Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN 316. MADDESİ UYARINCA KONUT VE ÇATILI İŞYERİ KİRALARI BAKIMINDAN AKDE AYKIRILIK SEBEBİYLE TAHLİYE DAVASI

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN 316. MADDESİ UYARINCA KONUT VE ÇATILI İŞYERİ KİRALARI BAKIMINDAN AKDE AYKIRILIK SEBEBİYLE TAHLİYE DAVASI

1. Giriş

 

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 316. maddesi, “Özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu” başlıklı olup kiracının, kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanması, kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı gösterme yükümlülüğünü düzenlemektedir. TBK’nin 316. maddesinin ikinci fıkrasında kiracının özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcuna aykırı hareket edilmesi halinde, kiraya verenin; konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracıya en az 30 gün vererek aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği konusunda yazılı ihtarda bulunacağı düzenleme altına alınmıştır. Konut ve çatılı işyeri kiraları dışındaki kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshetme hakkına sahiptir.

 

TBK m.316/3 uyarınca; konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olduğunun anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshetme hakkına sahiptir.

 

Bu doğrultuda TBK kapsamında kiracının borçlarından biri, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde kullanma ve komşulara saygı göstermedir. TBK m. 316, kiracının bu borcunu ihlal etmesi durumunda uygulanabilecek yaptırımları düzenlemektedir.

 

2. Kiracının Kiralananı Sözleşmeye Uygun Olarak Özenle Kullanması ve Komşulara Saygı Gösterme Borcu

 

TBK m.316 uyarınca kiracı, kiralananı sözleşmeye, amacına ve niteliğine uygun bir şekilde kullanmalıdır. Kiracı, kiralanana zarar verecek, yapısal bütünlüğünü bozacak ya da kullanım ömrünü azaltacak davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür. Bu yükümlüğe aykırı hareket edilmesi halinde kiraya veren, kiracıya aykırılığın en az 30 günde giderilmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceği ihtarında bulunabilir.

 

Taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde, kiralananın hangi amaç için kullanılacağı düzenlenebilmektedir. Burada bahsedilen kiralananın hangi amaç için kullanılacağı hususu, konut ve işyeri ayrımı bakımından önem arz etmektedir. Yani kira sözleşmesinde, konut niteliğine sahip taşınmazın yalnızca mesken olarak kullanılacağı hüküm altına alınabilmektedir. Buna ek olarak kullanım hakkına ilişkin de sınırlamalar söz konusu olabilmektedir. Kiralananda yürütülecek ticari faaliyete ilişkin sınırlamalar buna örnektir.

 

Kiralanın hangi amaç ile kullanılacağı hususunun belirlenmesinde, öncelikle kira sözleşmesine bakılmaktadır, eğer kira sözleşmesinde buna ilişkin hüküm bulunmamaktaysa olağan kullanım amacı gözetilecektir. Olağan kullanım amacı ise kiralananın niteliğine ve yerel adete göre belirlenecektir. [1] Örneğin alışveriş merkezinde yer alan kiralananın konut olarak kullanılması yerel adete aykırılık teşkil edecektir.

 

Yani, kullanım amacına aykırı hareket edilmesi, sözleşmeye aykırı hareket edilmesi anlamına gelecektir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin; 2018/6432 E., 2018/11200 K. sayılı, 07.11.2018 tarihli kararında;

 

“Sözleşmede kiralananın kullanım şekli kafeterya olarak belirlenmiştir. Kiraya veren kiralananı sadece kafeterya olarak kullanılması için kiraya verdiğinden, onun rızasına aykırı her kullanma, akde aykırı bir kullanmadır. Bu kullanımın kiralanana zarar verip vermemesi önemli değildir.” [2]

 

şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay bu kararında kira sözleşmesindeki kullanım şekline aykırı kullanımın akde aykırılık teşkil ettiğine hükmetmiştir. Ayrıca kullanım amacına aykırı kullanımın, akde aykırılık bakımından değerlendirilmesinde kiralanana zarar verip vermediğinin de önemi bulunmadığı belirtilmiştir.

 

“Kiracının kiralananı kullanması halinde, kiracı; kiralananı özüne ve sözleşmede öngörülen kullanım amacına uygun kullanmalıdır. Aksi takdirde kiralananı sözleşmeye uygun kullanma borcuna aykırı davranmış olur.” [3]

 

“Kiracının önemli borçlarından biri de, kiralananı kira sözleşmesinde öngörülen tahsis amacına uygun kullanmaktır. Örneğin konut olarak kiralanan yerin işyeri olarak kullanılması tahsis amacına uygun kullanma yükümlülüğe aykırı olur” [4]

 

Bu doğrultuda kira sözleşmesinde taşınmazın konut olarak kiralandığının hüküm altına alınmasına karşın kiracının kiralananı konut olarak kullanmaması, taşınmazda ticari faaliyette bulunması sözleşmeye aykırılık teşkil edecektir. Yine kira sözleşmesinde taşınmazın hangi amaçla kiralandığı belirtilmese dahi, konut niteliğindeki taşınmazda ticari faaliyette bulunulması yerel adet gereği akde aykırılık sonucunu ortaya koyacaktır.

 

Ayrıca kiracı, kiralananın kullanım amacına uygun kullanma borcunun yanı sıra kiralananı özenle kullanma borcuna da uymakla yükümlüdür. Kiracının, kiraya verenin rızası olmaksızın kiralananda kalıcı değişiklikler yapması özen borcuna aykırılığı oluşturacaktır. Yine, kiracının kiralananı yıpratıcı şekilde kullanması da özen borcuna aykırılık teşkil edecektir.

 

TBK m.316/1’de kiracıya, komşulara gerekli saygıyı gösterme yükümlülüğü getirilmiştir. Kiracının komşulara gerekli saygıyı gösterme yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi halinde kiraya veren tarafından kira sözleşmesinin feshi gündeme gelecektir.

 

3. Kiracının Kiralananı Sözleşmeye Uygun Olarak Özenle Kullanması ve Komşulara Saygı Gösterme Borcuna Aykırı Hareket Etmesi

 

Kiracının TBK m.316 kapsamındaki borçlarına aykırı hareket etmesi halinde, kiraya veren tarafından kiraya veren konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunmalıdır.

 

Maddede düzenlenen sürelere ilişkin hükümler nispi emredici nitelikte olup kiracıya verilmesi gereken süreler uzatılabilir. Ancak kiraya veren lehine, ihtar çekme ve süre verme yükümlülüklerinin kaldırılması, sürenin kısaltılması gibi düzenlemeler geçersiz olacaktır. [5]

 

Zira Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2018 tarihli, 2017/8658 E., 2018/173 K. sayılı kararında;

 

“Davacı kiraya veren tarafından gönderilen 20/07/2015 tarihli ihtarname ile; kiralananın üçüncü kişi tarafından kullanılmasının akde aykırılık teşkil ettiği belirtilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde akde aykırılığın giderilmesi istenilmiştir. Dava konusu kiralanan çatılı işyeri niteliğinde olduğundan davacı tarafından yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde, davalıya en az 30 gün süreli ihtar gönderilmesi gerekirken 15 gün süre verilmesi doğru değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” [6] şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

Bu doğrultuda kiracıya gönderilecek olan yazılı ihtarda, çatılı işyeri ve konut kiraları bakımından en az 30 gün süre verilmelidir ve kiracıya akde aykırılığın giderilmediği takdirde kira sözleşmesinin feshedileceği bildirilmelidir.

 

TBK m.316/3’te konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında; kiracıya ihtar gönderilmeksizin yazılı bir bildirimle sözleşme derhal feshedilebilecektir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.12.2021 tarihli, 2017/1770 E., 2021/1738 K. sayılı kararında;

 

“Taraf beyanları ve dosya kapsamına göre davacı, davalı hakkında hakaret ve basit yaralama suçlarından şikâyette bulunmuş, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkumiyete yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle davalının müsnet suçlardan beraatine karar verilmiştir. Davalı da davacı hakkında hakaret ve iftira suçlarından şikâyette bulunmuş, İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının hakaret ve iftira suçlarından mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, davacı ve davalının birbirleri hakkında şikâyette bulundukları, haklarında ceza mahkemelerinde yargılamalar yapıldığı, böylelikle kira ilişkisinin kiraya veren bakımından çekilmez hâle geldiği anlaşılmakla BK’nın 256/2. (TBK’nın 316/3.) maddesindeki şartların oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.” [7] şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

Bu doğrultuda, kiracının sözleşmeye aykırı hareketinin TBK m.316/3’te sayılan hallerden birine girip girmediği konusunda değerlendirme yapılarak kiracıya ihtar çekilerek akde aykırılığın en az 30 gün içerisinde giderilmesi gerektiği aksi halde sözleşmenin feshedileceği bildiriminin yapılması gerekmektedir. Kiracının sözleşmeye aykırı hareketleri TBK m.316/3 kapsamına girmekteyse kiracıya akde aykırılığın giderilmesi için süre verilmeksizin yazılı bildirimle kira sözleşmesi hemen sona erdirilebilecektir.

 

4. Kiracının Kendisine Verilen Süre İçerisinde Kiralanandaki Akde Aykırılığı Gidermemesi Hali

 

Kiracının özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcunu yerine getirmemesi sebebiyle, TBK m.316/3 kapsamına giren hususlar hariç olmak üzere kiracıya akde aykırılığın en az 30 gün içerisinde giderilmesi gerektiği aksi halde kira sözleşmesinin feshedileceği yazılı şekilde ihtar gönderilmelidir. Kiracının işbu ihtara uymaması halinde, bir başka deyişle, akde aykırılığı gidermemesi halinde; kiraya veren Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde akde aykırılık sebebiyle taşınmazın tahliyesi davasını açabilecektir. Ancak burada belirtmek gerekir ki; dava açmadan önce 7445 sayılı Kanun’un 37’nci maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 01.09.2023 tarihinde eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının a bendine göre İcra ve İflas Kanunu uyarınca Kira Uyuşmazlıklarında Zorunlu Arabuluculuk Dava Şartının sağlanması adına, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmektedir.

 

5. Sonuç

 

TBK m.316’da kiracının, kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu düzenlenmiş olup kiracının bu borçlarına aykırı hareket etmesi halinde kira sözleşmesinin belirli şartlar altında feshedilmesi gündeme gelmektedir. Örneğin, konut niteliğindeki taşınmazın ticarethane olarak kullanılması halinde akde aykırılık meydana gelecektir. TBK m.316/2 doğrultusunda, akde aykırılık sebebiyle, kiraya veren; konut ve çatılı işyeri kiraları bakımından kiracıya, akde aykırılığın en az 30 gün içerisinde giderilmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceği yönünde ihtarda bulunmalıdır. TBK m.316/3 kapsamına giren bir durum söz konusu ise kiraya veren ihtar göndererek kiracıya akde aykırılığın giderilmesi için süre vermeksizin kira sözleşmesini yazılı bir bildirimle derhal feshedebilecektir. Kiracı tarafından kendisine verilen süre içerisinde akde aykırılığın giderilmemesi halinde kiraya veren Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde akde aykırılık sebebiyle tahliye davasını açabilecektir.

 

Av. Umut Alperen Öztürk

 

Kaynakça:

1. İnceoğlu, Murat Kira Hukuku C.I, 1.b., 2014, s.363.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin; 2018/6432 E., 2018/11200 K. sayılı, 07.11.2018 tarihli kararı

3. Tekelioğlu, Tuğba; TBK Madde 316 Kapsamında Kiracının Sözleşme İhlali

4. Doğan, Murat; Konut ve Çatılı İşyeri Kira Sözleşmesinin Sona Ermesi 1. Baskı, Ankara 2011 s.19

5. İnceoğlu, Murat Kira Hukuku C.I, 1.b., 2014, s.362.

6. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2018 tarihli, 2017/8658 E., 2018/173 K. sayılı kararı

7. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.12.2021 tarihli, 2017/1770 E., 2021/1738 K. sayılı kararı

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN