1. Genel Çerçeve
Türk hukukunda kural olarak
yabancı yatırımcılar milli muameleye tâbidirler. Şirketler iktisadi amaç güden,
sözleşme ile kurulmuş organizasyonlardır. Türk hukukunda kişiler, 6098 sayılı
Türk Borçlar Kanunu'na (TBK m. 620 vd.) göre adi şirket veya 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu (TTK) göre ticaret şirketleri olan; anonim şirket (TTK m. 329
vd. göre), limited şirket (TTK m. 573 vd. göre), adi komandit veya sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirket (TTK m. 304 vd. ve m. 564 vd. göre), kollektif
şirket (TTK m. 211 vd. göre) göre) veya kooperatif (Kooperatif Kanunu'na göre)
kurabilmektedir. Yabancı yatırımcılar bu şirketleri sıfırdan kurabileceği gibi
mevcut şirketlerle birleşme ve bölünme yoluyla da yeni şirket kurabilmektedir.
[1]
Anonim şirket, sermayesi
belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla
sorumlu bulunan bir şirket türüdür (TTK_m. 329). Anonim şirketler yeni kuruluş
şeklinde, birleşme yoluyla, bölünme yoluyla, tür değiştirme yoluyla, ticari
işletmenin anonim şirkete dönüşmesiyle ve Cumhurbaşkanlığı tasarrufuyla
kurulmaktadır. TTK m. 335 ve devamında yer alan hükümlere göre, anonim
şirketler, kurucuların, kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan, sermayenin
tamamını ödemeyi, şartsız taahhüt ettikleri, imzalarının noterce onaylandığı
veya ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzaladığı esas
sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulmaktadır.
Anonim şirket esas sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların
imzalarının noterce onaylanması veya esas sözleşmenin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanması şart tutulmuştur. Anonim şirket esas
sözleşmesinin tamamı şirketin kuruluşunu izleyen otuz gün içerisinde şirketin
merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili
Gazetesinde ilân edilmektedir (TTK m. 354). Tescille birlikte şirket tüzel
kişiliği kazanmaktadır.
Limited şirket, bir veya daha
çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas
sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşan,
ortaklarının şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas
sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan
edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü oldukları şirketlerdir (TTK m.
573). Limited şirket sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve kurucular
tarafından ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personelin huzurunda
imzalanması şarttır.
Kollektif şirket ticari bir
işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında
kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı
sınırlanmamış olan şirkettir (TTK m. 211). Kollektif şirket sözleşmesi yazılı şekle tâbidir; ayrıca,
sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması veya şirket sözleşmesinin ticaret
sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalanması gerekmektedir. Kollektif
şirketi kuranlar, şirket sözleşmesinin noterlikçe onaylı bir suretini onay
tarihinden itibaren on beş gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki
ticaret siciline vererek şirketin tescilini istemek zorundadır (TTK m. 215).
Ticari bir işletmeyi bir
ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket alacaklılarına karşı
ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak
veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan
şirket komandit şirkettir (TTK m. 304).
Komandit şirkete, kollektif
şirketin kuruluşu hakkındaki hükümler uygulanmaktadır (TTK m. 305/1). Sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirket ise, sermayesi paylara bölünen ve
ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket
ortağı, diğerleri bir anonim şirket pay sahibi gibi sorumlu olan şirkettir (TTK
m. 564/1). Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkete, kural olarak, anonim
şirketin kuruluşu hakkındaki hükümler uygulanmaktadır (TTK m. 565/1). Sermayesi
paylara bölünmüş komandit şirketin esas sözleşmesi yazılı şekilde düzenlenir,
kurucularla komandite ortakların tümü tarafından imzalanır; imzaların noterce
onaylanması veya esas sözleşmenin ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı
huzurunda imzalanması gerekir. Anonim şirketler gibi Ticaret Bakanlığı'ndan
izin alınmasına ilişkin hüküm burada uygulanmamaktadır (TTK m. 566/2).
Kooperatif şirket tüzel
kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve
özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal
katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak
amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir
sermayeli ortaklıklara kooperatif denir (Kooperatifler Kanunu m. 1).
Kooperatifler en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur.
Ana sözleşmenin ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personel huzurunda
imzalanması gerekmektedir (Kooperatifler Kanunu m. 2). Ana sözleşme, Ticaret
Bakanlığı'na verilir. Ticaret Bakanlığı'nın kuruluşa izin vermesi halinde,
kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilân olunur
(Kooperatifler Kanunu m. 3). Kooperatiflerde yönetim kurulu üyesi olmaları için
Türk vatandaşı olma şartı aranmaktadır (Kooperatifler Kanunu m. 56). Bu nedenle
yabancı yatırımcı sayılan yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları dışında
yabancı yatırımcılar yönetim kurulu üyesi olamazlar.[2]
Türk hukukunda ticaret
şirketlerinin ticaret siciline tescili ve ilanı için başvurular, Ticaret
Bakanlığı'nın illerde ticaret ve sanayi odaları ile ticaret odalarında faaliyet
gösterecek şekilde kuracağı ticaret sicili müdürlüklerine yapılmaktadır. [3]
Ticaret sicil müdürlüğüne
tescil başvurusu yazılı şekilde ya da elektronik ortamda yapılmaktadır (Ticaret
Sicili Yön. m. 23/1). Tescil edilen ticari işletmeler ile ticaret şirketleri ve
bunların şubelerine, tescilleri ile birlikte Merkezi Sicil Kayıt Sistemi numarası
verilir (Ticaret Sicili Yön. m. 13/2). Tescili yapılacak şirketin türüne göre
tescil için talep edilen belgeler farklılık göstermektedir.
Şirketin tescili için talep
edilen belgelerden yabancı bir hukuka tâbi olarak yabancı bir ülkede
düzenlenmiş belgelerin, Türk konsolosluğundan veya Yabancı Resmî Belgelerin
Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre tasdik
ettirilmesi ve noter onaylı Türkçe çevirisi ile birlikte ticaret sicili
müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir (Ticaret Sicili Yön. m. 32/2). [4]
Türkiye'de yabancıların şirket
kuruluş işlemleri (tescil) sırasında istenilen yerleşim yeri, vatandaşlık ve
ortaklık bilgileri şirketin statüsünü belirlemede önem arz etmektedir. Şirket
kuruluş işlemlerinin basitleştirilmesi yatırımın teşviki açısından önem arz
etmektedir. 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile hem Türk vatandaşları hem
yabancı yatırımcılar için şirket kuruluşunda farklı kurumlarda yapılan
işlemlerin sayılarının azaltılması ve sürenin kısaltılması amacıyla
düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu çalışmalar neticesinde, yapılan
değişikliklerle birlikte anonim ve limited şirket kuruluşunda il ticaret sicili
müdürlükleri vasıtasıyla tek noktadan gerçekleştirilebilecek duruma
getirilmiştir. Doğrudan yabancı yatırımların Türkiye'de şirket kuruluşu bu
şekilde tamamlanmaktadır. Türk hukukunda şirketlerin tâbiiyetine ilişkin açık
bir düzenleme bulunmamakla birlikte bazı kanunlarda hangi durumlarda Türk
tâbiiyetinde olduğuna ilişkin esasları içeren düzenlemeler bulunmaktadır.
Örneğin, TTK'nın m. 40/4 yer
alan "merkezleri Türkiye dışında bulunan" ve "yerli" ticari
işletmeler ifadelerinden hareketle ticari işletmelerin yerli ve yabancı olması,
merkezlerinin Türkiye'de veya Türkiye dışında olmasına göre belirlendiği
görülmektedir.[5]
Yabancı ortaklı ticaret
şirketlerinin Türkiye'de kurulabilmesi için merkezlerinin Türkiye'de bulunduğu
yer ticaret siciline kaydedilmesi gerektiğinden bahsetmiştik. Ticaret
şirketleri merkezlerinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline tescil ile tüzel
kişiliklerini kazanmaktadır. Bu hükümlerden ticaret şirketlerinin tâbiiyeti
bakımından kabul edilen sistemin merkez yeri sistemi, ölçütünün ise idare
merkezinin olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca TTK'nın 421/2-b maddesi
gerekçesinde ticaret şirketinin fiili idare merkezinin yurt dışına taşınmasının
Türk tâbiiyetinin kaybına (şirketin uyrukluğunun değişmesi) ilişkin olacağına
dair ifadeden kanun koyucunun fiili idare merkezini tâbiiyetin tespitinde
kullandığı görülmektedir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye'de tescil edilmiş ve
sicilde idare merkezi Türkiye'de olan ticaret şirketleri Türk tâbiiyetine sahip
olmaktadır. [6]
Doğrudan yabancı yatırımlar
önceki kanunda yer alan izin ve onay sisteminden DYYK ile bilgilendirme
sistemine geçilmiştir. Bu bilgilendirme sistemi içerisinde yabancı yatırıma
ilişkin bazı bilgiler kuruluş aşamasında ve sonrasında düzenli olarak Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından toplanmaktadır. Ticaret sicil müdürlükleri DYYK
kapsamına giren şirket ve şubelerin kuruluşu sırasında ilgili kişiden aldıkları
"Şirket ve Şube Kuruluş Bildirim Formu ve Dilekçesi", bu şirketlerin
tescil ve ilana tâbi her türlü ana sözleşme değişikliklerinin ve "Ortaklar
Listesi" veya "Hazirun Cetveli'nin bir örneğini Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı'na göndermektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ilgili diğer kamu
kurum ve kuruluşlarından, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ve
sivil toplum kuruluşlarından da doğrudan yabancı yatırımlarla bilgileri
almaktadır (DYYK Yön. m. 4).
DYYK ile getirilen kayıt ve
bilgilendirme sisteminde doğrudan yabancı yatırımın ilgili kurumları
bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. DYYK kapsamındaki şirket ve şubelerden
istenilen bilgilerin, STB Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü (Genel
Müdürlük) tarafından yönetilen web tabanlı uygulama olan Elektronik Teşvik
Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi (E-TUYS) üzerinden girilmesini ve
böylece bilgilendirmeyi sağlamak amacıyla Genel Müdürlüğe kendilerini temsile
yetkili kişi veya kişileri kullanıcı (yetkili) olarak belirlemektedir (DYYK
Yön. m. 9 vd.). Bu kullanıcılar;Yetkilendirme tarihinden itibaren en geç 1 ay
içinde Bakanlık internet sayfasında erişim sağlanan E-TUYS'a giriş yaparak
"Yatırımcı", "Ortak Listesi" ve varsa "Bağlı
İştirakleri" alanlarındaki bilgileri elektronik ortamda kaydeder.
Şirket veya şubenin
faaliyetlerine ilişkin E-TUYS'ta yer alan EK-1 Doğrudan Yabancı Yatırımlar İçin
Faaliyet Bilgi Formundaki alanları yıllık bazda ve her yıl en geç mayıs ayı sonuna kadar doldurur, Sermaye
artışı veya azalışı gerçekleşmesi durumunda en geç 1 ay içinde, E-TUYS'ta yer
alan "Ortaklar Listesi" alanını girer, Sermaye
artışı veya hisse devrine istinaden yapılan ödemeler var ise E-TUYS’ta yer alan
EK-2 Doğrudan Yabancı Yatırımlar İçin Sermaye Bilgi Formundaki alanları ödemeyi
takip eden 1 ay içinde doldurur, Mevcut yerli veya yabancı ortakların kendi
aralarındaki veya şirket dışındaki ve herhangi bir yerli veya yabancı
yatırımcıya yaptıkları hisse devirleri sonrasında, E-TUYS'ta yer alan
"Ortaklar Listesi" alanını, hisse devrinin gerçekleşmesini müteakip
en geç 1 ay içinde günceller (DYYK Yön. m. 5).
Doğrudan yabancı yatırımlar
E-TUYS üzerinden bu bilgilerini girerek ve güncel tutarak, DYYK kapsamındaki
bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getirmektedir.
2. Türkiye'de Kuruluşu İzne
Tâbi Olan Şirketler
Türk hukukunda bazı şirketlerin
kuruluşu Ticaret Bakanlığı'nın iznine tâbi tutulmuştur. TTK m. 333'e göre
Ticaret Bakanlığı'nın çıkaracağı tebliğ ile belirlediği faaliyet alanlarında
kurulacak anonim şirketler Ticaret Bakanlığı'nın iznine tâbidir. Bu maddeye
dayanılarak Ticaret Bakanlığı, Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni
Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne
Tâbi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliği (AŞ Teb.) yayımlamıştır.
Bu tebliğe göre, bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri,
tüketici finansmanı ve kart hizmetleri şirketleri, varlık yönetim şirketleri,
sigorta şirketleri, anonim şirket şeklinde kurulan holdingler, döviz büfesi
işleten şirketler, umumi mağazacılıkla uğraşan şirketler, tarım ürünleri
lisanslı depoculuk şirketleri, ürün ihtisas borsası şirketleri, bağımsız
denetim şirketleri, gözetim şirketleri, teknoloji geliştirme bölgesi yönetici
şirketleri, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na tâbi
şirketler ile serbest bölge kurucusu ve işleticisi şirketlerin kuruluşları
Ticaret Bakanlığı'nın iznine tâbidir (AŞ Teb. m. 5). [7]
Doğrudan yabancı yatırımcı,
diğer hukuki düzenlemelere de uymak şartıyla, bu sayılan şirketlerden birini
kurmak istediğinde; kurucuların imzaları noter tarafından onaylanmış esas
sözleşme ve kuruluşu diğer resmî kurumların uygun görüşünü veya iznini gerektiren
şirketler için uygun görüş veya izin yazısıyla birlikte, Ticaret Bakanlığı İç
Ticaret Genel Müdürlüğü'ne başvurarak izin alınması gerekmektedir (AŞ Teb. m.
6/1). Ticaret Bakanlığı'ndan alınan iznin şirketin kuruluşu için ticaret sicil
müdürlüğüne tescil başvurusundan önce alınması gerekmektedir (AŞ Teb. m. 6/3).
3. Sonuç:
Yukarıda da izah edildiği üzere
şirket kuruluş sürecindeki tescil ve kuruluş işlemleri esasen oldukça kolaydır.
Getirdiği yükümlülüklere rağmen yabancıların Türk vatandaşları ile aynı
standart ve prosedürlere tabi olmaları süreci fazlasıyla
kolaylaştırmıştır. Doğrudan Yabancı Yatırımcılar Kanunu sayesinde
Türkiye'deki yabancı yatırımcılar Türk şirketleri ile eşit görmekte ve hatta
bazı konularda daha üstün haklara sahip olmaktadır. Örnek vermek gerekirse,
doğrudan yabancı yatırımların kamulaştırılması veya devletleştirilmesi bu
kanuna göre sınırlandırılmıştır. Bununla beraber yabancı yatırımcılar
Türkiye'de sürdürdükleri faaliyetleri ile satış, tasfiye ve lisans, tazminat,
yönetim ve benzeri anlaşmalardan doğan kazançlarını yurt dışına serbestçe
transfer edebilmektedirler. Ayrıca yabancı personel istihdamı açısından
firmalara çalışma izni kolaylığı sağlanabilmektedir. Tüm bunların yanında
Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancılar; yatırım yeri tahsisleri, vergi
indirimleri, sigorta primleri ve benzeri devlet teşviklerinden yararlanabilirler. Türkiye'de
limited ve anonim şirketlerde kurumlar vergisi %20'dir. Ayrıca, bireyler yıl
içinde elde etmiş oldukları kazançlar üzerinden gelir vergisi ödemekle
yükümlüdür. Şahıs şirketi kurulduktan sonra gelir vergisi oranı %15 ile %35
arasındadır. Sonuç olarak günümüzdeki yasal düzenlemeler kapsamında Türkiye'de
şirket kurma ve yatırım yapma konularında yerli ve yabancı ayrımı
yapılmamaktadır. Yerli yatırımcıların hak ve yükümlülükleri yabancı
yatırımcılar için de geçerlidir. Açıklandığı üzere yabancı yatırımcıların
Türkiye'de hukuki ve ticari alanlarda pek çok güvencesi bulunmaktadır. Ancak
söylediğimiz ayrıcalıklardan yararlanabilmek için öncelikle sağlam bir şirket
altyapısının kurulması gerekmektedir.
Stj. Av. Shiva Malkoç
Kaynakça:
1. Şirket Kavramı İçin bkz. Pulaşlı Hasan,
Şirketler Hukuku Genel Esaslar,2. Baskı,
Adalet Yayınevi, Ankara,2013, S.3-5
2. Ener, Dr. Mustafa Alper. Uluslararası
Yatırım Hukuku, Ankara,2021, S 268-271
3. Ticaret Sicili yönetmeliğim.23
4. Yabancı Resmî Belgelerin Tasdiki
Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesinin Tasdikinin Uygun Olduğu Hakkında
Kanun, R.G. Tarih:29/6/1984, Sayı:18446
5.Aybay Rona, Nimet Özbek, vatandaşlık
Hukuku,4.Bası, İstanbul Bilgi Üniversitesiyayınları,2015, S.313.
6. Doğan, Vahit, Türk Vatandaşlık Hukuku, S.
239
7. 6/12/2012 Tarihli, 6362 Sayılı Sermaye
Piyasası kanunu, R.G. Tarih: 30/12/2012, Sayı:28513