Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

ANAYASA MAHKEMESİ İŞÇİNİN BAZI İNTERNET SİTELERİNE ERİŞİMİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İHLAL ETTİĞİ KARARINI VERDİ

ANAYASA MAHKEMESİ İŞÇİNİN BAZI İNTERNET SİTELERİNE ERİŞİMİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İHLAL ETTİĞİ KARARINI VERDİ

Anayasa Mahkemesi; 2019/19160 numaralı Nuran Müzeyyen Korkut başvurusunda, işçinin bazı internet sitelerine erişimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine ilişkin kararını 01/03/2023 tarihini verdi.

Başvurunun özeti; belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan başvurucunun iş sözleşmesi, 11/08/2016 tarihinde “hizmetine ihtiyaç duyulmaması” gerekçesiyle feshedilmiş olup başvurucu tarafından işe iade talepli tespit davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan incelemede “iş sözleşmesinin terör örgütü ile illiyet sebebiyle işverence feshedildiği ve işveren açısından işçiden kaynaklanan nedenlerle güven ilişkisinin sarsılması ve bu durumun işveren tarafından artık katlanılması beklenemeyecek nitelikte olduğu” gerekçesi ile feshin haklı ve geçerli olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

İstinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince de ilk derece mahkemesine benzer gerekçelerle istinaf başvurusu reddedilmiş ve bu kararın da temyiz edilmesi üzerine yargıtay tarafından bozma kararı verilerek dosya tekrar ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.

İlk derece mahkemesi yargılamaya devam ederken başvurucu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde terör örgütü ile bağlantısı bulunabileceği iddiası ile soruşturma başlatılmış ve soruşturma sonucunda ise başvurucu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. İlk derece mahkemesinde yeniden yapılan yargılamada ise Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürütülen soruşturma dosyasındaki birtakım bilgiler esas alınmış ve buna göre hüküm kurularak dava tekrar reddedilmiştir. İlgili ret kararının gerekçesi ise şu şekildedir;

“Mahkememizce bozma ilamı sonrasında celp edilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/164194 soruşturma sayılı dosya içeriğine göre her ne kadar davacının anılan terör örgütüne üyeliğinin bulunduğuna dair kamu davası açmaya yeterli delil bulunamadığına karar verilmiş ise de, anılan kararda şüpheli davacının HTS kayıtlarının ve dijital inceleme raporunda tespit edilen verilerin (davacının yalnızca birtakım internet sitelerine erişerek terör örgütü ile ilgili birtakım bilgileri arattığı) örgüte üyelik olarak değerlendirilmese dahi örgüte iltisak göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle taraflar arasındaki güven ilişkisinin artık iş akdinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede sarstığı anlaşılmakla fesih sebebinin geçerli nedene dayandığı kabul edilmektedir.”

Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesinin hükmü onanmıştır. Başvurucu ise 30/05/2019 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda; başvurucu ilgili internet sitelerine erişimin iş sözleşmesinin feshinden sonraki bir tarihte gerçekleştiği ayrıca bu internet sitelerine erişimin terör örgütü ile iltisak olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, geçersiz olarak iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiş, Anayasa Mahkemesince başvuru ifade özgürlüğü kapsamında incelenmiştir. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden bulunmaması sebebiyle başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir.

Başvurucunun iş sözleşmesini fesheden şirketin genel hükümlere tabi bir anonim şirket olduğu, başvurucunun ise özel hukuk hükümlerine tabi bir işçi olduğu dolayısıyla başvurunun devletin pozitif yükümlülükleri bağlamında incelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Devletin pozitif yükümlülüklerinde ise kişilerin temel haklarına ilişkin anayasal güvencelerin gözetilip gözetilmediğinin de denetlenmesi gerekir. Derece mahkemelerince de bu husus gözetilerek yargılama sırasında gerçekleştirilen işlemlerin ve neticede verilen kararın gerekçesinin bizatihi ifade özgürlüğüne ilişkin bir müdahale oluşturmaması için derece mahkemelerince gereken özen gösterilmelidir. Somut olayda ise önemli bir kurumda önemli bir statüde çalışırken hakkında hangi delillerin bulunduğu somut olarak ortaya konulmadan terör örgütü ile iltisakı olduğundan bahisle iş sözleşmesi feshedilen başvurucunun fesih tarihinden sonraki bir tarihte cep telefonunun internet tarayıcısı üzerinden tamamı herkesin erişimine açık Türkiye’nin erişim sayısı yüksek internet sitelerinden birkaçına erişiminin fesih nedeni olarak gösterilmesi; ifade özgürlüğünün dolaylı olarak sınırlandırıldığına ve Anayasa’nın 26. Maddesinde güvence altına alınan ilkelere uygun hareket edilmediği kanaatine varılmıştır.

Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/05/20230505-12.pdf

HABERİ PAYLAŞIN
HABERİ YAZDIRIN