Rekabet Kurulu tarafından verilen 08.03.2013 tarihli karar uyarınca; 12 adet bankanın 21.08.2007 ve 22.09.2011 tarihleri arasında kartel (uyumlu eylem/uzlaşma) oluşturduğu tespit edilmesi üzerine, kartel uygulayan bankalardan kredi kullananlara 3 katı kartel tazminatı davası açma imkanı doğdu.
Kartel, en geniş şekliyle, teknik ve ekonomik bakımdan birbirinden bağımsız işletmelerin rekabeti sınırlandırmak ya da tümüyle kaldırmak amacıyla aralarında yapmış oldukları anlaşma olarak tanımlanabilir.[1] Rekabet Kurulu kararı uyarınca; aşağıda isimleri sayılan 12 banka mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerinde kartel oluşturmuş ve rekabet ihlali gerçekleştirmiştir.
Rekabet Kurulu’nun 2011-4-91 sayılı 13-13/198-100 karar sayılı 08/03/2013 tarihli kararında Türkiye’de faaliyet gösteren 12 adet bankanın 21/08/2007 – 22/09/2011 tarihleri arasında uyumlu eylem (Kartel) içerisinde hareket ederek faiz oranlarında müşterileri aleyhine değişiklik yaptıkları tespit edilmiş olup; bu kapsamda, Rekabet Kurumu’nca 12 adet banka tarafından;
Konut kredilerinde 15 baz puanlık (0,15)
İhtiyaç kredilerinde 10 baz puanlık (0,10)
Taşıt kredilerinde 5-20 baz puan arasında (0,5-0,20)
bir kartel uzlaşmasının (ortak faiz artırımı) söz konusu olduğu saptanarak Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı hareket eden 12 banka aleyhine toplamda 1.116.957.468 TL idari para cezası verilmiştir.
Rekabet Kurumu’nca verilen idari para cezasının iptali için bankalar tarafından Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde dava açılmış olup; yapılan yargılama neticesinde Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine, Yerel Mahkeme kararlarına karşı, bankalar tarafından temyiz yoluna başvurulmuş ve yapılan temyiz incelemesi neticesinde Danıştay 13. Dairesi tarafından Yerel Mahkeme kararları ONANMIŞTIR.
Rekabet Kurulu Tarafından Kartel Oluşturdukları Tespit Edilen 12 Banka
Rekabet Kurulu kararına göre aşağıda yer verilen 12 banka mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerinde kartel oluşturmuşlardır;
- Akbank T.A.Ş. (AKBANK),
- Denizbank A.Ş. (DENİZBANK),
- Finans Bank A.Ş. (FİNANSBANK),
- HSBC Bank A.Ş. (HSBC),
- ING Bank A.Ş.(ING),
- Türk Ekonomi Bankası A.Ş. (TEB),
- Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARANTİ), (Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş.(GÖSAŞ) ve Garanti Konut Finansmanı Danışmanlık A.Ş. (GKFD) )
- Türkiye Halk Bankası A.Ş. (HALKBANK),
- Türkiye İş Bankası A.Ş. (İŞ BANKASI),
- Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (VAKIFBANK),
- Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. (YKB)
- T.C. Ziraat Bankası A.Ş.(ZİRAAT)
Rekabet Kurulunun 08.03.2013 Tarihli Kararı Kapsamında Yapılabilecek Hukuki İşlemler
Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarihli kararına göre, 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında yukarıda yer verilen 12 adet bankanın herhangi birinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti alınmış ise Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu uyarınca “3 katı tazminatı davası” açma imkanı doğmaktadır.
Üç kat tazminat; tarafların anlaşması ya da kastı veya ağır ihmali olduğu durumlardan meydana gelen zararın üç katını zarar görene talep etme imkanı veren bir tazminat çeşididir.
Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 58.maddesi’nin 2. Fıkrası aynen;
“Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” Şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu dava kapsamında, yalnızca zarara uğrayanın zararının giderilmesinin dışında bunu aşan oranda bir tazminat elde edilmesi sağlanmaktadır. RKHK 58/II uyarınca üç katına kadar tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir;
i. Zarar verenin kusurlu olması
ii. Maddi bir zarara uğranılmış olması
iii. Davacıların dava dilekçelerinde üç katı tazminatı talep etmiş olmasıdır.
Üç katına kadar tazminatın hangi ölçüler dikkate alınarak hesaplanacağı RKHK 58/II’de düzenlenmiştir. Buna göre, zarar görenin uğradığı maddi zarar veya zarar verenlerin elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârlar, üç katına kadar tazminatın hesaplanmasında dikkate alınacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus; zarar görenin hem zararını hem de zararının üç katını talep edemeyeceği hususudur.
Kartel (3 Kat) Tazminatı Davasını Kimler Açabilir?
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 58/1 maddesi uyarınca;
“Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler.”
şeklinde hüküm altına alınarak kartel anlaşmasından zarar gören kimselerin kartel tazminatı davası açabileceği belirtilmiştir. İlgili kanun maddesi ile en geniş şekilde “zarar görenler” ifadesi kullanılarak dava açma imkanı belirli kimseler yönünden sınırlandırılmamıştır.[2];
i. Rakip Teşebbüsler
Rekabeti kısıtlayıcı faaliyetlerden doğrudan zarar görenlerin başında yasak davranışların muhatabı olan teşebbüsler gelir. Kanunun 58. Maddesinde bu durum açıkça ifade edilmiş ve rekabetin kısıtlanmasından zarar gören teşebbüslerin bütün zararlarının karşılanması gerektiğinden bahsedilmiştir. RKHK madde 58 uyarınca;
“Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir.”
Şeklinde hüküm altına alınarak rakip teşebbüslerin zarar tazminini talep edebileceği belirtilmiştir. Kartel oluşturduğu iddia edilen bankaların birbirine karşı dava açıp açmayacakları hususu tartışmalı bir husus olup; özellikle ihlale sonradan katılmalarda şartların kendisine dayatıldığını ispat eden tarafın kusurunun derecesi dikkate alınabilecektir.
ii. Tüketiciler
İlgili kanun hükmünde açık bir şekilde yer verilmemiş olsa da madde 58 uyarınca “bundan zarar görenler” tanımının içine tüketicilerin de girdiği yönünde görüş bulunmaktadır. Bu kapsamda, rekabeti kısıtlayıcı işbirliği faaliyetlerinden zarar gören tüketiciler de maruz kaldıkları zararların telafi edilmesini isteyebileceklerdir.
Zararın Kapsamı
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57. maddesine göre;
“Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur.”
Denilmektedir. Bu kapsamda, kartel uygulayan bankalar tarafından rekabet sınırlayıcı uyumlu işlemler gerçekleştirilmeseydi ödenecek bedel ile ödenmek durumunda kalınan bedel arasındaki fark zarar olarak talep edilebilecektir. Bu kapsamda, kartel nedeniyle şirketler tarafından fazladan ödenmek durumunda kalınan bedel talep edilebilecektir.
Hükmedilecek tazminat miktarı ise 58. Madde kapsamında;
-Uğranılan maddi zarar ya da
-Zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç ile çarpılmasından elde edilecek tutara karşılık gelmektedir.
Netice itibariyle, ilgili hükümler uyarınca davada zarar miktarı ödenen bedel ile rekabet sınırlanmasaydı ödenecek bedel arasındaki fark olup, bunun 3 katına kadar tazminat talep edilebilecektir.
Tazminat Davasının Tabi Olacağı Zamanaşımı Süresi
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da tazminat davasında uygulanacak zamanaşımı süresine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Borçlar Kanunu’nda öngörülen zamanaşımı süreleri uygulanacaktır.
Bu kapsamda üç katı tazminat davası açma süresi zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğramaktadır.
Üç Katı Tazminat Davasında Görevli Mahkeme
i. Davacı, kartel uygulayan bankalar içinde bulunmayan diğer bankalardan ise “Ticaret Mahkemeleri”
ii. Davacı, uyumlu eylem ve/veya anlaşma içinde yer almayan bankanın müşterisi ise ve uyumlu eylem içerisindeki bankaya dava açılacaksa “Asliye Hukuk Mahkemesi”
iii. Davacı, uyumlu eylem ve/veya anlaşma içinde yer alan bankanın sözleşme yaptığı tüketici ise “Tüketici Mahkemesi”
görevli mahkeme olacaktır.
Av. İpek Öztaş