A.
FİKRİ MÜLKİYET HAKKI
İnsan düşüncesinin ürünü olan
yeniliklerin sahiplerine verilen haklardır.
1. Telif hakları, kişilerin her hususa
ilişkin fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan
hakların bütünüdür.
2. Sınai Mülkiyet Hakları ise; marka,
patent, tasarım, faydalı model ve coğrafi işaretler gibi buluşların ve
yeniliklerin, yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına
ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerinde, üreticisinin veya
satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına, kaydedilmesini
ve böylece bu kişilerin ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip
olmalarını sağlayan hakların bütünüdür.
B.
BULUŞ NEDİR?
Buluş, bir probleme teknik bir çözüm
getiren yeniliklerin tümüdür. Yeniliklere örnek vermek gerekirse, tamamıyla
yeni bir makine, ürün, kimyasal bileşik veya bir yöntem olabilecektir. Ya da
bilinen bir makine, ürün veya yöntemde yapılmış olan bir geliştirme de yeniliğe
yol açacaktır.
Özetle; mevzu bahis buluşun, buluşla
bağlantılı olan alandaki uzman kişilerin dahi aklına gelmeyecek veyahut
bilinmeyecek; yenilik arz eden bir husus olmasıdır. Bu noktada, buluşun hukuken
var olup olmadığına ilişkin, “Türk Patent ve Marka Kurumu” bünyesindeki işbu
hususta uzman şahıslar tarafından yapılan araştırmalar ve değerlendirmeler
sonucunda karara varılacaktır.
C. HUKUKİ
KORUMA ÇEŞİTLERİ
Patent
Nedir?
Patent sınırlı bir süre ile bölge için,
üçüncü kişiler tarafından buluşun izinsiz olarak üretilmesini, satılmasını,
kullanılmasını veya ithal edilmesini engellemek amacıyla tanınan tekel
haklarıdır. Patent Belgesi ise bu hakkın kullanımının buluş sahibine ait
olduğunu gösteren belgedir. Patent Belgesi, buluş sahibinin izni olmadan
başkalarının patentli ürünü ticari olarak izinsiz;
• Üretmesini
• Kullanmasını,
• Satmasını,
• İthal veya ihraç edilmesini engeller.
Ancak patentli buluşun, ticari olmayan
kişisel kullanımlar için üretilmesinde herhangi bir engel yoktur. Teknolojinin
her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye
uygulanabilir olması şartıyla patent verilir. Tekniğin bilinen durumu, patent
başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda toplumca erişilebilir
yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgileri
kapsar.
Yenilik, buluşun tekniğin bilinen
durumuna dahil olmaması yani mevcut açıklanmış olan teknik bilgiden farklılık
içermesi anlamına gelir. Tekniğin bilinen durumu ise patent başvurusunun
yapıldığı tarihten önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde erişilebilir
(yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım vb. yolla açıklanan) her türlü bilgi
anlamına gelmektedir.
Patent
ile Korunamayacak Buluşlar
Patent başvurusu yapılacak buluşların
dünya çapında yeni ve erişilebilir olması gerekmekte, bunun yanı sıra hiçbir
mecrada yazılı ve sözlü yayınlanmamış olmalıdır. Bu noktada, bir fikrin
patentlenebilir olup olmadığını anlamak adına, “Benden önce bu fikri düşünen
olmuş mudur?” diye bir araştırma yapılması boşa uğraş verilmesini de
engelleyecektir.
Bu doğrultuda her buluş için patent
başvurusu ile koruma sağlamak ve hukuki koruma sağlamak pek mümkün değildir. Bu
doğrultuda Sınai Mülkiyet Kanunu ile patent başvurusuna uygun olmayan buluşlar
belirlenmiştir.
Zihni faaliyetler, iş faaliyetleri veya
oyunlara ilişkin plan, kural ve yöntemler, Bir dil öğrenme yöntemi, bulmaca
çözme yöntemi, bir oyun veya ticari bir işletmeyi organize etmek için planlar
patentlenemeyecektir. Ancak,
bir oyun oynamak için yeni bir cihaz oluşturulması durumunda işbu cihazın
patentlenebileceğini söyleyebiliriz.
Edebiyat ve sanat eserleri, bilim
eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar ve bilgisayar yazılımları; Yazılımın
kendisi patent verilerek korunamaz. Ancak;
örneğin parmak izini tanıyan yazılıma sahip bir cihaz patentlenebilmektedir.
[1]
Faydalı
Model Nedir?
Yaratıcı fikirlerin somut bir şekilde
hayata geçirildiği buluşların patent başvurusu yapılmasının yanı sıra, faydalı
model başvurusu da bir seçenek olarak sunulmaktadır. Faydalı model tescili,
buluşun dünya genelinde yeni olması ve endüstrinin gereksinimlerine uygun
olması koşullarını taşıdığında elde edilebilir. Faydalı model, dünya genelinde
yeni ve endüstriyel uygulanabilirliği olan buluşların sahiplerine sağlanan bir
tür sanayi mülkiyet hakkını temsil eder.
Günümüzde, küçük ve orta ölçekli
işletmeler tarafından gerçekleştirilen yenilikçi ürünler ve yöntemler,
rakipleri tarafından hemen hemen aynısının kopyalanma riski taşır. Bu tür
işletmeler, bu yenilikleri mütevazi bir şekilde bile olsa faydalı model belgesi
ile korumak, ekonomik varlıklarını sürdürmelerine yardımcı olabilir.
Faydalı model başvurusu için dikkate
alınması gereken bazı kriterler şunlardır:
Yenilik: Buluşun dünya genelinde daha
önce mevcut olmaması gereklidir. Bu, buluşun teknik bilgiye dahil edilmemiş
olması anlamına gelir. Teknik bilgi, başvuru tarihinden önce herhangi bir yerde
yazılı veya sözlü olarak açıklanan veya kullanılan her türlü bilgiyi kapsar.
Sanayiye Uygulanabilirlik: Buluşun,
doğal yasalara uygun olarak üretilebilir ürünler veya uygulanabilir yöntemler
oluşturabilecek bir potansiyele sahip olması gerekir.
Her iki başvuru türü de yenilikçi
buluşların korunmasına ve sahiplerine haklarını sağlama amacı taşır. Bu
nedenle, işletmeler için bu seçenekleri değerlendirmek önemlidir.
Marka
Nedir?
Marka, bir işletmenin ürünlerini veya
hizmetlerini diğer işletmelerinkinden ayırt etmeye yardımcı olan her türlü sembol
veya işarettir. İşletmeler için büyük bir öneme sahiptir, çünkü işletmenin
kimliğini yansıtır ve müşterilere ticari bir kaynak gösterir. Aynı zamanda
kaliteyi simgeleyebilir ve tanıtım için bir araç olarak kullanılabilir.
Markalar, adlar, soydalar, kelimeler,
harfler, sayılar, şekiller, sesler ve renkler gibi birçok farklı öğe veya bu
öğelerin bir kombinasyonu olarak tescil edilebilir. Ayrıca, ürünlerin tasarımı
veya ambalajı da marka olarak tescil edilebilir.
Tescil edilen bir marka, başvuru
tarihinden itibaren 10 yıl boyunca koruma sağlar. Bu koruma, 10 yıllık dönemler
halinde yenilenebilir, böylece tescilli bir marka sınırsız bir süre boyunca
korunabilir. Marka sahibine bir dizi hak tanır, marka başkasına devredilebilir,
miras yoluyla geçebilir, kullanım hakkı lisans verilebilir, rehin olarak
kullanılabilir veya teminat olarak gösterilebilir.
Marka, işletmelerin benzersizliğini ve
itibarını korumalarına yardımcı olur ve müşterilere güvenilir bir işaret sunar.
Marka
Tescilinin Marka Sahibine Sağladığı Haklar
Marka koruması temel olarak markanın
tescili yoluyla sağlanır. Marka tescili, marka sahibine özel haklar tanır. Bu
haklar, markanın tescil edildiği alan içinde aynı veya benzer ürün veya
hizmetlerle ilişkilendirilme riski taşıyan, tescilli markanın ününden yarar
sağlayabilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleme
potansiyeline sahip herhangi bir işaretin izinsiz kullanılmasını engelleme
hakkını içerir.
Endüstriyel
Tasarım Nelerdir?
Endüstriyel tasarım, Sınai Mülkiyet
Kanunu'nun 55. maddesine göre ürünlerin görünümünü ifade eder. Bu görünüm,
ürünün tümü veya bir parçası üzerindeki çizgiler, şekiller, biçimler, renkler,
malzemeler gibi özellikleri içerir. Endüstriyel tasarım, genellikle bilgisayar
programları dışında endüstriyel veya manuel üretim yoluyla oluşturulan herhangi
bir nesnenin veya bu nesnelerin parçalarının, ambalajın ve tipografik
karakterlerin dış görünümünü kapsar. Ayrıca, birleşik ürünler, sökme ve takma
yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçaları içeren ürünleri tanımlar.
Bir endüstriyel tasarımın Sınai
Mülkiyet Kanunu'na göre korunabilmesi için dikkate alınması gereken iki önemli
kriter vardır: ayırt edici ve yeni olma niteliği. Bir tasarım, herhangi bir
yerde kamuya sunulmadan önce tescilsiz tasarım için veya tescil başvurusu
yapılmadan önce tescilli tasarım için dünya genelinde kamuya sunulmamışsa, bu
tasarım yeni bir endüstriyel tasarım olarak kabul edilir. Ayırt edici nitelik,
tasarımın korunabilirliği açısından kritik bir rol oynar. Ayırt edici bir
tasarım, tasarımcının yaratıcılığına daha fazla özgürlük tanır ve tasarımın
değerini artırır.
Telif
Hakkı Nedir?
Telif hakkı, bir kişi veya kişilerin
yaratıcı emeğini kullanma, çoğaltma ve dağıtma gibi fikri mülkiyet haklarına
hukuki koruma sağlayan bir terimdir. Telif hakkının doğabilmesi için herhangi
bir tescil işlemine gerek yoktur. Kişi veya kişiler, düşünceleri, sanat
eserleri, bilgi ve ürünleri yaratırken otomatik olarak telif haklarına sahip
olurlar. Bununla birlikte, eser sahipleri istedikleri takdirde, ülkelerinin
ilgili tescil kurumlarında (örneğin, Türkiye'de Noter veya Kültür ve Turizm
Bakanlığı) eserlerini kaydedip tescil ettirebilirler.
Telif hakkı, yaratıcı insanların
eserlerinin özgünlüğünü ve bütünlüğünü korumaya yönelik önemli bir fikri mülkiyet
biçimidir. Bu hak, resimler, fotoğraflar, kitaplar, müzikler, videolar,
filmler, mimari yapılar, heykeller gibi çeşitli eserleri içerir. Telif hakkı,
yaratıcıların eserlerini yasal olarak koruma altına almalarını sağlar ve bu da
onların emeklerinin karşılığını alabilmelerini sağlar.
Gizlilik
Sözleşmesi Nedir?
Gizlilik Sözleşmeleri, ticari sırların
ve hassas bilgilerin korunmasında en güvenilir yol olduğundan, bugünün basit
ticari ilişkilerinde bile bu tür sözleşmelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu
nedenle, Gizlilik Sözleşmelerinin hazırlanması artık daha yaygın bir uygulama
haline gelmiştir.
Ancak günümüzde, özellikle M&A
(Birleşme ve Devralma) gibi durumlarda Gizlilik Sözleşmelerine özellikle
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, potansiyel alıcılar ve satıcılar arasında
işleme konu olan şirketle ilgili risk analizleri, finansal tablolar, pazarlama
stratejileri, varlık değerleri gibi bilgilerin paylaşılması örnek olarak
verilebilir. Bu tür işlemlerin tarafları, ifşa edilen bilgilerin korunması
amacıyla Gizlilik Sözleşmeleri imzalamaktadırlar.
Zaman
Damgası Nedir?
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'na
göre "Zaman Damgası," bir elektronik verinin üretildiği,
değiştirildiği, gönderildiği, alındığı veya kaydedildiği belirli bir zamanın
tespiti amacıyla elektronik imza ile doğrulanan kaydı ifade eder.
Zaman Damgaları, belirli bir verinin
belirtilen bir tarihte var olduğunu ispatlama görevini üstlenirler. Zaman
Damgası Sunucusu, bu tür damgaları oluşturmak için açık anahtar teknolojisini
kullanarak verinin bütünlüğünü doğrular ve belirli bir tarihte mevcut olduğunu
onaylar.
Özellikle günümüzde e-ticaret ve
e-devlet uygulamaları gibi alanlarda, sözleşmelerin imzalandığı, elektronik
verilerin başvurulduğu tarih ve saat bilgilerini kanıtlamak büyük bir öneme
sahiptir. Aynı şekilde, yeni çizimler, tasarımlar, fotoğraflar, düşünceler,
araştırmalar, formüller, algoritmalar, kitaplar gibi her türlü fikri ve
mülkiyet haklarını elde etmek isteyenler için de zaman damgası alınabilir.
Bu durumda da belirttiğiniz iş
modelinin elektronik veri haline dökülmesi gerekmektedir. Ancak belirtmek
gerekir ki zaman damgası genellikle e-Devlet ve e-Ticaret uygulamaları için bir
sözleşmenin imzalandığı, paranın transfer edildiği vb. zamanı (tarih ve saat)
ispat etme durumlarında kullanılmaktadır. Bu bağlamda zaman damgası iş
modeliniz için tam bir koruma sağlamayacaktır. Nitekim Elektronik ortamda
üzerinde zaman bilgisi sağlanması gereken elektronik başvuru, tutanak, sözleşme
ve benzeri her türlü elektronik veri üzerinde kullanılabildiğinden son
ihtimalde sözleşme veya ilgili kurumlara başvuru belgelerine konarak hangi
zamanda işlemlerin gerçekleştirildiğine ilişkin bir kanıt sağlanabilir.
Coğrafi
İşaretler Nedir?
Son olarak, coğrafi işaretler; bir
ürünün belirli bir bölgeye ait olduğunu gösterir. Ve bu tescille ürün, Avrupa
Birliği çapında (Türkiye AB üyesi olmasa bile) korunur.
Özetlemek gerekirse bu terimlerin her
biri farklı bir fikri mülkiyet hakkını temsil ediyor. Ve hepsi farklı bir
şekilde korunması gerekiyor. Konuya ya da işe; temel mülkiyet terimlerini
öğrenerek başlamanız bu nedenle önem arz ediyor. [2]
C. İŞ
FİKİRLERİ VE GİRİŞİMLERİN KORUNMASI
Yeni
Fikre ve Buluşa İlişkin Hukuki Koruma Adımları
Girişimciler için, yenilikçi iş
fikirlerini hukuki olarak koruma süreçleri oldukça önemlidir.
İnovasyon fikirlerinin korunması,
girişimcilerin rekabetçi bir avantaj elde etmelerine yardımcı olur ve
potansiyel ihlallerle başa çıkmalarını sağlar. Unutmayın ki her fikir
farklıdır, bu nedenle koruma sürecini iş fikrinizin özelliklerine göre
uyarlamak önemlidir.
Yeni fikre ve buluşa ilişkin isim
çalışması yapılması ve bu isme ait alan adının, markanın alınması da diğer
önemli bir husustur, böylece benzer ürün ve hizmetlerde faaliyet gösteren
firmalardan ayırt edilebilmesini ve kanun ve mevzuat korumalarından yararlanmasını
sağlar.
Marka seçiminde dikkat edilmesi gereken
önemli hususlar şunlardır:
-Ürün ve hizmet sınıflarının doğru bir
şekilde belirlenmesi,
-diğer markalardan ayırt edici
niteliklere sahip işaretlerin veya sembollerin seçilmesi.
Marka ihlallerine yönelik yasal ve
cezai yaptırımlar olduğu için marka haklarının korunması son derece önemlidir.
Marka başvuruları, marka veya patent ofisleri gibi kurumlar aracılığıyla da
gerçekleştirilebilir ve özellikle profesyonel kişilerle çalışmak, seçilen marka
sınıflarının uygunluğunun ve başvuru sürecinin etkili bir şekilde takip
edilmesine yardımcı olabilir.
Her durumda, girişimcinin iş fikri için
patent, endüstriyel tasarım ve/veya faydalı model başvurusu yapılacaksa, bu
sürecin başarılı olabilmesi için iş fikrinin ayrıntılı bir şekilde açıklanması
ve tüm görsel unsurların bu başvuruya dahil edilmesi gereklidir. Bu bilgiler,
ya girişimciye veya üçüncü bir kişiye iletilmeli veya noter onayından geçirilip
saklanmalıdır. Ayrıca, ilgili yasalara uygun bir şekilde koruma sağlanmalıdır.
Eğer yeni iş fikri; marka, endüstriyel
tasarım, patent veya faydalı model olarak yapılan başvurulara rağmen süreç
içinde üçüncü kişiler tarafından ihlal edilirse, ilgili haklara yönelik yasal
ve cezai yaptırım hakları devreye girecektir. Eğer bu haklardan herhangi birine
sahip değilseniz, Türk Ticaret Kanunu'nda belirtilen haksız rekabet hükümleri
uygulanabilir. Haksız rekabet durumunda, tespit davası, haksız rekabetin
önlenmesi, eski haline getirilmesi ve tazminat davası gibi seçenekler
bulunmaktadır. [3]
İş
Fikirlerinin Hukuki Olarak Korunması Mümkün Müdür?
Öncelikle belirtmek gerekir ki bir iş
fikri, Türk hukuk sisteminde herhangi bir şekilde koruma altına alınmıyor.
Ancak fikirler bir yazılım ya da bilgisayar programı ile hayat bulduğunda,
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince” eser” olarak sayılıyor ve
tescillenmesi durumunda telif hakları ile korunuyor.
Fikirleriniz bir yazılım ya da
bilgisayar programı ile hayat bulduğunda, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği
"eser" olarak kabul edilir ve tescil edildiğinde telif hakları ile
korunur. Yazılım ya da bilgisayar programına ait veri tabanları, kaynak kodları
ve program akışları telif koruması altında değerlendirilir. Ancak bu yazılım ya
da bilgisayar programı bir makinenin veya endüstriyel bir ürünün işleyişini
sağlıyorsa, bu durumda patent koruması sağlanabilir. Örneğin, bir klimanın
sıcaklık derecesini ayarlamak için kullanılan bir bilgisayar programı telif
koruması alabilirken, klimayı çalıştıran ve kontrol eden bilgisayar programı
için patent koruması sağlanabilir. [4]
Fikirleriniz, mevcut teknolojiyi aşan
yenilikçi ürünlerle hayat buluyorsa, Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre patent
tescili ile korunurlar. Buluşunuzun patent korumasından yararlanabilmesi için
sanayide uygulanabilir olması, yani üretilebilir olması gerekmektedir. Bu
nedenle, keşifler, bilimsel teoriler veya matematiksel yöntemler genellikle
patent korumasına tabi tutulmaz.
Patent korumasının başka bir yönü,
faydalı model korumasını içerir. Fikirleriniz, bilinen teknolojiyi aşmasa da
farklı bir bakış açısıyla yeni bir ürün oluşturuyorsa ve bu ürün sanayide
uygulanabilirse, faydalı model tescili alabilirsiniz. Faydalı model, patente
kıyasla daha hızlı ve basit bir şekilde belgelendirilir, incelenir ve
değerlendirilir. Ancak faydalı model ile elde edilen tescil, patent tesciline
göre daha kısa bir koruma süresine sahiptir. Örneğin, bir ürünün kapaklı
versiyonu, patente gerek duyulmayan basit bir yenilik içerse bile faydalı model
tescili için bir örnek oluşturabilir.
Fikirleriniz, bir ürünün tamamı veya
bir bölümünde süsleme amaçlı kullanılıyorsa, bu süslemenin çizgi, şekil, biçim,
renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü
endüstriyel tasarım tescili ile korunabilir. Bu tasarımın yeni ve ayırt edici
özelliklere sahip olması ve sanayide uygulanabilir olması gerekmektedir.
Özellikle halı ve kilim desenleri, endüstriyel tasarımın en bilinen örneklerini
oluşturur.
Fikirlerinizin hayata geçtiği ürünlerin
veya hizmetlerin adları, şekilleri, renkleri, harf kombinasyonları, sayılar
veya malların ve ambalajların biçimleri gibi tüm kullanım hakları size aittir
ve bunlar marka tescili ile korunur. Bir kelime veya şeklin marka olarak tescil
edilebilmesi için diğer ürünlerden veya hizmetlerden ayırt edici olması, yani
daha önce marka olarak tescil edilmemiş olması gerekir. Belirli bir cins, tür,
nitelik, miktar, amaç veya değeri belirten isimler ve işaretler genellikle marka
olarak tescil edilemezler. Ticari dünyada geniş bir öneme sahip olan marka
tescili, marka sahiplerine kapsamlı bir koruma sağlar. Bu nedenle, internet
alan adlarında bile "ilk gelen alır" ilkesinin geçerli olduğu
durumlarda marka tescilinin sunduğu haklar kullanılabilir.
D. İŞ
MODELİNİN KORUNMASI
İş fikirleri bir araya gelerek iş
modelini oluştururlar. Bu bağlamda Şirketler tarafından oluşturulan iş
modelinin korunması için bir girişimin koruma yolları izlenecektir.
Startup Projesini ticarileştirebilmek,
gelir getiren bir değeri ortaya çıkarabilmek başka bir deyişle başarılı bir
kurulum sağlamak mümkündür.
Fikir aşamasında, ileride oluşabilecek
olan yapının gözden geçirilmesi ve bu oluşacak yapıya ilişkin uygun korumanın
sağlanması gerekmektedir. Bu sebeple, bir Startup’ın korunmasında fikri ve
sınai haklar büyük önem arz ettiğini söylemek yerli olacaktır.
Sonuç olarak Fikrin tek başına hukuken
korunması mümkün değildir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre koruma, daha
ziyade fikre değil de ifadeye mahsus kılınmıştır.
Şirketlerin oluşturduğu iş modeli
kapsamında patent ve telif haklarının “fikirlerin korunmaması” nedeniyle işleme
alınması mümkün değilken faydalı model bakımından ise “sanayi”ye ilişkin bir
girişimin söz konusu olmaması nedeniyle korumaya alınması mümkün değildir. Burada yapılması
gereken işlem girişimin, kurumsal bir şirket haline getirilmesi ve markalaşmaya
konu olması olabilir. [5]
E.
GİZLİLİK ANLAŞMALARI
Gizlilik anlaşmaları iş fikirlerinin
korunmasında önemli bir rol oynayabilir. Gizlilik anlaşmaları, iki veya daha
fazla taraf arasında belirli bilgilerin paylaşılmasını düzenleyen
sözleşmelerdir ve bu bilgilerin gizli tutulmasını ve kullanılmasını sınırlar.
İş fikirleri, geliştirme aşamasındayken veya yatırımcılara, iş ortaklarına veya
potansiyel iş birliği yapılacak diğer taraflara sunulduğunda gizlilik
anlaşmaları kullanılarak korunabilir.
Bir gizlilik anlaşması genellikle
aşağıdaki unsurları içerir:
1. Tanım: Anlaşma metni içinde
"gizli bilgi" veya "korunan bilgi"nin ne olduğunu
tanımlayan bir bölüm.
2. Taraflar: Anlaşmayı imzalayan
tarafların kimliklerini belirleyen bölüm.
3. Gizlilik Taahhüdü: Anlaşmayı
imzalayan tarafların, gizli bilgiyi gizli tutma ve izinsiz kullanmama
taahhüdünü içeren bölüm.
4. Kısıtlamalar: Gizli bilginin sınırlı
bir şekilde kullanılmasını ve yalnızca belirli amaçlar için ifşa edilmesini
düzenleyen bölüm.
5. İstisnalar: Anlaşma kapsamında gizli
bilgi olarak kabul edilmeyen veya ifşa edilmesine izin verilen bilgileri belirleyen
bölüm.
6. İhlal Sonuçları: Gizlilik
anlaşmasının ihlali durumunda uygulanacak yaptırımları ve tazminatları
belirleyen bölüm vd. [6]
Gizlilik anlaşmaları, iş fikirlerini
korumak için önemlidir, ancak sadece belgelerin varlığını kanıtlamakla kalmaz,
aynı zamanda iş birliği yaptığınız veya bilgiyi paylaştığınız kişiler arasında
güveni artırabilir. Ancak unutmayın ki gizlilik anlaşmaları ihlal edildiğinde
yasal koruma sağlama süreci karmaşık olabilir ve anlaşmanın uygulanabilirliği
yargı bölgesine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, iş fikirlerinizi korumak
için gizlilik anlaşmaları kullanmadan önce bir hukuk uzmanıyla danışmanız
önemlidir.
F.
MOBİL UYGULAMA PATENTİ İLE HUKUKİ KORUMA
Mobil uygulama patenti, bir mobil
uygulama veya yazılımın özgün ve yenilikçi teknik özelliklerini koruma altına
almak için verilen bir patent türüdür. Bu tür patentler, mobil cihazlar için
geliştirilen uygulamaların işlevselliğini, kullanıcı deneyimini veya teknik
özelliklerini kapsayabilir. Mobil uygulama patenti, uygulamanın oluşturulması,
çalıştırılması veya işlevleri açısından yeni ve yenilikçi bir yaklaşım içeren
fikri mülkiyeti koruma amacı taşır.
Bir mobil uygulama patenti almak için
başvuruda bulunmak, genellikle teknik ve hukuki bir süreci içerir. Başvuru
sahibi, uygulamasının teknik ayrıntılarını, tasarımını ve yenilikçi
özelliklerini ayrıntılı bir şekilde açıklamalıdır. Bu başvuru, mobil uygulamanın
belirli yönlerini koruma altına alırken, aynı zamanda bu teknik özelliklerin
kopyalanmasını veya kullanılmasını engeller.
Mobil uygulama patenti, geliştiricilere
yatırım getirisi sağlama, rekabet avantajı elde etme ve uygulamalarını
diğerlerinden ayırt etme fırsatı sunar. Ancak, patent başvurularının kabul
edilmesi ve bir mobil uygulama patenti alınması karmaşık bir süreç olabilir.
Başvuru sahipleri, patent ofislerinin gereksinimlerini karşılamak ve
özgünlüğünü ve yenilikçiliğini kanıtlamak zorundadır.
Sonuç olarak, mobil uygulama patenti,
mobil uygulama geliştiricilerinin yaratıcı ve teknik çalışmalarını koruma ve
ticari fayda sağlama amacıyla kullanabilecekleri bir hukuki araçtır. Ancak her
patent başvurusu benzersizdir ve başvurunun kabul edilmesi, yargı alanına,
teknik detaylara ve hukuki sürece bağlıdır.
Netice olarak Her ne kadar bir iş fikri
hukuki olarak koruma altına alınmasa da bu iş fikrinin mobil uygulamaya
dökülmesi halinde korunabilecektir. Bir iş fikri, doğrudan hukuki koruma altına
alınamaz, çünkü fikirler genellikle soyut ve geniş kapsamlıdır. Ancak, bu iş
fikri bir mobil uygulama olarak somutlaştırıldığında ve geliştirildiğinde, bu
uygulamanın sunduğu teknik çözümler, işlevler veya tasarım özellikleri gibi
belirli yönleri hukuki koruma altına alınabilir. Örneğin, bir mobil uygulamanın
benzersiz bir işlevi veya algoritması varsa, bu teknik yönler patent
korumasıyla kollanabilir. Ayrıca, uygulamanın kullanıcı arayüzü veya logosu
gibi görsel öğeleri telif hakları veya ticari marka koruması altına alınabilir.
Bu nedenle, iş fikirleri genellikle somut bir ürün veya hizmete dönüştürülerek
ve ilgili fikri mülkiyet haklarına başvurularak korunabilir.[7]
G.
SONUÇ
Sonuç olarak; girişimcinin iş fikri
daha başvuru aşamasından itibaren tüm sürecin dikkatle yürütülmesi ve buluşun
üçüncü kişilere açıklanması en önemli konudur aksi halde başvurulacak hukuki
yöntemler ve tamamen korumayı sağlamada yetersiz kalabilir.
Her iş veya girişim farklıdır ve koruma
gereksinimleri değişebilir. Bu nedenle, işinizin özelliklerine bağlı olarak
uygun hukuki koruma yöntemlerini belirlemek için bir hukuk danışmanıyla
çalışmanız önemlidir. Hukuki danışmanlar, işinizi ve fikri mülkiyet haklarınızı
korumanıza yardımcı olabilir ve olası riskleri azaltabilir.
Av. Esra Nur Kaya
Kaynakça:
1.
BOZGEYİK Hayri, 2019, Tasarımlar İçin Kümülatif Koruma, Ticaret ve Fikri
Mülkiyet Hukuku Dergisi, Cilt: 5 Sayı: 1, 19- 38, 25.06.2019
2.
BELGİN Önder, Fikrî ve Sınai Mülkiyet Hakları, T.C. Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı Aylık Yayın Organı. Nisan 2022 Yıl: 34 Sayı: 400.
3.
Yayla, Y. (2020). Fikri Mülkiyet Hakları ve Mülkiyete İlişkin Teorik
Yaklaşımlar. Fiscaoeconomia, 4 (2), 287-310. DOI: 10.25295/fsecon.2020.02.003
4.
TEKİNALP, Ünal, Fikri Mülkiyet Hukuku, Vedat Kitapçılık, 5. Baskı, İstanbul,
2012.
5.
YAVUZ, Levent, ALICA, Türkay & MERDİVAN, Fethi, Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu Yorumu, Cilt: II, 2. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2014.
6.
AKÖZ Burak Cesur, Girişimcilikte Fikri Mülkiyet: İnovasyonunuzu Korumanın
Yolları
7.
YAZICI, Emine Sena, “Bilgisayar Programlarının Fikri Mülkiyet Hukuku
Çerçevesinde Korunması”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Mayıs
2019, s. 67.