1. Giriş
Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 20 Nisan 2016 tarihli ve 6701 sayılı
"Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu" ile kurulmuş, insan
haklarını korumak, geliştirmek ve ayrımcılıkla mücadele etmek amacıyla faaliyet
gösteren bağımsız bir kurumdur.[1] 21 Haziran
2012 tarihli ve 6332 sayılı "Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu" ile
Türkiye İnsan Hakları Kurumu adıyla kurulan kurum, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kurulmasıyla
birlikte lağvedilmiştir. [2] TİHEK,
bireylerin insan hakları ihlalleri ve ayrımcılık iddialarına ilişkin
başvurularını incelemekte, bu konularda değerlendirmeler yaparak sonucunda
idari yaptırımlar uygulamaktadır. Kurum,
ayrıca Birleşmiş Milletler ‘in (BM) Paris Prensipleri ’ne uygun olarak faaliyet
göstermekte olup ulusal ölçekte insan hakları konusunda otoriteye sahiptir.
Türkiye İnsan
Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), insan haklarının korunması ve ayrımcılıkla
mücadele konusunda önemli bir yere sahiptir. Kurum, tarafsız ve bağımsız bir
şekilde çalışarak kişilerin haklarını korumayı amaçlamaktadır. TİHEK, insan
hakları ihlalleri ve ayrımcılık iddiaları noktasında geniş bir yetki alanına
sahiptir. TİHEK, bağımsız bir kamu
kurumu olarak faaliyet göstermekle beraber, insan hakları alanında ulusal ve
uluslararası standartlara uygun çalışmalar yürütür.
2. Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun Görevleri
Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) görevleri, 6701 sayılı kanunun
üçüncü bölümünde düzenlenmiş olup, kurumun kuruluşu, teşkilat yapısı ve görevlerine
ilişkin hükümleri içeren 9. maddede ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bu
görevler şunlardır:
2.1.
İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi: TİHEK, insan
haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapar. Bu kapsamda,
insan hakları ihlallerini incelemek, araştırmak ve bu ihlallerin giderilmesi
için gerekli tedbirleri almak, kitle iletişim araçlarını kullanarak eğitim
yoluyla kitleleri bilgilendirmekle yükümlüdür. İnsan hakları konusunda kamuoyu
nezdinde duyarlılık geliştirilmesi, insan hakları kavramının ve bu kavramın
unsurlarının anlatılması oldukça önemlidir.
2.2.
Ayrımcılıkla Mücadele: Kurum, ayrımcılık yasağı ihlallerini
incelemek, araştırmak ve bu ihlallerin önlenmesi için gerekli tedbirleri
almakla görevlidir. Kurum, ayrımcılık yasağı ihlallerini resen veya başvuru
üzerine inceler. Ayrımcılık yasağı ihlali nedeniyle mağdur olduğunu iddia eden
kişilere, mağduriyetlerinin giderilmesi için yol gösterip rehberlik sağlar.
İhlallerin önlenmesi için tedbirleri alırken ayrımcılıkla mücadele kapsamında;
eğitim, istihdam, sağlık, ulaşım gibi alanlarda ayrımcılık yasağı ihlallerini
tespit etmek ve bu ihlallere karşı önlemler almak Kurumun temel
görevlerindendir. Kurum, görev alanıyla ilgili mevzuat çalışmalarını izlemeli,
değerlendirmeli ve bununla ilgili değerlendirme ve çalışmalarını yetkili
mercilere bildirmelidir.
2.3.
Eğitim ve Bilinçlendirme: TİHEK, insan hakları ve ayrımcılıkla
mücadele konularında kitle iletişim araçlarını kullanarak kamuoyunu
bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri yürütür. Eğitim ve bilinçlendirme bu
noktada büyük bir öneme sahiptir. Bu kapsamda kurum, insan hakları ve
ayrımcılık yasağıyla ilgili eğitim programları düzenler ve bu programların
yaygınlaştırılmasını sağlar. İnsan haklarının korunması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması,
toplumdaki eşitlik anlayışının geliştirilmesi amacıyla özellikle üniversiteler
ile ortaklaşa faaliyetler, etkinlikler yapılması, Yükseköğretim Kurulunun
gözetiminde insan hakları ile ilgili bölümlerin kurulması kurumun temel
amaçlarındandır.
2.4.
Ulusal Önleme Mekanizması: TİHEK, işkence ve kötü muameleyle
mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine
getirmekle yükümlüdür. Bu kapsamda, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin
bulundukları yerlere düzenli ziyaretler gerçekleştirir ve bu ziyaretlere
ilişkin raporlar hazırlar.
2.5.
Uluslararası İş birliği: TİHEK, insan hakları ve ayrımcılıkla
mücadele alanında uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapar ve Türkiye'nin
taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerinin uygulanmasını izler.
Kurum, İşkenceye
ve Diğer Zalimane, Gayriinsanî veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı
Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokol hükümleri çerçevesinde
ulusal önleme mekanizması olarak görev yapmaktadır.
3.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik
Kurumu'nun (TİHEK) Görev Alanına Giren Konular
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu
(TİHEK), 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu
çerçevesinde insan haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik
ilkesinin gözetilmesi amacıyla hareket etmektedir. Kurum, bireylerin insan haklarına yönelik
ihlallerle ilgili başvurularını inceleme ve karara bağlama yetkisine sahip
olup, bu kapsamda ihlalleri önleyici ve giderici tedbirlerde almaktadır. Söz
konusu kurumun görev alanına giren, ilgili olduğu konular ise açıktır. Bu
konular;
3.1. İnsan
Hakları İhlalleri: TİHEK, insan hakları ihlallerini incelemek,
değerlendirmek ve bu ihlallerin giderilmesi için gerekli tüm önlemleri almakla
görevli ve yükümlüdür. İnsan hakları ihlallerine ilişkin başvuruları
değerlendirir ve bu başvurulara ilişkin kararlar alır.
3.2. Ayrımcılık
Yasağı İhlalleri: Kurum, cinsiyet, ırk, renk, dil, din,
inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl,
sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasağı
ihlallerini incelemekle görevlidir. Ayrımcılığın birçok türü vardır. Ayrımcılık
türleri; ayrı tutma, ayrımcılık talimatı verme ve bu talimatları uygulama,
çoklu ayrımcılık, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık, işyerinde yıldırma,
makul düzenleme yapmama, taciz, varsayılan temele dayalı ayrımcılık
şeklindedir.
Bu
ihlaller; eğitim, istihdam, sağlık, ulaşım, sosyal güvenlik gibi hayatın birçok
alanında karşımıza çıkabilir. Örneğin; Bir dine ait kurumda sadece o dine
mensup kişilerin istihdam edilmesi ya da bir iş için sadece belli bir
cinsiyetin veya sadece belli yaş aralığının istihdam edilmesi ayrımcılık yasağı
ihlallerinin örneklerindendir. 6701 sayılı kanunun ikinci bölüm 5/3 maddesine
göre “Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları, gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri ve bunlar
tarafından yetkilendirilenler, taşınır ve taşınmazları kamuya açık bir şekilde
sunarken bu malları edinmek veya kiralamak isteyenler ile bunlar hakkında bilgi
almak isteyenler aleyhine, bunların kiralanması, kira akdinin şartlarının
belirlenmesi, kira akdinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi, satışı ve devri
süreçlerinin hiçbirinde ayrımcılık yapamaz.” şeklindedir.
Söz konusu
madde uyarınca 24 Ocak 2025 tarihinde verilen TİHEK kararı kurumun amacını ve
görevini somutlaştırmaktadır. Nitekim, TİHEK'in 2024/1147 sayılı kararında F.G.
adlı başvuranın, ikamet ettiği sitede otopark kullanımından mahrum bırakıldığı
ve söz konusu durumun servet temelinde ayrımcılık oluşturduğu iddiası üzerine
işleme alınmıştır. Kurum, yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, site
yönetiminin kiracılara yönelik bu uygulamasının doğrudan ayrımcılık niteliğinde
olduğunu ve 6701 sayılı Kanun kapsamında ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini
tespit etmiş, site yönetimi ve mülk sahibi hakkında 70.000-TL idari para cezası
uygulanmasına hükmetmiştir. Söz konusu TİHEK kararı kiracıların haklarının
korunması ve ayrımcılık yasağının etkin bir şekilde uygulanması açısından
önemli bir adım teşkil etmektedir. [3]
TİHEK
2020/08 Sayılı kararda çağrı merkezi iş ilanına müracaat eden başvuran, gebe
olmasının sonradan öğrenilmesi sebebiyle işveren tarafından işe alınmadığını
iddia etmiştir. Kurum yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, bu
durumun doğrudan ayrımcılık niteliğinde olduğuna karar vermiştir. Yine TİHEK
2020/26 Sayılı kararında başvuranlar, kat malikleri kurulunun havuza haşema ile
girilmesini yasaklayan kararı sebebiyle oturdukları sitenin havuzuna
alınmamalarının ayrımcılık oluşturduğunu iddia etmiştir. Kurum, söz konusu
durumun doğrudan ayrımcılık olduğuna hükmetmiştir. [4] Hükmedilen kararlar çerçevesinde insan haklarının topluma
anlatılmasının önü açılacak, toplumsal bilincin artırılması ve insan hakları,
eşitlik gibi kavramlar yaygınlaşacaktır. İnsan hakları ve eşitlik kavramlarının
önemi, ancak bu konuda verilen kararların etkili bir şekilde uygulanması ve
toplumun her kesimini tarafından bilinirliğini sağlamak ile anlaşılabilir. Bu
bakımdan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun rolü, insan haklarının
korunması ve geliştirilmesi açısından hayati bir öneme sahiptir.
6 Mart
2025 Tarihli 32833 Sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan “İş Yerinde Psikolojik
Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi” ile iş yerlerinde psikolojik tacize maruz
kalan tüm çalışanlar ilgili mevzuatında yer alan usullere göre Türkiye İnsan
Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvurularını iletebilecektir. Bu başvuru ile çalışanların psikolojik taciz mağduriyetlerinin hukuki
yollarla çözüme kavuşturulması ve iş yerlerinde adil ve sağlıklı bir çalışma
ortamının tesis edilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu genelge ile Türkiye İnsan
Hakları ve Eşitlik Kurumu, ayrımcılık yasağının ihlali noktasında artık yeni ve
daha etkin bir role sahiptir. Nitekim Kuruma iş yerlerinde mağduriyet
yaşadığını ve bu durumdan zarar gördüğün söyleyen bireyler için Türkiye İnsan
Hakları ve Eşitlik Kurumu yol gösterici olup hak ihlalinin giderilmesi
bakımından da kanunen yükümlülükleri bulunmaktadır. [5]
3.3. İşkence
ve Kötü Muameleye Maruz Kalma: TİHEK, işkence ve kötü muamele iddialarını
incelemek, değerlendirmek ve bu iddialara ilişkin gerekli tedbir ve önlemleri
almakla yükümlüdür. Bu amaçla, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin
bulundukları yerlere haberli ya da habersiz düzenli ziyaretler gerçekleştirilir,
ziyaretlere ilişkin raporlar hazırlanır. Kurulun gerekli görmesi halinde
kamuoyuna açıklanır. Kurulun bir diğer önemli görevi ise işkence ve kötü
muamele ile mücadele, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla
Cumhurbaşkanlığına ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yıllık raporlar sunmaktır.
4. Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun Karar Verme Aşamaları
Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, başvuruları ve resen yaptığı incelemeleri
belirli bir süreç dahilinde inceler, değerlendirir ve karara bağlar. Bu süreç 6701
sayılı kanunda belirtilmiş olup şu adımlardan oluşur:
4.1. Başvuruların
Kabulü Süreci: Zarar gördüğü ayrımcılık yasağı ihlali veya insan
hakları ihlali iddiasıyla her gerçek veya tüzel kişi TİHEK ‘e başvuru yapabilir.
Söz konusu başvurular ücretsiz olup başvuruları TİHEK kabul eder. Başvurular,
illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilir. Başvuru hakkının etkin bir şekilde
kullanılması hiçbir şekilde engel olunamaz. Kuruma başvurulardan önce ilgililer, kanuna aykırı olduğu iddiasıyla
uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep etmelidir. Söz konusu talebin
reddedilmesi veya cevap verilmemesi durumunda kuruma başvuru yapılır.
4.2. İnceleme
ve Araştırma Süreci: Kurum, başvuruları ve resen yaptığı
incelemeleri başvuru ve inceleme kararı tarihinden itibaren en geç üç ay içinde
sonuçlandırır. Bu süre, Başkan tarafından bir defaya mahsus olmak üzere en
fazla üç ay uzatılabilir. İnceleme ve değerlendirme sürecinde, taraflardan
yazılı görüş alınır. Görüş, istemin tebliğinden itibaren on beş gün içinde
Kuruma ulaştırılır. Taraflara talepleri halinde Kurul önünde ayrı ayrı sözlü
açıklama yapma hakkı da verilebilir. Ve gerekli görülmesi halinde, taraflar
uzlaşmaya davet edilir. İnceleme yetkisi, araştırma, ziyaret ve rapor hazırlama
görevleri ile diğer görevler, insan hakları ve eşitlik uzmanları, insan hakları
ve eşitlik uzman yardımcıları ve Başkan tarafından görevlendirilen diğer Kurum
personeli tarafından kanun uyarınca yerine getirilir. İnceleme sırasında
gerekli görülmesi halinde bilirkişi görevlendirilmesi ve tanık dinlenmesine
başvurulabilir.
4.3. Karar
Verme Süreci: Uzlaşma yoluyla çözülemeyen başvurular ve incelemeler
hakkında rapor hazırlanır. Rapora ilişkin müzekkere yirmi gün içinde Kurula
sunulur. Kurul, inceleme sonucunda insan hakları veya ayrımcılık yasağı ihlali
yapılıp yapılmadığına ilişkin karar verir. Bununla beraber Kurul, konusu suç
teşkil eden ihlalleri tespit ettiği takdirde, bunlarla ilgili suç duyurusunda
bulunur.
4.4. Uzlaşma
Süreci: Kurul, inceleme sürecinde tarafları uzlaşmaya davet
edebilir. Uzlaşma, ihlal iddiasına konu olan uygulamanın sona erdirilmesi veya
mağdura tazminat ödenmesi şeklinde olabilir. Uzlaşma müzakereleri sırasında
yapılan tespitler, değerlendirmeler, alınan beyanlar veya açıklamalar, herhangi
bir soruşturma veya kovuşturmada delil olarak kullanılamayacaktır.
5.Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun
Kararlarının İcrası
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’nun verdiği
kararlar, idari yaptırımlar ve uzlaşma süreçleriyle icra edilir. İdari
yaptırımlar, ayrımcılık yasağı ihlali yapan kişi veya kuruluşlara uygulanan
para cezalarını içerir. Cezaların belirlenmesinde ihlalin etki ve sonuçlarının
ağırlığı, failin ekonomik durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi
gibi hususlar dikkate alınır. İhlalden sorumluluk hakkında 6701 sayılı kanun
madde 25/1. fıkrası kapsamında yer alan ihlaller için alt sınır 9.441,00 TL,
üst sınır 141.934,00 TL’dir. 6701 sayılı kanun madde 25 /3. fıkrası kapsamında
yer alan ihlaller için alt sınır 4.711,00 TL, üst sınır ise 18.905,00 TL’dir. [6] Uzlaşma
sürecinde ise, taraflar arasında varılan anlaşma neticesinde, ihlal iddiasına
konu olan uygulamaya son verilir ya da mağdura tazminat ödenir.
6.
Sonuç
İnsan hakları ve eşitlik kavramları, kişilerin
onurlu bir yaşam sürmesini garanti altına alan, modern hukuk sistemlerinin temelini
oluşturan en önemli unsurlardandır. İnsan hakları ve eşitlik kavramlarının
uygulanması ve ihlallerin engellenmesi, her modern toplumun bir gerekliliğidir.
Günümüzde insan haklarının korunması ve eşitlik ilkesinin tam anlamıyla uygulanması
noktasında azımsanmayacak derecede yol kat edilmiş olsa da hala dünyada ve
ülkemizde çeşitli insan hakkı ihlalleri yaşanıldığı bilinmektedir. İnsan haklarını koruma ve eşitliği sağlama prensibine
haiz kurumların üzerlerine büyük sorumluluklar yüklenmiştir. İşte bu noktada Türkiye’de
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna büyük bir rol düşmektedir. Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 2016 yılında insan haklarının
korunması ve geliştirilmesi, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik ilkesini güvence
altına almak amacıyla kurulan ve bu amaçla faaliyet gösteren önemli bir
kurumdur. İnsan haklarının önemi ve bu önemi topluma anlatmak, topluma aşılama noktasında
büyük göreve sahiptir. Kurum, ihlallerin
önüne geçmekle gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Türkiye İnsan Hakları ve
Eşitlik Kurumu’nun karar verme süreci, başvuruların kabulü, inceleme ve
araştırma, karar verme ve uzlaşma süreçlerinden oluşmaktadır. Söz konusu verilen kararlar, idari yaptırımlar
ve uzlaşma süreçleriyle icra edilir. Kurum, insan hakları alanında ulusal ve
uluslararası standartlara uygun çalışmalar yürüterek, Türkiye'de insan
haklarının korunması ve geliştirilmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
Av. Berre Şahin
Kaynakça:
1. Türkiye İnsan
Hakları Kurumu, Resmî Gazete, 20.04.2016 Tarihli 29696 Sayılı Resmî Gazete
2.Vikipedi,https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_%C4%B0nsan_Haklar%C4%B1_ve_E%C5%9Fitlik_Kurumu
, Erişim Tarihi: 8 Mart 2025
3. TİHEK
25.01.2025 tarihli 2024/1147 sayılı kararı
4. Ayrımcılık Yasağı Kararları 2018-2020, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik
Kurumu, https://www.tihek.gov.tr/public/pdf/files/vfqfm4.pdf, s.115
5. İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi, Resmî
Gazete, 06.03.2025
6. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, https://www.tihek.gov.tr/2024-yili-idari-para-cezalari, Erişim Tarihi: 17.03.2025