Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

Makaleler

Filtrele; TÜMÜ

2004 SAYILI İCRA VE İFLÂS KANUNU’NA GÖRE UYGULAMADA “KAYIT KABUL DAVASI” OLARAK ADLANDIRILAN İFLASTA SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu çerçevesinde iflâs süreci, alacaklıların alacaklarının sıralanması ve kaydedilmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. İflâs, borçlunun tüm mal varlıklarının alacaklılara paylaştırılması amacıyla başlatılır ve bu süreçte alacaklıların alacaklarının kaydedilmesi kritik bir aşamadır. İflâs idaresi, alacaklıların bildirdiği alacakları inceledikten sonra bir sıra cetveli oluşturur. Ancak, bazı durumlarda alacaklıların alacakları reddedilebilir veya eksik kaydedilebilir. Bu durum, alacaklıları kayıt kabul davası açmaya yönlendirir.

MUVAZAA VE NAM-I MÜSTEAR KAVRAMLARININ HUKUKİ DEĞERLENDİRİLMESİ

Muvazaa, tarafların gerçek durumu gizleyerek, kendi aralarındaki gerçek iradeye uymayan ve üçüncü kişileri yanıltmayı amaçlayan bir işlem yapmaları anlamına gelir. Bu şekilde yapılan işlemler ise muvazaalı işlemler olarak adlandırılır. Başka bir ifadeyle, muvazaa; tarafların, açıklanan irade beyanlarının gerçek niyetlerine uygun olmadığını bilerek farklı bir ilişkiyi gerçekmiş gibi göstermeleridir.

REKABET KURULU SORUŞTURMASI VE ŞİKÂYETÇİNİN KONUMU

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ilk maddesinde bu Kanunun amacının; mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olduğu belirtilmiştir.

ANONİM ŞİRKETLERDE PAY DEVRİNİN ESAS SÖZLEŞME İLE SINIRLANDIRILMASI

Her ne kadar anonim şirketlerde esas olan pay devrinin pay sahibi tarafından serbestçe devir imkanının mevcudiyeti ise de gerek yasadan kaynaklanan gerekse esas sözleşmeden kaynaklanan birtakım kurallar, pay devrinin kısıtlanmasına sebep olabilmektedir.

HAVAYOLU YOLCU HAKLARI: UÇUŞA KABUL EDİLMEME, UÇUŞUN İPTALİ, RÖTAR

Sivil havacılıkta yolcuların hakları Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik (SHY-Yolcu) ve 2920 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. İlgili mevzuatlarda yolcuların uçağa kabul edilmemesi, uçuşun iptal edilmesi, uçuşun rötar yapması, bagaj kaybı ve hasar halleri gibi durumlara ilişkin düzenlemeler mevcuttur.

GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA TEDBİRLERİ BAKIMINDAN HARÇ EKSİKLİĞİ DURUMUNDA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN VEREBİLECEĞİ KARARLAR

Geçici hukuki koruma kavramı, öğreti de kullanılmakla birlikte, ilk kez 6100 sayılı HMK’de yer almaştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389-406 maddeleri arasında “Geçici Hukuki Korumalar” başlığı; ihtiyati tedbir, delil tespiti ve diğer geçici hukuki korumalar şeklinde düzenlenmiştir.

NOTER ARACILIĞIYLA GÖNDERİLECEK BİR KISIM FESİH İHBARLARININ DAMGA VERGİSİNE TABİ TUTULMASINA İLİŞKİN TNB GENELGESİNİN HUKUKİ İNCELEMESİ

Bilindiği üzere; Anayasa'nın 73. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” denilmektedir.

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU KAPSAMINDA KURULA ŞİKÂYET HAKKI

KVKK madde 13’te veri sorumlusuna başvuru hakkı düzenlenmiş olup maddeye göre, ilgili kişi, KVKK’nin uygulanmasıyla ilgili taleplerini yazılı olarak veya Kurulun belirleyeceği diğer yöntemlerle veri sorumlusuna iletir. Aynı maddede veri sorumlusunun başvuruda yer alan talepleri, talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde ücretsiz olarak sonuçlandıracağı düzenlenmiştir.

TİCARİ NİTELİKTEKİ KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA GÖREVLİ MAHKEME

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) birinci bölümü itibariyle düzenlenen ve önemi itibariyle kamu düzeninden sayılan mahkemelerin görevi meselesi, birtakım kompleks uyuşmazlıklarda tespiti zor bir konu haline gelebilmektedir. Esasen maddi hukuk itibariyle yetkili mahkemeleri karşılayan “görev”; mevzuatımızda genel ve özel mahkemeler olmak üzere ayrılan mahkemeler itibariyle uyuşmazlığın konusu ve taraflarına göre düzenlenmiş durumdadır.

İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİ

Bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin bazı usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu usul ve esaslar esas itibari ile İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği, İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar 2004/7305 kapsamında düzenlenmiştir.

ANAYASA MAHKEMESİ VE MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI ŞİKAYETLERİNİN ADALET BAKANLIĞI TAZMİNAT KOMİSYONUNA DEVRİ

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, 6384 sayılı Kanun'un 9 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girmesiyle kurulmuştur. Bu düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi’nde derdest olan makul sürede yargılanma hakkı şikayetleri ile mahkeme kararlarının geç icrası, eksik icrası veya hiç icra edilmemesi gibi şikayetlere ilişkin başvuruların, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu tarafından incelenmesi kararlaştırılmıştır .

BEKLETİCİ MESELE KAVRAMI VE HUKUK MAHKEMESİNİN CEZA MAHKEMESİ KARARINI BEKLETİCİ MESELE YAPMASI

Bekletici meselenin öğretide farklı şekillerde tanımlamaları yapılmaktadır. Yargıtay 22. H.D. 2016/32592 E., 2016/29150 K. sayılı kararında “Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hallerde bekletici mesele sözkonusu olur. Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir.” şeklinde bekletici meseleyi tanımlamıştır.