gayri tabii mukarenette bulunmaları halinde meslekten çıkarma gibi ağır bir cezai yaptırıma tabi tutulması söz konusu değilken, asker kişilerin meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu savunuldu.

Başvuruyu esastan inceleyen Anayasa Mahkemesi, düzenlemenin iptal istemini reddetti.

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, Anayasa'ya göre, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu ancak Anayasa'da çeşitli nedenlerle özel hayatın korunması hakkında sınırlamalar getirilebileceği belirtilerek, bu hakkın mutlak olmadığının kabul edildiği bildirildi.

Bireyin mahremiyet alanı ve bu alanda cereyan eden eylem ve davranışlarının kişinin özel yaşamı kapsamında olduğuna işaret edilen gerekçede, asker kişilerin özel hayatın en mahrem kapsamında olan cinsel davranışları gerekçe gösterilerek TSK'dan çıkarma cezasıyla cezalandırılmalarını öngören kuralın, özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına müdahale oluşturduğunun açık olduğu kaydedildi.

Ancak Askeri Ceza Kanunu'nda öngörülen cezai yaptırımların esas amacının, askeri disiplini korumak ve sürdürmek olduğu, asker kişilere uygulanan yaptırımların, kamu düzenini sağlamak ve devam ettirmek, verimli, süratli ve etkin çalışmayı sürdürmek, disiplini tesis etmek, mesleğin onur ve saygınlığını korumak amacıyla getirildiği belirtildi.

Anayasa Mahkemesi gerekçesinde, askerlik mesleği disiplin ve fedakarlık temeline dayandığını belirterek,  kuralın sadece asker kişilerle ilgili bir düzenleme olduğundan ve askerlik hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamayı amaçladığından demokratik toplum düzeninin gerekleri ile çelişmediği ve  düzenlemenin özel hayatın gizliliği hakkına keyfi ya da hakkın özüne dokunacak bir sınırlama getirmediğine yer verildi.

TSK'nın milli güvenliğin korunmasında üstlendiği görev ve askerlik mesleğinin özellikleri göz önüne alındığında, TSK'da görev yapan asker kişiler ile diğer kamu görevlilerinin hukuki durumlarının aynı olmadığı ve bu nedenle  asker kişilerle diğer kamu görevlileri aynı hukuki konumda bulunmadıklarından aralarında eşitlik karşılaştırması yapılamayacağı  belirtilerek söz konusu düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olmadığıma hükmedildi.

 

Kararın tam metnine ulaşmak için tıklayınız.

 

Kaynak: Resmi Gazete

HABERİ PAYLAŞIN
HABERİ YAZDIRIN