Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

FESİH YAPILMADAN ARABULUCULUK TUTANAĞINDA FESHE BAĞLI ALACAK KALEMLERİ BAKIMINDAN YAPILAN ANLAŞMA BELGESİNİN GEÇERLİLİĞİ SORUNU

FESİH YAPILMADAN ARABULUCULUK TUTANAĞINDA FESHE BAĞLI ALACAK KALEMLERİ BAKIMINDAN YAPILAN ANLAŞMA BELGESİNİN GEÇERLİLİĞİ SORUNU

1. Genel Olarak Arabuluculuk

 

Bilindiği üzere Türk Hukukuna 2012 yılında dâhil olan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi arabuluculuk, geçen süre zarfında başarılı sonuçlar vermiş ve yaygınlaşmıştır. Nitekim 01.01.2018 tarihi itibariyle, iş hukukundan kaynaklanan bazı uyuşmazlıklarda, dava sürecinden önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale gelmiştir.

 

Arabuluculuk; bir karar mercii olmadan tarafların anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirmesini amaçlayan, tarafların dışında arabuluculuk siciline kayıtlı üçüncü bir kişinin taraflar arasındaki iletişimi üstlendiği bir süreç olarak ifade edilmektedir.  Arabuluculuk, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanabilir. Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır. Taraflar gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.

 

Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu konudaki gizliliğe uymak zorundadırlar.

 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (“HUAK”) m.18’de belirtildiği üzere, Arabuluculuk sürecinde bir karar mercii bulunmadığı gibi, süreç sonunda da bir karar verilmez. Taraflar uyuşmazlıklarını anlaşarak veya anlaşamayarak sonuçlandırır. Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varır ise, varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir ve bir anlaşma belgesi düzenlenir. Bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanmaktadır.  

 

2. Anlaşma Belgesinin Hukuki Niteliği

 

 Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.

 

Anlaşma belgesinin, HUAK m.18 anlamında bir anlaşma belgesi olarak nitelendirilebilmesi ve icra edilebilirlik şerhi verilebilmesi için, tarafların yanında ayrıca arabulucu tarafından imzalanması zorunludur. İşbu anlaşma belgesinin içeriğini ise uyuşmazlığın çözümüne yönelik taraflarca üzerinde anlaşılan usul ve esaslar oluşturmaktadır. Anlaşma belgesinin içeriği bir sulh sözleşmesi şeklinde olabileceği gibi başka bir sözleşme şeklinde de olması da mümkündür.  Anlaşma belgesinde, arabuluculukla çözülmeye elverişli olmayan konulara, emredici hukuk kurallarına ve ahlaka aykırı hükümlere yer verilmemesi gerekmektedir. Anlaşma belgesinde yer alan edimler; icra edilebilirlik şerhi alınabilmesi ve daha sonra gerekirse ilamlı icraya konu edilebilmesi için, şüpheye yer vermeyecek derecede açık ve anlaşılabilir yazılmalıdır.

 

Anlaşma Belgesi’nin delil olarak niteliği değerlendirildiğinde, HUAK m.5’te yer alan “Beyan veya belgelerin kullanılamaması” hükmü akla gelmektedir. Bilindiği üzere bu hüküm uyarınca; taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılanlar da dâhil üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda, maddede sayılı beyan veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz. Ancak, söz konusu bilgiler bir kanun hükmü tarafından emredildiği veya arabuluculuk süreci sonunda varılan anlaşmanın uygulanması ve icrası için gerekli olduğu ölçüde açıklanabilir. Dolayısıyla, Anlaşma Belgesi’nin kanunun amir hükmü uyarınca bağlayıcı olduğu ve üzerinde anlaşılacak hususlar hakkında dava açılamayacağı da dikkate alınırsa, Anlaşma Belgesi’nin bu kapsamın dışında kaldığı sonucuna varılabilir.

 

3. Arabuluculuk Anlaşmasında Anlaşmaya Varılan Alacak Kalemleri Bakımından Dava Yolunun Kapanması Hususu

 

Bilindiği üzere HUAK’ta yer verilen amir hüküm uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar taraflar açısından tartışmasız biçimde bağlayıcı olacak ve bu hususlarla ilgili olarak daha sonra dava açılamayacaktır. Dolayısıyla icra edilebilirlik şerhi verilmiş olsun olmasın, anlaşma belgesi ile üzerinde anlaşılan hususlar taraflar açısından bağlayıcı olmaktadır.

 

Gerçekten de ilgili husus, HUAK’ın 18 maddesinin son fıkrasında düzenlenmiştir.

 

“Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz”

 

Ancak anlaşmaya varılan alacak kalemlerinin dava yolunun kapatılması için o alacak kalemleriyle ilgili kişiye bir ödeme yapılması gerekmektedir. Örneğin zaten yasal hakkı olan kıdem tazminatının ödenmesi göz önüne alınarak ihbar tazminatı, ücret alacağı, prim alacağı, hafta tatil alacağı, yıllık izin alacağı vb. alacak kalemleri bakımından da anlaşma belgesine anlaşıldığının yazılması tek başına dava yolunu kapatmamaktadır. Ödeme yapılmayan hususlarla ilgili işçi her zaman dava açabilir. Bu alacak kalemleri bakımından dava yolu kapanmamaktadır.

 

Yine iş sözleşmesi sona ermeden işçiye anlaşma tutanağıyla iş sözleşmesinin sona ermesine bağlığı bir alacak kalemiyle ilgili ödeme yapılması durumunda da anlaşma belgesi geçersiz olacak ve işçi bakımından yine dava yolu kapanmamış olacaktır.

 

Yine Yargıtay içtihatları kapsamında gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı halde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olması ödemenin avans niteliği olarak yapıldığının kabulüne karar vermiştir. Aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği halde yıllık ücretli izin hakkının arabulucu anlaşma tutanağı ile paraya tahvil edilmesi de aynı şekilde geçersiz sayılmıştır. Sonuç olarak arabuluculuk anlaşması sırasında anlaşma tutanağından anlaşılan kalemlerin ödenmesi için bu alacak kalemlerinin talep edilebilir olması gerektiği gibi her alacak kalemi için de kişiye bir ödeme yapılması (para veya edim olarak) gerekmektedir. Aksi halde anlaşma tutanağı geçersiz olmakta ve dava yolu kapanmamaktadır.

 

“…Belirtmek gerekir ki, gerçekte bir fesih söz konusu olmadığı halde işçiye ihbar ve kıdem tazminatı adı altında bir ödemenin arabulucu önünde yapılan anlaşma ile kararlaştırılmış olması ödemenin avans niteliğini ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde iş sözleşmesi sona ermediği halde yıllık ücretli izin hakkının arabulucu anlaşma tutanağı ile paraya tahvil edilmesi de kabul edilemez. Bu nedenle arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğunun tespitine karar verilmelidir. Her ne kadar davacı tarafından harca esas değer gösterilerek dava açılmış ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında sadece arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi talep edildiğinden dava niteliği itibariyle tespit davası olup kısmi ıslah suretiyle davanın alacak davasına dönüştürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın tespit davası olarak görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır…” (Yargıtay 9. HD., E. 2021/12911 K. 2022/1387 T. 7.2.2022)

 

Av. Gülden Mehmed Altın

 

Kaynakça:

1. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu

2. Yargıtay 9. HD., E. 2021/12911 K. 2022/1387 T. 7.2.2022

3. 4857 Sayılı İş Kanunu

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN