Yargıtay 2. Hukuk
Dairesi 2022/1859E., 2022/3821K. sayılı ve 20.01.2022 tarihli kararıyla evlilik
birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını evlilik birliğinin sona ermesi
ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini
engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı/söz konusu değişikliğin çocuğun üstün
yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği
dikkate alındığında davanın kabulüne karar vermiştir.
Yargıtay 2. Hukuk
Dairesi kararında; “Somut olayda, velâyet hakkına sahip davacı anne,
soyadlarının farklı olmasından çocuğun rahatsız olduğunu ve anne ile aynı
soyadını taşımak istediğini ileri sürmüş olup, mahkemece alınan sosyal inceleme
raporunda; ortak çocuğun kendisini tanıtırken "Eliz B." olarak ifade
ettiği, babasının olmadığı ve davalı babayı "Arkadaş Yasin" olarak
tanıdığı, yaptığı resimlerde annesinin ve kendisinin olduğu, davalı babanın,
uzman tarafından alınan beyanında, kızı ile yeterince ilgilenmediğini belirttiği,
kaldı ki tek başına yeterli değilse de davalı baba tarafından sunulan
07.01.2022 tarihli temyize cevap dilekçesi ile de açılan davayı kabul ettiğini
beyan ettiği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadı ile
değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin
olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, az önce açıklanan sosyal inceleme
raporu içeriğinden çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin
çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır.
Tüm
bu açıklamalar ışığında; velâyet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının
kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki
yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun
soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe
velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına
tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı
bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı
ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı
tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir
düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün
yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun
değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi'nin benzer
olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek, davanın
kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp,
hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” ifadeleri
kullanılmıştır.