Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

ABD YARGITAYI, POLİSİN CEP TELEFONU KONUM VERİLERİNİ KULLANMASINA KISITLAMA GETİRDİ

ABD YARGITAYI, POLİSİN CEP TELEFONU KONUM VERİLERİNİ KULLANMASINA KISITLAMA GETİRDİ

ABD Yargıtay’ı, dijital gizlilik savunucusu avukatlar için büyük bir zafer ancak kolluk kuvvetleri için bir engel teşkil edecek şekilde, şüphelilerin geçmiş konumlarını tespit eden cep telefonu verilerinin polis tarafından elde edilebilmesine kısıtlama getirdi.

Yargıtay kararında, federal kanunlar kapsamında önceden mevcut olanlardan ziyade daha fazla hukuki zorluk getirerek polisin verilere ulaşabilmesi için genellikle mahkeme onaylı arama emri olması gerektiği mahkeme tarafından belirtilmiştir. Mahkeme, polislerin düzenli olarak yaptığı şekilde, kablosuz ağ sağlayıcılarından arama izni olmaksızın bu gibi verilerin temin edilmesinin ABD Anayasası Dördüncü Ek Maddesi kapsamında gerekçesiz arama ve el koyma anlamına geldiğini söylemiştir.

Muhafazakar Mahkeme Başkanı John Roberts tarafından yazılan kararda mahkeme, Ohio ve Michigan’da bulunan Radio Shack ve T-Mobile mağazalarında yapılan birçok silahlı soygunda kendisini suç mahalliyle ilişkilendiren cep telefonu konum verileri dolayısıyla hüküm giyen Timothy Carpenter lehine karar vermiştir.

Roberts bu kararın, polisin şüphelilerin izini sürmek amacıyla gerçek zamanlı cep telefonu konum bilgilerine erişim için izne ihtiyacı olup olmadığı hususu dahil olmak üzere diğer dijital gizlilik tartışmalarına çözüm getirmediğini vurgulamıştır. Ayrıca, kararın güvenlik kameraları ya da ulusal güvenlik amacıyla veri toplama gibi “geleneksel gözetim teknikleri” ile bir ilgisi bulunmadığını da eklemiştir.

Mahkemenin diğer dört liberal hakimi Roberts’ın görüşüne katılmış olup geri kalan dört muhafazakar hakim ise muhalif görüş bildirmiştir.

Kararın açık bir şekilde yalnızca geçmişe yönelik cep telefonu verileriyle ilgili olmasına rağmen, dijital gizlilik alanında uzman avukatlar, yeni teknolojinin neden olduğu hukuki sorunlara ilişkin gelecekteki davaları şekillendireceği konusunda umutlu.

Carpenter vekili, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği avukatı Nate Wessler, “Bu karar, cep telefonlarımızdan alınan çok hassas konum verilerinin korunması ihtiyacını kesin olarak ortaya çıkarmakta olup gelecekteki davalarda e-postalarımız, akıllı ev aletlerimiz ve henüz icat edilmemiş teknolojiden alınan diğer hassas dijital bilgilerin korunması için ise yol sunmaktadır.” Dedi.

Roberts ise “Devlete, kablosuz ağ sağlayıcılarının fiziksel konum bilgilerinden oluşan veri tabanlarına sınırsız erişim verilmesini reddediyoruz”, dedi.

Roberts ayrıca, kararın halen diğer iş kayıtları için polisin arama izni almasından imtina etmesine izin verdiğini söylemekte ve acil durumlarda da polisin izin almaktan imtina edebileceğini de eklemektedir.

Yüksek mahkeme, Dördündü Ek Maddenin ihlalini önlemek amacıyla polisin “geçerli sebebe” yani bir arama emrine ihtiyacı olduğunu söyleyen Carpenter’in avukatının iddialarını desteklemiştir.

Polis, Carpenter’in kablosuz internet sağlayıcısından hangi baz istasyonun aramaları bildirdiğini takip eden “baz istasyonu konum bilgisini” temin ederek Carpenter’in soygun yerine yakın olduğunun saptanmasına yardım etti. Delili ortadan kaldırma girişimi başarısız sonuçlanmış olup Carpenter altı soygundan hüküm giymiştir.  

Dört büyük kablosuz internet sağlayıcısı olan Verizon Communications Inc, AT&T Inc, T-Mobile US Inc ve Sprint Corp şirketleri, kolluk kuvvetlerinden yılda on binlerce talep almaktadır.

Carpenter’in dosyası şu an yerel mahkemeye dönmüştür. Kendisinin mahkumiyet kararından, diğer delillerinin onu suçlarla ilişkilendirmesi sebebiyle dönülmeyebilir.

Büyük Birader

Bu dava, devletin giderek artan miktarda kişisel veriyi edinebilmesine ilişkin olarak gizlilik alanında uzman avukatların yükselen endişelerini vurgulamış oldu. Aralık ayında davaya ilişkin yapılan tartışmalar sırasında, Roberts’ın kararına katılan liberal hakim Sonai Sotomayor, George Orwell’ın  “1984” isimli distopyasında her şeyi gören lider olan “Büyük Birader” korkusuna atıfta bulunmuştur.

Eski savcı olan Muhafazakar hakim Samuel Alito, kararın yarardan çok zarar sağlayacağını belirten muhalif görüşte bulunmuştur.

Alito “bu kararın kolluk kuvvetlerinin meşru olarak dayanacağı pek çok yasal ve değerli soruştuma uygulamasını tehdit ederken çok sayıda davayı da güvence altına almaktadır” dedi ve kararın özel şirketler tarafından yapılan veri toplamalardan kaynaklanan “büyük kişisel gizlilik tehlikelerinin bazılarına” hitap etmediğini belirtti.

Bu karar, ceza hukukunun yeni teknolojilere nasıl uygulandığına ilişkin mahkemenin önemli davaları karara bağladığı son yıllardaki üçüncü karar olup her seferinde ise kolluk kuvvetleri aleyhine karar çıkmaktadır. 2014 yılında, polisin birçok durumda kullanıcısı tutukluyken cep telefonunda araştırma yapmak için arama emrinin bulunması gerekmekteydi. 2012 yılında ise, araca GPS takip cihazı takılması için izne gerek olduğuna karar verilmiştir.

ABD Adalet Bakanlığı ise 1986 Federal Kanun kapsamında müşteri kayıtlarının alınması için geçerli bir sebebe gerek olmadığını savunmuştur. Bunun yerine, savcıların yalnızca “makul sebeplerin” kayıtlar için mevcut olduğunu ve soruşma ile “ilgili ve maddi” olduklarını gösterdiği fikrini de savunmuştur.

Roberts, hükümetin savunmasının yalnızca Carpenter’in değil herkesin konumunu takip edebilecek dijital teknolojideki sismik değişim ile başa çıkamadığını belirtmiştir.

Adalet Bakanlığı sözcüsü ise yorum yapmayı reddetmiştir.

Kolluk kuvvetleri ve istihbarat kurumlarının soruşturma uygulamaları ve kablosuz internet sağlayıcılar gibi firmaların müşterilerin gizlilik haklarına önem verip vermedikleri konularında giderek artan endişeler bulunmaktadır.

Alhabet Inc’s Google ve Microsoft Corp gibi çeşitli teknoloji firmaları, mahkemeyi güçlü gizlilik korumalarını benimsemeleri için zorlayan Carpenter davasına katılmıştır.

 

Çeviren: 
Mütercim-Tercüman
Ayşecan Mantarcı

 

Kaynak: www.www.reuters.com

HABERİ PAYLAŞIN
HABERİ YAZDIRIN