ABD Sermaye Piyasası Kurulu, satışta olan bazı paraların aslında menkul kıymet olduğuna ve yönetmeliğe tabi olduğuna hükmederek, söz konusu ICO (Initial Coin Offering) piyasasını derinden sarsmıştır.
Bu olay, onlarca küçük şirketin sıradan yatırımcılar aracılığıyla hatta pek çok durumda bu yatırımcılardan milyon dolarlar hatta ve hatta yüz milyon dolarlar topladıkları mevcut ICO piyasasında büyük bir mesele haline gelmiştir.
Kararın ne anlama geldiğini ve verilen tepkileri anlamak amacıyla, aşağıda haberlerin açıklamasını bulabilirsiniz.
Bu ICO da neyin nesi?
ICO, bir şirketin halktan para toplaması bakımından IPO (halka arz) ile aynı şekilde çalışmaktadır. Birkaç saatle birkaç hafta arası sürebilecek olan tipik bir ICO’da, şirketler projelerin fonlanması amacıyla insanları token (dijital para) satın almaya davet etmektedir.
Bu projeler, değiştirilemez dijital defter yaratmak amacıyla çoklu bilgisayarlarda çalışan Ethereum gibi blockchain yazılımlarını kapsamaktadır. Yazılımlar aynı zamanda akıllı sözleşme oluşturma ya da yatırım yapma gibi eylemler için de programlanabilir.
ICO’da yer almak için, proje destekçileri şirket tarafından çalıştırılan internet sitelerine bitcoin gibi dijital paralar göndermekte ya da bazı durumlarda kredi kartı kullanmakta ve karşılığına ise dijital tokenler almaktadır.
Paralar ya da tokenler tam olarak nedir?
Tokenler, sahibine söz konusu blockchain faaliyetine katılma hakkı vermektedir. Örneğin; bir şirket, otomatikleştirilmiş yatırım projesine katılmaları ya da bulut bilişim hizmetlerine erişim sağlamaları için insanların token sahibi olması şartını koşabilir.
Ancak, tokenler ikincil piyasalarda da alınıp satılabilmektedir. Örneğin; lise öğrencileri metroya binebilmek için birbirlerine token satabilir, dijital token sahipleri özel internet sitelerinde tokenlerini nakde ya da bitcoin’e çevirebilirler.
ABD Sermaye Piyasası Kurulu neden müdahil oldu?
ICO’lara şüpheyle yaklaşanlar, satılık tokenlerin yeni bir hisse türü olduğu ve bunların lisanssız satışının federal güvenlik kanununu ihlal ettiği hususunda uyarıda bulunmuştur. Sermaye Piyasası Kurulu kararında, kurumun güncel bir ICO olayında söz konusu tokenlerin aslında menkul kıymet olduğunu söylediğini teyit etmiştir.
Karar tam olarak ne söylemektedir?
Karar, Sermaye Piyasası Kurulu’nun geçtiğimiz yıl ICO’da 150 milyon USD toplayan DAO (Merkezi Olmayan Özerk Kuruluş) isimli grubun arkasındaki Alman şirkete yaptığı soruşturma ardından verilmiştir.
DAO, insanları otomatikleştirilmiş yatırım stratejilerini takip etmede kullanılacak ve token sahiplerine “ödül” kazanma hakkı veren tokenleri satın almaya davet etmiştir. ICO’yu yöneten Christopher Jentzsch bile bu süreci kar payı almaya benzetmiştir. DAO olayında da, Sermaye Piyasası Kurulu’nun tokenlerin menkul kıymet olduğuna karar vermesi şaşırtıcı değildir.
Kurumun bu hükmü yalnızca DOA’ya uygulanmıştır ancak karar, tokenlerin menkul kıymet olup olmamasının her bir olayın kendi şart ve unsurlarına bağlı olacağını belirterek ICO’lar hakkında ek bilgi sağlamıştır. Sermaye Piyasası Kurulu ayrıca, ICO’ların kalıcı olacağını da kabul etmiş görünmektedir;
“Bu rapor, ABD federal güvenlik kanunlarının temel ilkelerini tekrar etmekte olup sermaye artırımı ve/veya yatırım ve menkul kıymetlerin halka arz ve satışını kolaylaştırmak amacıyla dijital defter ya da blockchain teknolojisini kullanan sanal kuruluşlar ya da sermaye artırım kurumları gibi yeni yaklaşımlara uygulanabilirliklerini açıklamaktadır. “Akıllı sözleşmeler” ya da bilgisayar kodları aracılığıyla belirli fonksiyonların otomasyonu, eylemi ABD federal güvenlik yasalarının amaçlarından çıkarmamıştır.”
Sonuç olarak, kurum ayrıca Jentzsch ya da DAO ICO’nun diğer idarecileri aleyhine herhangi bir icra işlemi başlatmayacağını söylemiştir. Sebebi açıklanmamakla birlikte, bu durum ICO konusunun çok yeni olması ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun acemi görünmek istememesinden kaynaklamış olabilir.
Piyasanın tepkisi ne oldu?
Pek çok ICO’nun idaresinde ether olarak bilinen tokenleri kullanılan Etherium’un fiyatı, %10’luk düşüş göstermiştir. Ancak, bunun ne kadarının Sermaye Piyasası Kurulu’nun kararıyla ilişki olduğu ya da yalnızca para biriminin iç dalgalanmasını yansıtıp yansıtmadığı açık değildir. Aynı zamanda, kararın tamamen ICO piyasasını mı etkilediği yoksa sadece şirketlerin ABD dışına token satışlarını mı kısıtladığı konusu da belirsizdir.
Uzmanlar bu konuda ne diyor?
Bir kısım Sermaye Piyasası Kurulu kararının DAO özelinde verildiğini ileri sürerken, diğerleri ise bunun ICO’ların engellenmesi için yalnızca bir başlangıç olduğu yönünde uyarıda bulunmaktadır. Konuya ilişkin bazı yorumlar ve tweetler ise şu şekilde;
Bitcoin’de yüksek bir mevkide bulunan Barry Silbert bir tweetinde, kararın en azından bir yavaşlamaya neden olacağını ileri sürmüştür;
Başka bir tweette ise Sermaye Piyasası Kurulu kararının yalnızca bir başlangıç olabileceği, önce SPK kısıtlaması ardından da Ponzi düzeni suçlamaları geleceği şeklinde uyarıda bulunulmuştur;
Kripto paraların savunulması amacıyla kurulmuş Coin Center avukatlar grubu, Sermaye Piyasası Kurulu’nun kararının yalnızca DAO’ya yönelik olduğunu ve diğer tokenlerin etkilenmeyeceğini vurgulamıştır.
Morrison & Foerster hukuk bürosundan menkul kıymetler hukuku alanında uzman avukat Alfredo Silva ise, Sermaye Piyasası Kurulu’nun DAO hakkındaki bu kararının şaşırtıcı olmadığını söylemiş ve bu hükümlerin diğer ICO tokenlerine ne şekilde uygulanacağı konusuna açıklık getirmesi gerektiğini de eklemiştir.
Son olarak ise, FT Alphaville bloğu Sermaye Piyasası Kurulu yetkilisine hitaben fiktif “Alphachain” tokenlerinin de kurumun yetkisinde çıkartılması gerektiğinden yakınan alaycı bir yazı göndermiştir.
Şimdi ne olacak?
Bazı uzmanların ileri sürdüğü üzere, DAO kararı başlangıç niteliğindedir. Gelecek haftalarda ya da gelecek aylarda, Sermaye Piyasası Kurulu’nun itimat edilmeyen bazı ICO’lara karşı takip başlatma ihtimalinin yanı sıra daha detaylı bir yönerge yayımlaması da muhtemeldir. Kurum ayrıca, yatırımcıları bu gibi yatırımlar yaparken dikkatli olmaları konusunda uyaran bir bülten de yayımlamıştır.
Olayın bütününe baktığımızda, Sermaye Piyasası Kurulu kararının, pek çok insanın 10 yıl içinde yıkıcı yazılım yeniliklerinden biri olmasını umduğu blockchain teknolojisinin gelişmesini etkileme ihtimali bulunmamaktadır.