İstanbul
Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/754E., 2022/209K. sayılı 04.04.2022
tarihli kararıyla konusu hakaret olan dava kapsamında verdiği karar ile ifade
özgürlüğüne dikkat çekti.
Mahkeme
verdiği kararda ‘’ katılanın tahrik eder yazısı, yazıda kullandığı
sözcüklerin sanık tarafından katılana yönelik kullanılması birlikte
değerlendirildiğinde sanığın eyleminin ağır eleştiri ve düşünce, ifade
özgürlüğü kapsamında kaldığı anlaşılmakla sanığın üzerine atılı suçtan
beraatine karar verilerek hüküm kurulmuştur.’’ İfadelerine yer vererek ağır
eleştirinin de düşünce ve ifade özgürlüğüne girdiğini kabul etmektedir.
Karar
aşağıdaki gibidir;
‘’Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; sanığın suç tarihinde Facebook isimli sosyal medya uygulaması üzerinde katılanın paylaşılan fotoğrafının yorum kısmına YURU YAVRUM YURUUUU. FAHISE SANA BENZZER" şeklinde yorumda bulunduğu; yürütülen soruşturma işlemleri neticesinde sanığın savunmasında; söz konusu Facebook hesabının kendisine ait olduğunu, yaptığı yorumda müştekinin adının geçmediğini. söz konusu yorumda ifade özgürlüğünü kullandığını beyan ederek üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, sanık hakkında katılana yönelik alenen hakaret sucunu işlediğinden bahisle cezalandırılması amacıyla kamu davası açıldığı; yapılan yargılama sırasında sanık müdafinin yazılan savunmasında; "Sanık müvekkil tarafından yazılan yorum 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili yazdığı yazısında müşteki tarafından kullanılan "Yürüyüşe katılanlar fahişelikten yanalar" ifadesi üzerine yine yazıda kullanılan ifadelerin müştekiye iade edilmesiyle yapılan bir eleştiridir. Müşteki A… D…’ın toplum hafızasındaki yeri incelendiğinde her ne kadar bir parti içerisinde resmi faaliyet göstermese de siyasi bir figür olduğu çok açık şekilde görülecektir. Şahsın köşe yazılarında yazdığı konular, fikir tartışmalarında kullandığı ifadeler de kendisinin belli bir siyasi görüşü olduğunu ye bu görüşü neticesinde kendisini ifade ettiğini kanıtlar niteliktedir. Toplum hafızasına siyasetle ilgili bir figür olarak kazınması, yazdığı yazılar ve katıldığı programlar sebebiyle toplumda göz önünde bir karakter olması ve somut olayın konusunun da ülkemiz ve dünya için siyaset temelli bir konu olması sebepleriyle, sanık müvekkilce yazılan yorum değerlendirilirken İHAM ve Anayasa Mahkemesi'nin siyasi ifadelerde çizdiği ifade özgürlüğü sınırları göz önünde bulundurulmak zorundadır. İHAM siyasi ifade özgürlüğüne ayrıca bir önem atfetmektedir. Mahkemeye göre siyasi tartışma özgürlüğü tüm demokratik sistemlerin temel ilkesidir. Bu sebeple İHAM siyasi eleştirilerde toplumun önünde olan tanınmış kişilere karşı yapılan eleştiri1erin sınırlarının daha geniş olduğunu, sıradan vatandaşa karşı kullandığında hakaret sucunun oluşabileceği bir ifadenin tanınmış siyasi yönü olan bir kişiye karşı kullanıldığında sert eleştiri sınırları içerisinde kalacağını belirtmektedir." şeklinde savunmada bulunduğu; katlanın tahrik eder yazısı, yazıda kullandığı sözcüklerin sanık tarafından katılana yönelik kullanılması birlikte değerlendirildiğinde sanığın eyleminin ağır eleştiri ve düşünce, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı anlaşılmakla sanığın üzerine atılı suçtan 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.’’
Kaynak: İst. And. 24. ACM 2021/754E.,
2022/209K. T 04.04.2022