Anayasa Mahkemesi 8/9/2022 tarihinde E.2022/67 numaralı
dosyada, 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu’nun 17.
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…tekrarında ise tamamı…” ibaresinin
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
İtiraz konusu kuralda 351 sayılı Kanun kapsamında yararlanılan
yükseköğrenim kredilerinin birden fazla taksitinin zamanında ödenmemesi
durumunda alacağın tamamının muaccel olması öngörülmekteydi.
Anayasa Mahkemesi verdiği kararda özet olarak şu ifadeleri
kullandı;
‘’Anayasa’nın 42. maddesi kapsamında maddi
imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin öğrenimlerini
sürdürebilmeleri için destek sağlamakla yükümlü olan devlet, yeterlikleri
ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere kredi sağlamaktadır. Kural da bu
kredilerin birden fazla taksitinin ödenmemesi durumunda tüm borcun muaccel hâle
gelmesini, başka bir deyişle tüm borcun vade tarihi beklenmeksizin tahsilini
düzenlemektedir. 6183 sayılı Kanun’a tabi diğer alacaklar açısından taksitlerin
ödenmemesi durumunda borcun tamamı muaccel hâle gelmemekte, borç vade tarihinde
gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmektedir. Bu yönüyle 6183 sayılı Kanun’a
tabi diğer alacaklar açısından söz konusu müdahale aracı kullanılmazken eğitimi
destekleme yönünden sosyal yanı ağır basan bir alacakta böylesine ağır bir
tedbirle meşru amaca ulaşılmaya çalışılmasının son çare ve bu amaca ulaşmak
için gerekli olduğu söylenemez.
Bununla birlikte birden fazla taksitin
ödenmemesi durumunda borcun muaccel hâle gelmesi yanında borç 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre tahsil edildiğinden vadesi dolan taksitlerin gecikme zammı ile
birlikte ödenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda birden fazla taksiti ödenmeyen
borcun sürüncemede kalmaması için borcun tamamının ivedilik kazanmasının kamu
yararının sağlanmasına yönelik amacın gerçekleştirilmesi için tek araç olduğu
söylenemez. Dolayısıyla anılan meşru amacın gerçekleştirilmesi açısından
seçilen araçlar değerlendirilirken borcun gecikme zammı ile birlikte tahsili
sayesinde alacağın zamanında tahsil edilmemesi nedeniyle uğranılan zararların
giderildiğinin ve ek maliyetle karşılaştıklarından borçluların borcu zamanında
ödemek durumunda kaldığının, bu aracın söz konusu amacın gerçekleştirilmesi
açısından yeterli olduğunun da gözönünde bulundurulması gerekir. Bu itibarla
kuralın “gereklilik” ölçütü ile bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.’’
Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/09/20220921-7.pdf