YARGITAY İÇTİHATLARI IŞIĞINDA SÜRPRİZ KARAR YASAĞI
6100 sayılı HMK’nın kabulünden sonra, belirsiz alacak davasının uygulamasında Yargıtay içtihatlarının istikrarsızlığı gerek doktrini gerek uygulamayı fazlasıyla meşgul etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın kabulünden sonra, belirsiz alacak davasının uygulamasında Yargıtay içtihatlarının istikrarsızlığı gerek doktrini gerek uygulamayı fazlasıyla meşgul etmiştir.
6325 Sayılı Kanun'da 06.12.2018 tarihli ve 7155 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir.
Haksız rekabet ise hem Türk Borçlar Kanunu’nda hem de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenme alanı bulmuş bir kavramdır.
Milletlerarası tahkim anlaşmaları yönünden 805 sayılı Kanun’un uygulanamayacağı veya bu yöndeki gereklilik belirtilmiş olsa da Yargıtay’ın süregelen içtihatlarında, söz konusu kanunun uygulanması tahkim anlaşmalarını geçersiz kılmıştır.
Anayasa Mahkemesi iptal kararlarında temel kural derhal etki kuralıdır. Buna göre iptal kararları derdest davalara derhal uygulanmaktadır. Bu kuralın istisnası kazanılmış haktır.
Ülkemizde de kişilik haklarının çerçevesi Anayasa ile belirlenmiş, kişilik hakkının nasıl korunacağı hususu ise kanunlarda düzenlenmiştir.
Son zamanlarda yapay zekâya sahip varlıkların gerçekleştirdikleri eylemler neticesinde cezai ve hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmayacağı büyük bir tartışma konusu haline geldi.
Tahkim anlaşması, taraflar arasında hâlihazırda mevcut bir hukuki ilişkiden doğmuş ya da doğabilecek uyuşmazlıklarla ilgili olarak düzenlenebilmektedir. Tahkimde dava açılabilmesi için taraflar arasında bir uyuşmazlığın mevcut olması gerekmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7/p maddesinde, Yükseköğretim Kuruluna yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından alınmış ön lisans, lisans ve lisans üstü diplomaların denkliğini tespit etmek görev olarak verilmiştir.
Dikey anlaşmalar üretim veya dağıtım zincirinin farklı seviyelerinde faaliyet gösteren iki ya da daha fazla teşebbüs arasında belirli mal veya hizmetlerin alımı, satımı veya yeniden satımı amacıyla yapılan anlaşmalardır.
Son yıllarda ülkeler arası kültürel, siyasi, ticari, ekonomik etkileşimlerin artmasıyla birlikte yabancı unsurlu sözleşmelerin önemi de aynı ölçüde artmıştır. Yabancı unsur taşıyan sözleşmeler içinde iş sözleşmeleri büyük önem arz etmektedir.
Bir devletin meydana gelmesi ve oluşması için ilk gerekli olan şey insandır. İnsan topluluğu olmadan devletten söz edilemez. İnsansız bir devlet düşünülemez. Bu sebeple de boş bir ülke ya da ıssız bir çöl genişliği ne olursa olsun bir devlet oluşturmaz.