Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

7527 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’A HAYVAN HAKLARI YÖNÜNDEN BAKIŞ

7527 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’A HAYVAN HAKLARI YÖNÜNDEN BAKIŞ

1. Giriş

 

Halk arasında “Sokak Hayvanları Yasası” olarak bilinen ve son derece büyük bir kesim tarafından tepki toplayan 7527 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 30/07/2024 tarihinde oy çokluğu ile kabul edilmiş olup 02/08/2024 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Anılan değişiklik ile 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun birçok hükmünde değişiklik yapan düzenleme; uzun yıllar boyunca hayvan hakları savunucuları tarafından mücadeleler ile kazanılan yasal düzenlemelerin aleyhe şekilde değişmesine sebep olmuştur. Halihazırda koruma, kontrol altında tutma ve yaşatma açısından yetersiz olan yasa, son değişiklik ile adının aksine hayvanları korumaktan ziyade öldürmeye ve zarar vermeye teşvik edici bir hale bürünmüştür. Kamusal talebin ve sosyal gerçekliğin aksine tesis edilen bu yasal düzenleme hayvan hakları hukuku bakımından ciddi bir geriye gidiş teşkil etmektedir.

 

 2. Değişiklik ile Gelen Hükümler

 

7527 Sayılı Kanun, toplamda 17 madde olup ilgili maddeler kısaca 5199 Sayılı Yasa ile kıyaslanarak açıklanacaktır. 

 

5199 Sayılı Yasa, 1. Madde:

“Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.”

 

7527 Sayılı Kanun ile değişik 1. Madde:

“Bu Kanunun amacı; insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.”

 

Görüldüğü üzere eski düzenlemede kanunun amacı salt hayvan haklarına özgülenmiş iken değişiklik ile kanunun amacı “insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek” üzere hayvanlar aleyhine daraltılmıştır. Bu değişikliğin arka planındaki amaç, sokak köpekleri aleyhine ileri sürülen toplumsal tehdit varsayımlarına karşılık kamu sağlığının korunması iddiasıdır.

 

Değişikliğin ikinci maddesi ile:

“5199 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (j) bentleri aşağıdaki şekilde ve (k) bendinde yer alan ‘ve hayvanların rehabilite edileceği’ ibaresi ‘, hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği’ şeklinde değiştirilmiştir.

‘f) Sahipsiz hayvan: Sahipli hayvanlar dışında kalan evcil hayvanları,’

‘j) Sahipli hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan ve Bakanlık veri tabanına kaydedilen ev hayvanlarını,’”

 

3. maddenin K bendi, Hayvan Bakım Evleri’ni tanımlamakta olup değişiklik sonrasında:

“Hayvan bakımevi: Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan, hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesisi”

 

halini almıştır. Hayvanların rehabilite edilmesi işlevi, yalnız hayvanların “sahiplendirilinceye dek barındırılma” süresi çerçevesinde daraltılmıştır. Buradan, sahiplendirilmeyen hayvanların barındırılmayacağı ve rehabilite edilmeyeceği sonucu çıkmakla birlikte halihazırda barınakta bulunan hayvanların ise akıbetinin ne olacağı muğlak bırakılmıştır. Kanunun uygulamaya geçmesi ile birlikte, sokak hayvanlarının sahiplendirilmek için dahi hiçbir şekilde bekletilmeden ve bakılmadan itlaf edildiği görülmüş olup kanunun bu hükmü sokak hayvanlarının ne sokakta ne de bakımevleri olan barınaklarda yaşayabilmelerini imkansızlaştırmıştır.

 

Değişikliğin 3. Maddesi şöyle olup:

5199 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmış, (d) bendinde yer alan ‘hayvanlara bakan veya bakmak’ ibaresi ‘hayvanları sahiplenmek’ şeklinde ve (j) bendinde yer alan ‘ve güçten düşmüş hayvanların korunması’ ibaresi ‘hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları’ şeklinde değiştirilmiştir.”

 

Değişiklik ile kaldırılmasının öncesinde Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyle idi:

“b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir.”

 

İşbu hüküm esasen evcil olup sokakta, parkta, bahçede özgürce yaşamakta olan ve toplumsal işbirliği ile bakımları sağlanmakta olan hayvanların bu yaşama özgürlüklerinin elinden alındığı değişikliklerden biri olup Kanun’un amacına ve ruhuna aykırı şekilde hayvan hakkı ihlali niteliğindedir.

 

Aynı şekilde değişiklik hükmünün devamında “hayvanlara bakan” ibaresi “hayvanları sahiplenen” olacak şekilde daraltılmıştır. (d) bendinin güncel hali şu şekildedir:

“d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.”

 

Görüldüğü üzere daha önce toplumsal işbirliği içerisinde bakılan ve korunan sokak hayvanları ile ilgilenen kişiler Kanun’un destek ve teşviki kapsamından çıkarılmıştır. Yalnızca sokak hayvanlarının sahiplenmesi durumuna indirgenmek üzere ilgili kamusal kesim daraltılmıştır.

 

Aynı hükmün “j” bendi ise değişiklik öncesinde:

“j) Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar.”

 

iken;

“Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar.”

 

şeklinde değiştirilerek “ve güçten düşmüş hayvanların korunması” ibaresi “hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik ile güçten düşmüş hayvanlar bakım evlerinde bakılmayacak ve öldürülerek itlaf edilecektir.

 

Değişikliğin 4. Maddesi ile:

 5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında’ ibaresi ‘kanuni istisnalar hariç’ şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan ‘çevreye olabilecek’ ibaresi ‘insan ve çevre sağlığı için oluşabilecek’ şeklinde ve ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ ibaresi ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ şeklinde, dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde ve altıncı fıkrasında yer alan ‘hayvanlara bakan veya bakmak’ ibaresi ‘hayvanları hayvan bakımevi kurarak sahiplenmek’ şeklinde değiştirilmiştir.

‘Bakımevlerine alınan hayvanlar Bakanlık veri sistemine kaydedilir ve rehabilite edilen köpekler, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde barındırılır.’”

 

5199 Sayılı Kanun’un 6. Maddesi “Sahipsiz ve Güçten Düşmüş Hayvanların Korunması” nı düzenlemekte olup ilk fıkrası:

“Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında hariç öldürülmeleri yasaktır.”

 

iken;

“Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların kanuni istisnalar hariç öldürülmeleri yasaktır.”

 

denilerek hayvanların öldürülmesinde esas alınacak kanun hükümleri tüm yasal mevzuatı esas alacak şekilde genişletilmiştir.

 

Son fıkrada ise yine hayvanlara bakanlar ibaresi değiştirilerek bakımevi kurarak sahiplenmeye kadar daraltılmıştır. Güncel hali ile hüküm:

“Hiçbir kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları hayvan bakımevi kurarak sahiplenmek isteyen ve bu Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile yapılır.”

 

şeklinde olup bu fıkrada yer alan “hayvanlara bakan veya bakmak” ibaresi “hayvanları hayvan bakımevi kurarak sahiplenmek” şeklinde değiştirilmiştir.

 

Değişikliğin 5. Maddesi ile:

5199 sayılı Kanunun İkinci Kısım Dördüncü Bölüm başlığında yer alan ‘Öldürülmesi’ ibaresi ‘Ötanazisi’ şeklinde ve 13 üncü maddesinin başlığı ‘Hayvanların ötanazisi’ şeklinde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ‘Öldürme esas ve usulleri’ ibaresi ‘Öldürme ve ötanazi işlemine ilişkin esas ve usuller’ şeklinde değiştirilmiştir.

 

‘Bakımevine alınan köpeklerden; insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlara 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.

 

Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Bakanlar Kurulunun 28/8/2003 tarihli ve 2003/6168 sayılı Kararı ile onaylanan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir.’”

 

hükmü getirilmiştir.

 

Değişikliğin 6. Maddesi ile:

“5199 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan ‘Tıbbî’ ibaresi ‘Kanunî ve tıbbî ’ şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

‘o) Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk etmek veya bakımevinde barındırılan köpekleri bakımevi dışında bir yere bırakmak.’”

 

hükmü getirilmiştir.

 

Kanun’un 14. Maddesinin a bendi değişiklik öncesinde şöyledir:

“Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır: a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek...”

 

değişiklik ile “acımasız ve zalimce işlem yapmak” ibaresi kanun metninden çıkarılmıştır. Bu değişikliğin amacı açıkça acımasız ve zalimce işlemleri yasak olmaktan çıkarmak ve meşru hale getirmektir. İşbu değişik ile de görüldüğü üzere yapılan değişikliğin hayvan haklarını korumak ve tesis etmek ile uzaktan yakından ilgisi olmayıp sokak hayvanlarına yani sahipsiz evcil hayvanlara karşı her türlü vahşet ve kötü muamelenin desteklenmesi söz konusudur. Ülkece hukuk güvenliği, kamusal huzur ve refah, toplumsal akıl sağlığı gibi konularda beklenen gelişme, işbu yasal düzenleme ile gerilemiş ve “toplum sağlığı” gerekçesi ileri sürülerek ciddi bir hayvan hakları ihlali yasası yürürlüğe sokulmuştur. Ancak gerekçesi insan sağlığını korumak olsa da bu amaçtan açıkça sapan, amaca hizmet etmekten ziyade orantısız şekilde hayvan hakları ihlali yaratan bu düzenleme hukuk sistemimizde yaratılmış ciddi bir ihlal adımıdır.

 

Değişikliklere devam edecek olur isek aynı maddenin devamında 14. Maddenin (h) bendinde yapılan değişiklik ifade edilmiştir. Hayvanlar ile ilgili yasakları saymakta olan Maddenin değişiklik sonrası (h) bendi:

“h) Kanunî ve tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek”

 

şeklinde değiştirilerek hayvanlara, ana karnındaki yavrulara suni müdahale yapmak ve yabancı madde vermek yalnız tıbbi gereklilikler kapsamından çıkarılarak “kanuni” gerekçeler ile de yasak dışına çıkılabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Değişikliğin 7. Maddesi ile:

5199 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

‘b) İl sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin ve sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirleyip, sorunların çözüm tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on yıllık plan ve projeler yapmak, yıllık hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu görüşünü alarak insan, hayvan ve çevre sağlığına ilişkin her türlü önlemi almak,’”

 

hükmü getirilmiş olup; kaldırılan (f) bendi ile yerel hayvan koruma gönüllüsü müessesesi kaldırılmıştır. İlgili madde “İl Hayvanları Koruna Kurulunun Görevleri” ni düzenlemekte olup değişiklik öncesi (f) bendi şöyledir:

“f) Yerel hayvan koruma gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek,”

 

Yapılan değişiklik ile ilgili bent kaldırılarak yerel hayvan koruma gönüllüsü kavramı etkisizleştirilmiştir. Değişiklik öncesinde yerel hayvan koruma gönüllüsü kavramı son derece aktif bir rol halinde olup sokak hayvanlarının toplumsal işbirliği ile bakılması, beslenmesi, kısırlaştırılması ve tedavi edilmesi sürecinin halk tarafından ve yerel yönetimlerin işbirliği ile yürütülmesi hususlarını karşılamakta idi. Değişiklik ile tümüyle sokak hayvanlarının varlığının sona erdirilmesi ve böylelikle yerel hayvan koruma gönüllülerinin de işlevsizleştirilmesi planlanmıştır.

 

Değişikliğin 8. Maddesi ile:

“5199 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘İnsan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak, bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır.’”

 

hükmü getirilmiş olup değişiklik öncesinde anılan hüküm şöyledir:

“- Ev ve süs hayvanlarının korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

 

İlgili hükmün kapsamı daraltılmış, bakımevi, hastane ve ameliyathane kurmak “insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması” amacına indirgenmiştir. İnsan sağlığı için hastane ve bakımevi kurmanın “Hayvan Koruma Kanunu” içerisinde ne işi olduğu hususu anlaşılamamakla birlikte esasen hükmün amacının hayvan itlafı ve “uyutulması” işlemleri için ödenek ayırılacağı hususu olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü eski düzenlemede bulunan “bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için” ifadesi kaldırılarak hayvan koruma ve rehabilite etme amacının tamamen ortadan kaldırıldığı son derece açıktır.

 

Değişikliğin 9. Maddesi ile getirilen hüküm şöyledir:

“5199 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘ve bu suretle bulundurduğu’ ibaresi ‘veya sahiplendiği’ şeklinde ve fıkranın son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

‘Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılır.’”

 

Değişiklik öncesi 24. Madde hükmü ise şöyledir:

“- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.”

 

Hükümde bulunan hayvan bulundurma ibaresi yalnız sahiplenme statüsüne indirgenmiş ve koruma altına alınır hükmü “sahiplendirilinceye dek” olmak üzere kısıtlanmıştır. Bu süre zarfında sahiplendirilemeyen hayvanların akıbeti ise düzenlemede muğlak bırakılmış olup uygulamada doğrudan “öldürme” ile sonuçlanmaktadır.

 

7527 Sayılı düzenlemenin 10. Maddesi ise 28. Maddenin değişikliğini konu almakta olup şöyledir:

“5199 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan ‘ikinci’ ibaresi ‘dördüncü’ şeklinde, (j) bendinde yer alan ‘hayvan başına iki bin’ ibaresi ‘hayvan başına altmış bin’ şeklinde ve aynı bentte yer alan ‘idarî para cezası.’ ibaresi ‘; (o) bendine aykırı davrananlara hayvan başına elli bin Türk lirası idarî para cezası.’ şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan ‘hayvan koruma gönüllüsü,’ ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.”

 

Değişiklik ile ceza miktarları değiştirilmiş olup hayvan koruma gönüllüsü ibaresi kaldırılmıştır.

 

7527 Sayılı Düzenlemenin 13. Maddesi şöyledir:

MADDE 13- 5199 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin başlığı ‘Yerel yönetimlerin sorumluluğu’ şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasında yer alan ‘büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer’ ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkraya ‘korunması ve’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘sahiplendirilinceye kadar’ ibaresi, ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ‘olmayan belediyeler’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘ile il özel idareleri’ ibaresi eklenmiş ve fıkranın üçüncü ve dördüncü cümleleri ile üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

‘Bakımevlerine alınan hayvanlar Bakanlık veri sistemine kaydedilir. Rehabilite edilen köpekler, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde barındırılır.’

‘Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan belediyeler bakımından, geçici 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için sarf etmeyen ya da bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.’

 

Özellikle son fıkra son derece önemli olup ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bakımevi kurmak ve hayvanları rehabilite etmek, sahiplendirilinceye kadar bakmak üzere kaynak ayırmaması, kaynağı başka amaçlara sarf etmesi durumunda hapis cezası getirilmiştir. Bu hususun tespit ve denetim süreçleri son derece önem arz etmekte olup Kanun’un esas aldığı tüm hayvanlar bakımından etik ve sağlıklı koşullar çerçevesinde hayvanların tedavi edilmesi ve korunması amacıyla gerekli tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir.

 

Son olarak göze çarpan bir diğer değişiklik hükmü 14. Madde olup lafzı şöyledir:

“5199 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

“GEÇİCİ MADDE 4- Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan belediyeler 31/12/2028 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlüdür.

Belediyeler 31/12/2028 tarihine kadar birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.

 

Belediyelerce bu maddenin ikinci fıkrasında belirlenen oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40’ı, tevsik edilmesi kaydıyla ilgili belediyeye Hazine ve Maliye Bakanlığınca aktarılır. Ancak, aktarılacak tutar hiçbir şekilde ikinci fıkrada belirlenen oranların yüzde 40’ını geçemez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2025 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.”

 

Ödenek hususlarının düzenlenmesi ile birlikte anılan hükümde Halk arasında “çip” olarak adlandırılan dijital kimliklerin en geç 31/12/2025 tarihine dek yaptırılması hususu da kayıt altına alınmıştır. Bu uygulamanın amacı sahipli-sahipsiz evcil hayvanların ayırdını yapabilmektir. İlgili düzenleme birkaç düzenleyici hüküm ile birlikte sona ermekte olup yasal değişiklikler genel itibariyle ifade edildiği şekildedir.

 

3. Sonuç

 

Sonuç itibariyle 7527 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte esas Kanun olan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun birçok hükmünde değişiklik yapılmış olup bu değişiklikler sahipli olmayan evcil hayvanların haklarını son derece kısıtlayıcı, mevcut koruma tedbirlerini azaltıcı hatta belli noktalarda kaldırıcı mahiyettedir. Hayvanların birçok belirsiz durumda kimyasal madde ile öldürülmesinin önü açılan işbu düzenlemeye gerekçe olarak toplum sağlığı gösterilmişse de tekil birkaç olay sebebiyle tüm hayvanların can güvenliği riske atılmış olup sorunlara hukuken etkisiz ve orantısız hukuki düzenlemeler yapılmıştır.

 

Gelinen noktada uygulamada tüm sokak hayvanları orantısız ve işkence teşkil eden şekillerde toplanmaya başlamış ve nereye alındıkları belirsiz şekilde yerel yönetimlerce götürülmektedir. Sokak hayvanlarının yasa lafzı çerçevesinde sahiplendirilinceye dek barındırılmasını sağlamak üzere öncelikle yeterli nitelikte ve kapasitede barınak inşa edilmeli, yeterli sayıda personel, gıda ve tıbbi malzeme desteği sağlanmalıdır. Bu ihtiyaçlar giderilmeden toplanan hayvanların tümünün itlaf edileceği ve ciddi bir hayvan hakkı katliamı ile birlikte hukuk garabeti yaşanacağı açıktır.

 

Halihazırda medyaya yansıyan ve kamuoyunca da son derece bilinir olduğu haliyle mevcut barınakların koşullarının son derece kötü ve sağlıksız olduğu, yeterli personelin, gıda ve bakım malzemelerinin bulunmadığı ve hayvanların barınak adı verilen işkence mekanlarında can çekişerek öldüğü ortadadır. Vaziyet bu iken sokaklarda toplumsal iş birliği ile, hayvan hakları gönüllüleri ve işbu düzenleme ile ilga edilen “Hayvan Koruma Gönüllüleri” ile birlikte huzurlu bir şekilde bakılan, yaşatılan, kısırlaştırılan ve sokaklarımızın ve parklarımızın mahalle sakini haline gelen kedi ve köpeklerimiz işbu basiretsiz düzenleme ile ölüme sürüklenmektedir. Düzenleme, Hayvan Koruma Kanunu’nun amacı ve ruhuna aykırı olup uygulamadaki sorunlar artmadan ivedilikle yeni bir değişikliğin tesis edilmesi, sokak hayvanlarının yerlerinde kısırlaştırılarak bakılması ve korunmasının esaslarının tesis edilmesi ve hayvan popülasyonunun öldürerek değil kısırlaştırarak kontrol alınmasının sağlanması umulmaktadır.


Av. Gamze Nur ŞAN

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN