4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-d
maddesi ile düzenlendiği üzere; işçinin işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde
almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması durumunda işveren,
iş akdini haklı olarak feshedebilecektir.
Kanunda açıkça sarhoş olma şartı
arandığından iş akdinin haklı sebeple feshi bakımından, işçinin aldığı alkol
miktarının irade ve davranışlarına etkisi ile işini olağan akışına uygun olarak
yürütüp yürütemediği hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda
işçinin sadece alkol kullanarak işyerine gelmiş olması tek başına haklı fesih
sebebi sayılmayacak, ayrıca işçinin sarhoş olup olmadığı göz önünde
bulundurulacaktır.
Konuya ilişkin Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi 12.12.2005 tarihli 2005/36147 E. 2005/39144 K. sayılı kararında; “…işçinin
işyerine uyuşturucu madde alarak gelmesi yasak olmasına rağmen alkollü içki
almış olarak gelmesi yasak değildir. İşyeri dışında alınan alkol sarhoşluğa yol
açmışsa, bu şekilde işyerine, bir başka anlatımla sarhoş gelmek yasaktır. Bu
nedenle alkollü içki almış olmakla birlikte sarhoşluk belirtileri göstermeyen
işçinin işyerine gelmesi İş K. m. 25/II-d kapsamında bir haklı neden olarak
kabul edilemez. İşçinin işyeri dışında aldığı alkollü içki miktarı
işçinin irade ve davranışlarını ve işini normal şekilde yürütülmesini
etkilemiyorsa, sadece içki almış olması sözleşmenin feshi için yeterli
değildir. Buna karşılık işyerinde alkollü içki kullanmak, sarhoşluğa yol açmasa
bile fesih için yeterli bir sebeptir.” [1] şeklinde olup, işyeri
dışında alınan alkolün sarhoşluğa yol açıp açmadığının haklı fesih sebebi
bakımından önem arz ettiği kabul edilmiştir.
İşçinin özel hayatında alkol
kullanmasının iş akdi feshine sebebiyet vermeyeceği açıktır. Ancak değinilmesi
gereken bir diğer durum; işçinin özel hayatında kullandığı alkolün iş akdine
sebebiyet verecek bir durum yaratıp yaratmaması durumudur. İşçinin özel
hayatında alkol kullanıyor olması sebebiyle iş performansı olumsuz
etkileniyorsa bu durumun işveren açısından iş akdinin feshi bakımından somut
olayın özelliklerine göre haklı yahut geçerli neden oluşturacağı açıktır.
Örneğin, işçinin işi gereği araç kullanmasının gerekmesi ancak iş saatleri
dışında alkollü araç kullanması nedeniyle sürücü belgesine el konulması
durumunda işçi artık işin doğası gereği haiz olması gereken niteliklere sahip
olmadığından iş akdinin haklı nedenle feshi söz konusu olabilecektir. Ancak
işçinin iş saatleri dışında alkollü araç kullanması nedeniyle sürücü belgesine
el konulduğu halde bunu işverenden saklayarak, işverenin aracını kullanması ise
geçerli fesih nedeni olarak kabul edilecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 21.04.2008
tarihli 2007/31257 E. 2008/9580 K. sayılı kararı; “İşçinin iş sözleşmesinden
doğan yükümlülüğünün alkol kullanımı nedeniyle ihlali, alkol bağımlılığına
dayanmıyorsa, işçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi söz konusu
olur. İşçinin tıbbi anlamda hastalık olarak nitelendirilebilecek alkol bağımlılığı
varsa, hastalığa dayalı işçinin yetersizliğinden kaynaklanan feshin ilkeleri
uygulanmalıdır. İş Kanunu'na göre, işyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış
olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak
yasaktır. Haklı fesih nedeninin doğumu için işçinin mutlaka alkolik veya
uyuşturucu madde bağımlısı olması gerekli olmayıp söz konusu durumlardan
birinin gerçekleşmesi yeterlidir.” şeklindedir. [2] İlgili kararda da
görüldüğü üzere; işçinin iş sözleşmesinin alkol kullanımı sebebiyle feshi için
işçinin alkol bağımlısı olması şart olmayıp, bu durumun gerçekleşmesi yeterli
olacaktır.
İncelenmesi gereken durumlardan biri de
işverenin bilgisi ve onayı dahilinde işyerinde alkol kullanımı durumudur.
İşveren tarafından işyerinde düzenlenen alkollü bir etkinlik olması, işçinin bu
etkinliğe katılarak işyerinde alkol kullanması durumunda yahut işçinin
işverenin onayını alarak işyerinde alkol kullanması durumunda iş akdinin
feshine hak kazanılamayacaktır. Zira işverenin bilgisi, görgüsü ve onayı
dahilinde gerçekleşen alkol kullanımının iş akdi fesih sebebi olarak
değerlendirilmesi hakkaniyete aykırı olacaktır. İşverenin işçinin alkol
kullanımına onay vermesi neticesinde İş Kanunu m. 25/2-d kapsamında iş akdini
haklı sebeple feshetme hakkı ortadan kalkacaktır. İşverenin buna rağmen iş
akdini feshetmesi ise TMK m. 2 kapsamında iyi niyet kurallarına aykırılık
teşkil edecektir.
Av. Merve Hilal Menteş
Kaynakça:
1. Yargıtay
9. Hukuk Dairesi 12.12.2005 tarihli 2005/36147 E. 2005/39144 K.
2. Yargıtay
9. Hukuk Dairesi 21.04.2008 tarihli 2007/31257 E. 2008/9580 K.