I- GİRİŞ
COVID-19 pandemisi ile küresel ticaret alanında yaşan dönüşümlerden
biri, perakende sektöründe e-ticaretin hız kazanan yükselişi olmuştur. Pandemiden
önce Çin, İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa perakende e-ticaret uygulamalarının
toplam perakende sektörünün %10`unu veya fazlasını oluşturduğu beş ülke iken [1],
bu sayının pandemi ile hızla arttığını ve pek çok ülkede online perakende
sektörünün, toplam perakende sektörü içindeki payının bu oranın üzerine
çıktığına tanık olduk. Euromonitor International`ın araştırmasında, 2020-2025
yılları arasında küresel perakende sektöründe yaşanması beklenen büyümenin
yarısının dijital pazarlardan geleceği öngörülmektedir. [2]
Bilindiği gibi, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki
Kanun (“E-Ticaret Kanunu) 23.10.2014 tarihinde kabul edilerek, 01.05.2015
tarihinde yürürlüğe girmişti. Elektronik ticarete ilişkin ilk kanun
düzenlemesinin yapıldığı 2014 yılında, Türkiye`de e-ticaret pazar büyüklüğü
18,9 milyar TL iken [3], 2019 yılında sektörün büyüklüğü 83,1 milyar TL`ye
ulaşmıştır [4]. Bu büyüklüğün 44,9 milyar TL`lik kısmı online perakende
sektörüne ait olup [5], COVID-19 pandemi döneminde hızla artan perakende e-ticaret
hacmi 2021 yılında 234 milyar TL olmuştur.
Elektronik ticaret pazar yerlerinin, perakende e-ticaret hacminin
büyümesinde önemli etkisi olmuş, özellikle pandemi döneminden sonra satış
kanalları içindeki ağırlığı gözle görülür biçimde artmıştır. [6] E-ticarete
yeni başlayan işletmeler de büyük ölçekli işletmeler de elektronik ticaret
pazar yerleri bünyesinde faaliyet göstermektedir. 2021 yılında e-ticaret
faaliyetinde bulunan 484.347 işletmenin 472.604`ü elektronik ticaret pazar
yerlerinde faaliyet göstermektedir. [7]
Kanun teklifinde açıklandığı gibi, elektronik ticaretin düzenlemesi
hakkındaki mevzuat değişiklikleri bu dönüşümler bağlamında hazırlanmıştır. 02.07.2022
tarihli ve 31889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6563 sayılı Elektronik
Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da değişiklikler yapan 7416 sayılı Elektronik
Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“E-Ticaret
Değişiklik Kanunu”) ve 29.12.2022 tarihli ve 32058 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan işbu
kanunun uygulanmasına ilişkin Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcı
ve Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik`in 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe girmesi ile elektronik
ticarette yeni bir dönem başlamıştır.
Daha önce Hukuk Bültenimizin 57. sayısında E-Ticaret Değişiklik Kanununun
öngördüğü değişikliklere ilişkin ayrıntılı bir değerlendirmeye yer vermiştik. Kanun
teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu`nda kabul edilerek
yasalaşmasından sonra, çok sayıda farklı görüş içeren değerlendirmeyi
beraberinde getirdi. İşbu yazı kapsamında, bu tartışmalar da dikkate alınarak perakende
e-ticaret sektörünün gelişimi ile mevzuat değişiklikleri arasında bağlantı kurulmaya
ve mevzuat değişikliklerinin uygulamaya etkileri değerlendirilmeye
çalışılacaktır.
II- E-TİCARET KANUNUN
KAPSAMI: İLK DÜZENLEMELER NELER GETİRMİŞTİ?
Elektronik ticaretin düzenlenmesine ilişkin ilk hukuksal düzenlemeler,
elektronik ticaretin artışı karşısında yeni hukuki sorunların ortaya çıkması ve
bunun birlikte yeni kavramlar ve meselelerin ele alınması ihtiyacı ile ortaya
çıkmıştır. [8] Bu kapsamda E- Ticaret Kanunu ile hukuksal alanda bulunan
boşluğun doldurulması amaçlanmış ve hazırlanmasında 08.02.2000 tarihli ve
2000/31/AT sayılı Elektronik Ticaret
Direktifi esas alınmıştır. Kanunun 13. maddesine dayanılarak Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkındaki
Yönetmelik (“İYS Yönetmeliği”) ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve
Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik (“Mülga Yönetmelik”)
yayımlanmıştır. [9]
Kanun ve Mülga Yönetmelik kapsamında, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet
sağlayıcıların sorumlulukları düzenlenmektedir. Hizmet sağlayıcı, E-ticaret Kanununda “elektronik
ticaret faaliyetinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler” şeklinde, aracı hizmet sağlayıcı
ise Mülga Yönetmelik`te, “başkalarına ait iktisadî
ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek
ya da tüzel kişileri” şeklinde tanımlanmıştır. Hizmet sağlayıcıların e-ticaret
faaliyetinde bulunan işletmeler, aracı hizmet sağlayıcıların ise alıcı ve
hizmet sağlayıcı arasında alım- satım işleminin yapıldığı pazar yerinin sahibi
veya işleticisi olduğu [10], e-ticarete konu mal veya hizmetin arzının ve ürünlere
ilişkin işlemlerin hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirileceği kabul
edilmiştir. [11]
Hizmet sağlayıcı ve aracı
hizmet sağlayıcıların bu mevzuat çerçevesinde tanımlanan sorumlulukları dört
farklı alanda toplanmaktadır [12]:
1-Sözleşme henüz kurulmadan
önceki yükümlülükler,
2-Sipariş aşamasındaki
yükümlülükler,
3- Ticari elektronik iletilere
ilişkin yükümlülükler,
4- Kişisel verilere ilişkin
yükümlülükler.
Bu düzenlemeleri geniş kapsamlı olmasa dahi elektronik ticarete ilişkin
temel düzenlemeler getirerek halihazırda yaşanan sorunlara çözüm getirmekte
olması sebebiyle faydalı bulan bir görüş olduğu gibi, kanunun yetersiz olduğu
alanlar olduğunu savunan görüşler de bulunmaktadır. Bu görüşe göre, öncelikle
hizmet sağlayıcıların faaliyet gösterdiği elektronik ortamın korunmasına
yönelik düzenleme yapılmalı, ikinci olarak ise hizmet sağlayıcıların sisteme
girmiş olduğu bilgilerin korunması için gerekli güvenlik sistemlerinin
kurulması sağlanmalıdır. Bunların yanı sıra, ürünün orijinalliğine ilişkin
bilgilendirmeye ve ürünün alıcıya ulaşma süresine ilişkin düzenlemeler
yapılması uygun olacaktır. [13] Yine TÜSİAD`ın o dönem E-Ticaret Kanununa ve
Kanuna dayanarak çıkarılan yönetmeliklere ilişkin değişiklik önerileri
bulunmakla birlikte, Kanun için yapılan değişiklik taleplerinin sınırlı olduğu
ve genel olarak talebin ticari iletinin alınmasına ilişkin hususlar hakkında
olduğu görülmektedir. [14]
III- E- TİCARET
DEĞİŞİKLİK KANUNUNUN KAPSAMI: YENİ DÜZENLEMELERİN
ODAĞINDA NE VAR VE
NELERİ AMAÇLAMAKTA?
E-Ticaret Değişiklik Kanun teklifinin ortaya çıkışı, hızla gelişmekte
olan bir perakende e-ticaret sektörünün yeni sorunları beraberinde getirdiği ve
yürürlükteki Kanunun ihtiyaçları karşılayamadığı kabulüne dayanmaktadır. Teklifte,
yeni kanuna duyulan ihtiyaç şu şekilde açıklanmaktadır:
“Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bu yana bilgi ve
iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin ve COVID-19 salgının etkisiyle, hızlı
bir gelişim ve değişim sürecine giren e-ticaret ekosistemine yeni işletmeler,
iş modelleri ve ürün grupları dahil olmuştur. Bu durum, e-ticaret
ekosistemindeki aktörler için daha önce karşılaşılmayan sorunları beraberinde
getirmiş ve e-ticaret faaliyetlerine uygulanan kuralların değişime uyum
sağlamasını gerektirmiştir.” [15]
Kanun koyucunun tespiti,
niceliksel değişimin (perakende e-ticaret hacminin büyümesi) yanı sıra,
niteliksel değişime (pazaryerlerinin etkinliğinin artması) ilişkindir. Kanun
değişikliği, E-Ticaret Kanununda aracı hizmet sağlayıcı olarak tanımlanan,
uygulamada ise elektronik ticaret pazaryeri olarak nitelendirilen Trendyol,
Hepsiburada, N11, GittiGidiyor, Amazon Türkiye, ÇiçekSepeti, Morphio, EpttAvm
gibi elektronik platformların, piyasadaki değişen konumlarını dikkate
almaktadır. Bu kapsamda, e-ticaret
işletmeleri (satıcılar) ve pazaryerlerinin, tüketiciler (alıcılar) ile
ilişkisine ve buna ilişkin sorumluluk
rejimine odaklanan ilk düzenlemelerin aksine, işbu kanun değişikliğinde
işletmeler ve pazaryerleri arasındaki ilişkiye odaklanılmıştır.
Kanun teklifinde,
işletmeler ve e-ticaret pazar yerlerinin arasındaki ilişki ve birbirleri
karşısındaki konumları bakımından aşağıdaki tespitler yapılmaktadır:
1- “Elektronik ticaret
pazar yerinde aracılık hizmeti sunulan işletmelerin büyük
bölümünü mikro ve küçük
işletmeler oluşturmakta ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların söz
konusu işletmeler karşısında asimetrik pazarlık gücü bulunmaktadır.”
2- “Elektronik ticaret
pazar yerleri açısından piyasada bir yoğunlaşma söz konusudur.”
3- “Elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılar, elektronik
ticaret Pazar yerleri üzerinden
elde ettikleri verileri
kullanarak lojistik ve ödeme hizmeti gibi sektörlerde söz sahibi olmaktadır. (…)
Elektronik ticaret alanında pazaryerleri, tekelleşme eğilimleriyle birlikte
elektronik ticaret ekosistemin içinde yer alan finans, lojistik, bilgi-iletişim
gibi alanlarda da belirleyici konuma gelmekte olup dijitalleşmedeki hızlanma da
dikkate alındığında bu durum ekonomik, sosyal ve demokratik toplum düzeni
açısından da riskler taşımaktadır.”
Bu kapsamda, kanun teklifinde önerilen değişiklikler (i.) piyasa
aktörleri arasındaki asimetrik ilişkiye karşı, (ii.) yoğunlaşmaya karşı ve
(iii.) faaliyet alanlarının genişlemesine karşı olmak üzere üç temel başlıkta toplanabilecektir:
1- Asimetrik ilişkiye
karşı getirilen düzenlemeler
Haksız ticari uygulamalar: Elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların haksız ticari
uygulamalarda bulunması yasaklanmıştır. Aracılık hizmeti sunduğu elektronik
ticaret hizmet sağlayıcının ticari faaliyetlerini önemli ölçüde bozan, karar
verme yeteneğini azaltan ve normal şartlarda taraf olmayacağı bir ticari
ilişkinin tarafı olmasına sebep olan her türlü uygulama haksız kabul
edilecektir. Örnek olarak, elektronik ticaret hizmet sağlayıcıya yapılması
gereken ödemenin, ödemenin aracı hizmet sağlayıcı tarafından alındığı ve
siparişin alıcıya ulaştığı tarihten itibaren beş iş günü içinde eksiksiz
yapılmaması, elektronik ticaret hizmet sağlayıcının kampanyalı mal veya hizmet
satışına zorlanması, elektronik ticaret hizmet sağlayıcının aleyhine olacak
şekilde aracılık sözleşmesi hükümlerine geçmişe yönelik veya tek taraflı
değişiklik yapılması ve satış fiyatına tek taraflı değişiklik yapılması
verilmiştir. Bu uygulamaların içeriği, Yönetmelik`te ayrıca
detaylandırılmıştır.
Aracılık sözleşmesinin
asgari unsurları: Yönetmelik`in 15`in maddesinde aracılık sözleşmesinin yazılı yapılma
zorunluğu getirilmiş ve içeriğe ilişkin sözleşmenin feshi, hizmet bedelinin
belirlenmesi, ödeme vadesi vs.`ye ilişkin hususlarda emredici hükümler
getirilmiştir. Bu kapsamda, elektronik
ticaret hizmet sağlayıcı ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı
arasındaki sözleşme serbestisi bu hususlar bakımından ortadan kalkmıştır.
Veri kullanma yasağı: Bir takvim yılındaki net
işlem hacmi on milyar Türk lirasının üzerinde olan Elektronik ticaret aracı
hizmet sağlayıcının, hizmet sağlayıcı ve alıcılardan elde ettiği verileri,
sadece aracılık hizmetlerinin sunulması amacıyla kullanacağı ve aracılık
hizmeti sunduğu elektronik ticaret pazar yerleri veya diğer elektronik ticaret
ortamlarında hizmet sağlayıcılarla rekabet etmek için kullanamayacağı
düzenlenmiştir.
2- Yoğunlaşmaya karşı
getirilen düzenlemeler
Marka pazarlama ve satış
yasağı: Elektronik
ticaret aracı hizmet sağlayıcının, aracılık hizmeti sunduğu pazar yerlerinde
kendisinin veya ekonomik bütünlük içinde bulunduğu kişilerin markasını taşıyan
ya da marka hakkına sahip olduğu malları satışa sunamaz veya bu malların
satışına hizmet edemeyeceği düzenlenmiştir. Bu şekilde, ilk düzenlemelerde
elektronik platformlar için getirilen satış yasağı, kapsamı genişletilerek
muhafaza edilmiştir.
Elektronik Ticaret Lisansı:
Bir takvim yılındaki net
işlem hacmi 10 milyar Türk lirasının ve 100 adedinde üzerinde olan elektronik
ticaret aracı hizmet sağlayıcı, faaliyetine devam edebilmek için lisans almak
ve bu eşiği açtığı müddetçe her yıl lisansını yenilemek zorundadır. Lisans
ücretinin tutarı, net işlem hacim tutarına göre nispi belirlenecektir ve net
işlem hacim tutarının belirli bir eşiğin üzerinde kalan kısmının belirli bir
yüzdesi şeklinde hesaplanacaktır.
3- Faaliyet alanlarının kısıtlanmasına
ilişkin getirilen düzenlemeler
Reklam ve pazarlama
faaliyetlerinin sınırlandırılması: Net işlem hacmi 30 milyar TL ve yüz bin adedin
üzerinde olan elektronik ticaret aracı
hizmet sağlayıcılara ve hizmet sağlayıcılar için reklam bütçesi ile promosyon,
ödül, puan, kupon, hediye çeki vb. indirim bütçesine yıllık sınırlamaların
getirilmektedir. Her yılın reklam ve indirim bütçeleri, bir önceki takvim
yılına ait net işlem hacmi (ilk 30 milyar Türk liralık kısmın %2`si ve 30
milyarı aşan kısmın %0,3`nün toplamı) üzerinde hesaplanacaktır. Her iki bütçe
de bir takvim yılının üçer aylık dönemlerinde en fazla dörtte biri oranında
kullanılabilecektir.
Hizmet sağlayıcılara kısıtlamama getirmeme yasağı: Net işlem hacmi 30 milyar TL ve yüz bin adedin üzerinde olan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, elektronik ticaret hizmet sağlayıcının ticari ilişkilerini, alternatif kanallardan aynı ya da farklı fiyattan mal veya hizmet sunmasını ya da reklam yapmasını kısıtlayamaz, herhangi bir kişiden mal veya hizmet teminine zorlayamayacağı, buna imkân sağlayan herhangi bir hükme aracılık sözleşmesinde yer veremeyeceği düzenlenmiştir.
Bankacılık faaliyetlerine ilişkin sınırlamalar: Net işlem hacmi 60 milyar TL ve yüz bin adedin üzerinde olan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları için, aracılık hizmeti sundukların Pazar yerlerinde ekonomik bütünlük içinde bulunduğu bankaların ve diğer finans kuruluşları kredi verme işlemleri dahil hizmet veremeyeceklerdir. Aynı şekilde ödeme sistemlerine ilişkin hizmetler sunulması da mümkün olmayacaktır.
Lojistik ve posta
hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerine ilişkin faaliyet yasağı: Net işlem hacmi 60
milyar TL ve yüz bin adedin üzerinde olan elektronik ticaret aracı hizmetleri,
kendilerinin e-ticaret hizmet sağlayıcı olarak yaptığı satışlar ile e-ticaret
dışındaki satışları hariç olmak üzere, aracılık hizmeti sunduğu pazar yerlerinde
satışlarda eşya taşımacılığı, taşımacılık organizatörlüğü ve posta hizmet
sağlayıcılığı hizmetleri veremeyecektir.
4- Diğer Düzenlemeler
Kapsam: Seyahat acenteliği, sivil havacılık, bireysel emeklilik,
bankacılık, sigorta, finans, sermaye piyasaları, ödeme sistemleri, elektronik
para kuruluşları, elektronik haberleşme ile şans ve bahis oyunları alanlarında
faaliyet gösteren kuruluşların e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı veya e-ticaret
hizmet sağlayıcı olarak kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.
Tanımlar: Bu kapsamda, ilk
düzenlemelerde yer alan “hizmet sağlayıcı” ve “aracı hizmet sağlayıcı”
tanımlarının yanı sıra, “elektronik ticaret hizmet sağlayıcı”, “elektronik
ticaret aracı hizmet sağlayıcı”, “elektronik ticaret hizmet sağlayıcı”, “elektronik
ticaret pazar yeri”, “net işlem hacmi” ve “ekonomik bütünlük” ayrıca
tanımlanmıştır.
Hukuka aykırı içerikten sorumluluk:
İlk düzenlemelerde
belirlendiği gibi aracı hizmet
sağlayıcının hizmet sağlayıcı tarafından sunulan mal ve/veya hizmetlere ilişkin
hukuka aykırı içeriklerden sorumlu olmadığı belirlenmiştir. Bu düzenleme aynı
kalmakla birlikte, aracı hizmet sağlayıcıya herhangi bir hukuka aykırılıktan
haberdar olması halinde içeriği kaldırma, aykırılığı kamu kurum ve
kuruluşlarına bildirme ve gibi yükümlülükler getirilmiştir.
Bakanlığa verilen yetkiler: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı`na e-ticaret hizmet sağlayıcı ve e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların faaliyetlerine yönelik düzenleme yapma yetkileri verilmektedir. Bu yetkiler kapsamında, Bakanlık tarafından aracılık sözleşmesinde yer verilmesi zorunlu unsurlar belirlenebilecek, Kanunun uygulanmasını sağlamak amacıyla denetim yapılabilecek, denetim sırasında bilirkişi görevlendirebilecek ve Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu`ndan ticari elektronik ileti gönderen kişilerin bilgilerini talep edebilecektir.
IV- KANUNUNUN KABULÜ SONRASI
TARTIŞMALAR VE DEĞİŞİKLİKLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Kanun koyucu, bu değişiklikler ile e-ticaret sektöründe haksız rekabetin
ve tekelleşmenin önüne geçilerek pazara yeni aktörlerin girişinin
kolaylaştırılması ve pazarın dengeli ve sağlıklı büyümesinin sağlanmasının
amaçlandığını belirtmiştir. Daha sonra
Ticaret Bakanı Mehmet Muş`un basına verdiği demeçlerde de kanun değişikliğinin
piyasadaki yoğunlaşmadan kaynaklandığı belirtilmiştir. [17]
Burada dikkate edilmesi gereken bir husus, bazı düzenlemelerin doğrudan
büyük ölçekli pazar yerlerine yönelik olmasıdır. Kanun koyucu bunun için “net
işlem hacmi” tanımı yaparak, net işlem hacmi belirli bir tutarın üzerinde olan
aracı hizmet sağlayıcılara lisans alma yükümlülüğü, marka satış yasağı vs.
hususlarda mali ve hukuki ek yükümlülükler getirmektedir. Bu kapsamdaki
düzenlemeler bakımından, net işlem hacmi belirli büyüklüğü ulaşmamış küçük
ölçekli pazar yerlerinin/ platformların sorumluluğu bulunmayacaktır.
Kanunun yürürlüğü girdikten sonra yapılan
tartışmalardan da aslında yeni düzenlemelerin e-ticaret alanında rekabetin
teşvik edilmesinden ziyade, hızla büyüyen şirketlerinin büyümesinin hedefte
olduğu anlaşılmaktadır. Kanunu destekleyen bir görüş, şu gerekçeleri ileri
sürmektedir:
“Trendyol Türkiye'nin ilk decacorn'u olmakla övünüyor ama bugün aslında Çinli
Alibaba.com'un yüzde 86,5 oranında sahibi olduğu bir firma durumunda. Eğer bu yeni
düzenlemeler olmaz ise, 4 yılda çıktığı yükseklikten daha yukarı çıkacak. Diğerlerini pazardan silecek.” [18]
Gerek yeni düzenlemeleri e-ticaret piyasasında
tekelleşmenin önünü geçeceği için destekleyen görüşlerde, gerek ise aynı
düzenlemeleri e-ticaret sektöründe büyümeyi ve yatırım yapmayı hedefleyen platformların/
pazaryerlerinin gelişmesini sınırlayacağını savunan karşı görüşlerde, kanununun
amacının büyük ölçekli platformların büyümesini frenlenmek olduğu ifade
edilmektedir. Kanuna
bu kapsamda yapılan eleştirilerde verilen yaygın örnek, lisans almanın tek
şartının ücret ödemek olarak düzenlenmesidir. Bu nedenle, bu uygulamanın bir
tür vergilendirme olduğu görüşü bulunmaktadır. Ayrıca nispi olduğu için
elektronik platformlarının maliyetini artıracağı ve büyümeyi engelleyeceği
yönünde eleştiriler getirilmektedir. [19] Lehe görüşler kanun koyucunun bu
yaklaşımını isabetli bulurken, karşıt görüşler bunun kamu yararı üretmeyeceğini
belirleterek eleştirilmektedir.
İki farklı görüşün hemfikir olduğu
bir diğer nokta, aracı pozisyonundaki elektronik platformlara getirilen lisans,
yaptırım ve reklam uygulamaların, bu şirketlerin maliyetlerinin artmasına neden
olacağıdır. Bu kapsamda, kanun değişikliğini destekleyen bir görüş,
pazaryerlerinin maliyet
artışlarını e-ticaret yapan işletmelere (satıcılara) yansıtacakları ve bu
nedenle satıcıların pazaryerlerinde satış yapmak yerine kendi e-ticaret
sitesini açarak satış yapan firma sayısında ciddi bir artış olacağı ve
tekelleşmenin kırılacağını, özellikle küçük
oyuncular ile pazara yeni girecek oyuncuların önünün açılacağını öngörmektedir.
[20] Aynı uygulamaların etkisinin yatırımı sınırlayıcı olacağına ve
e-ticaret sektörünün gelişmesine zarar vereceğini ileri süren görüşler de
vardır. [21] Rekabetle
değil, büyüklükle mücadele edildiğini ifade eden bir görüş, “Birden çok
yatırımcı faaliyet göstersin, belirli bir seviyeye kadar büyüsün” anlayışın
ekonomik gerçeklik ve piyasanın işleyişiyle bağdaşmadığını savunmaktadır. [22]
Kanun değişikliğinin ana yaklaşımının
eleştirisinin yanı sıra, başka farklı sebeplerle de eleştirildiği
görülmektedir. Öncelikle yeni düzenlemelerin inovasyonu ve yatırımı teşvik
edecek nitelikte olmadığı belirtilmektedir. İkinci olarak, e-ticaret
platformunun başka bir sektörde faaliyetine kısıtlama getirilmesinin aslında
tekelleşmeye neden olacağı ileri sürülmektedir. [23] Üçüncü olarak, taşıma hizmetleriyle ilgili yasakların, bu
alanda e-ihracat faaliyetlerine hız verecek yüklü miktarda yatırımlar yapıldığı
ve çok sayıda kişi istihdam edildiğine vurgu yaparak, bu düzenlemeler ile
kazanımların kaybedileceğine dikkat çekmektedir. Dördüncü olarak, pazar yerlerinin, reklam
harcamalarını esnaf ve KOBİ’lerin satışlarını artırmaları için
gerçekleştirildiği, bu şekilde küçük işletmelerin hesaplı bütçelerle işlerini
büyütmeleri sağlanırken indirim ve kampanyalarla da alıcılara daha büyük bir
fiyat avantajı elde ettiği vurgulanmaktadır.
Bu nedenle, amaçlananın tam aksine, bu düzenlemelerden hem alıcıların
hem de küçük işletmelerin zarar göreceği savunulmaktadır. [24]
Bu tartışmalar sürerken, piyasadaki büyük ölçekli elektronik
platformların Trendyol cüzdan para uygulamasını durdurduğuna ve emlak işine
girmekten vazgeçtiğine ilişkin haberler yayımlanmıştır. [25]
Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi, elektronik ticaret lisansı, reklam
bütçesi ve indirim bütçesi kısıtlamaları, bankacılık ve lojistik alanlarındaki
kısıtlamalar ve yasaklar, marka kullanma yasağı vs. düzenlemeleri içeren Ek
Madde 2 ve Ek madde 4`ün iptali için talepte bulunmuştur. [26]
Platform devrimi [27] adı verilen dönüşüm ile birlikte, politika
yapıcıların teknolojik ve ekonomik değişimlere hem sürdürülebilir hem de
toplumsal adaleti sağlayıcı şekillerde politikalar geliştirmeye çalıştıkları
açıktır. Bu kapsamda dünyada takip
edilen çok sayıda farklı örnek bulunmaktadır. [28] Türkiye`deki politika yapım sürecinin
piyasadaki dinamikleri ve iş modellerini tamamen değiştiren bu devrimin özelliklerinin
tam olarak kavranamadan ilerlediğine ilişkin eleştiriler bulunmakla birlikte,
e-ticaret sektörünün hızlı gelişimi dikkate alındığında sürecin gelişiminin
yakından takip edilmesinde yarar bulunmaktadır.
Av. Erse Kahraman
Kaynakça:
2. https://www.euromonitor.com/article/global-e-commerce-market-to-expand-by-1-trillion-by-2025
6. https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-4528.pdf
7. https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-4528.pdf
8. Yıldız, Kübra
(2018) “Elektronik Ticaret ve Hukukumuzdaki Durumu Üzerine Kısa Bir İnceleme” İstanbul Barosu Dergisi 92(6)
9. Yıldız s.224
10. Erdem, Yaren (2017) “Elektronik Ticaret Mevzuat
Uygulamaları” İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yüksek Lisans Tezi, s. 16, s.83
11. Hamamcıoğlu, E. (2018) “Elektronik Ticaretin
Hukuksal Boyutu” Kocaeli Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi 35, s. 43-72, Demirbaş, Harun (2015) 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Hizmet Sağlayıcılar ve Aracı Hizmet
Sağlayıcıların Yükümlülükleri, Seçkin Yayınları: Ankara akt. Emre, Sezer
(2020) “Aracı Hizmet Sağlayıcının Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Olarak Yargıtay
13. Hukuk Dairesi`nin 2017/5834 E. 2018/12148 K. Sayılı Kararının İncelenmesi” Özgün Law Hukuk Bülteni Sayı 37, s. 11
12. Yıldız, s. 212-223.
13. Aksu, Raziye (2015) “Serbest Piyasa Ekonomisi
İlkeleri Işığında Elektronik Ticaret Kanununun Değerlendirilmesi” Akdeniz
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5 (2), s. 169-191
15. https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-4528.pdf
16. https://www.haberturk.com/yeni-e-ticaret-yasasi-yururluge-girdi-3552345-ekonomi
19. https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/e-ticarette-buyumeye-fren-olur-7110611
20. https://www.sigortahaber.com/haber/13711611/yeni-e-ticaret-kanunu-sektordeki-tekellesmeyi-kiracak
21. https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/e-ticarette-buyumeye-fren-olur-7110611, https://halktv.com.tr/makale/ali-kiran-bas-kesen-yeni-e-ticaret-kanunu-699645
22. https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/e-ticarette-buyumeye-fren-olur-7110611
23. https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/e-ticarette-buyumeye-fren-olur-7110611
24. https://www.ucey.com.tr/e-ticaret-yasasi-neleri-degistirecek-sektor-temsilcileri-ne-dedi/
25. https://webrazzi.com/2022/11/28/trendyol-yeni-e-ticaret-yasasi-nedeniyle-trendyol-cuzdan-hizmetini-durdurdu/, https://webrazzi.com/2022/08/10/trendyol-yeni-e-ticaret-yasasi-nedeniyle-emlak-isine-girmekten-vazgecti/
26. https://anayasa.gov.tr/tr/mahkeme-gundemi/genel-kurul/26-ekim-2022-genel-kurul-gundemi-ve-sonuclari/ , https://anayasa.gov.tr/tr/mahkeme-gundemi/genel-kurul/8-eylul-2022-genel-kurul-gundemi-ve-sonuclari/
27. Cusumano,
Michael A., Annabelle Gawer, and David B. Yoffie. 2019. The Business of Platforms: Strategy in the Age of Digital Competition,
Innovation, and Power. Harper Business; Parker, Geoffrey, Marshall van
Alstyne, and Sangeet Paul Choudary. 2016. Platform
Revolution: How Networked Markets Are Transforming the Economy - and How to
Make Them Work for You. W.W. Norton & Company: New York.
28. Seidl, Timo
(2021) Ideas, Politics, and Technological Change
Essays on the Comparative Political Economy of Digital Capitalism. European University Institute, Sosyal ve
Siyaset Bilimler Doktora Tezi.