Hukukumuzda çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer
yükümlülüklere aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımlar
5941 sayılı Çek Kanununda düzenlenmiştir. [1]
5941 sayılı Çek Kanunun 5. maddesi gereğince, üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında,
çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi
hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz
güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Cezaya hükmeden mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağının devamına hükmeder.
Konkordato ise, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya
ödeyememe tehlikesi bulunan borçlunun, alacaklıları ile anlaşmak suretiyle
borçlarını tasfiye etmesine veya işletmesinin mali durumunu düzeltmesine imkân
veren bir cebri icra hukuku müessesidir. [2]
Konkordato müessesi, borçlunun mali durumunu iyileştirip
cebri icra tehdidi altında olmadan borçlarını ödemesine imkân sağlarken
alacaklıların da haciz ve iflâsın gerektirdiği masrafları yapmadan alacaklarını
tahsil etmesine imkân sağlamaktadır. [3] Konkordatoda esas olan konkordato
projesine tabi borçların mühlet içerisinde ödenmemesi tasdikle birlikte
hükmedilen ödeme planı içerisinde ödenmesidir.
Konkordatoya başvurup mühlet içerisinde olan borçluların
borçlarını mühlet içerisinde ödememesi esas olmasına rağmen “karşılıksız” şerhi
vurulan çeklerin 5941 sayılı Çek Kanunun 5. Maddesi uyarınca uygulamada ceza
yargılamasına konu olması üzerine 7101 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihi öncesi
veya sonrasında; konkordato (tasdiki) yargılamasını yapacak olan mahkemeye
başvuran borçlu tüzel kişilerin yetkili temsilcilerinin, henüz konkordato
talebi ile mahkemeye başvurmadan keşide ettikleri veya geçici mühlet kararı
öncesinde keşide ederek alacaklıya teslim ettikleri anlaşılan ileri tarihli
(postdate) piyasaya sürdükleri çeklerin, geçici mühlet kararı ile başlayıp
konkordatonun tasdiki veya reddi ile sonuçlanan konkordato (tasdiki)
yargılaması süreci içinde bankaya ibrazında karşılıksız çıkması halinde, 5941
Sayılı Çek Kanunu'nun 5/1. maddesi kapsamında cezai sorumluluklarının devam
edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığı Yargıtay 19. Ceza Dairesi karara
bağlamıştır.
Uyuşmazlığı 2019/23974 E. numarasıyla inceleyen Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 19.06.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/9339 K. sayılı kararında,
“Tam da bu noktada; açılan ceza davasına bakmakla görevli
ve yetkili icra ceza mahkemelerinin;
Açılan ceza davasında sanık olarak yargıladıkları tüzel
kişi şirket yetkililerinin, şikayetçi olarak gelen alacaklılarla, suça konu
çekin miktarı ve ödeme tarihi ( vadesi ) hususunda anlaşma müzakerelerini
yürüttükleri, çekin karşılığını ödemek veya ödememek hususunda özel hukuk
mahkemesince verilecek konkordato tasdiki kararını bekledikleri, suçun sübutu
halinde verilecek cezanın miktarını belirleyecek olan çek bedelinin,
karşılıksız çıkan miktarın veya suçun işlendiği tarihi belirleyecek olan keşide
/ ( vadeli çekte ) ödeme süresinin dahi başka bir mahkeme huzurunda henüz
muarazalı olduğu, konkordato tasdik edilecek olursa; çekin karşılığının ne
zaman ve ne miktarda ödeneceğinin bir hukuk mahkemesi kararıyla yeniden
belirleneceği, dolayısıyla bankaya ibrazında karşılıksızdır kaşesi vurulduğu (
suçun işlendiği ) tarihten sonra belki de suçun konusunun dahi ortada
kalmayacağı değerlendirilmek suretiyle 5271 Sayılı CMK'nin 218/1. maddesi
gereği, bekletici sorun kararı vermeleri gerekeceği”
kanaatine varmıştır. [4]
Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin işbu kararıyla birlikte uygulamada
5941 Sayılı Çek Kanunu'nun 5/1. maddesi İcra Ceza Mahkemelerinde sanık
sıfatıyla yargılanan konkordato dosyası borçlularının konkordato dosyaları ceza
dosyalarına bekletici mesele olarak gerekçe gösterilmiştir.
Kanaatimizce de mühlet içerisinde “Karşılıksızdır” şerhi
vurulan çeklere konkordato borçlularının cezai sorumluklarına dair karar
verilebilmesi için konkordato dava dosyasının beklenilmesine ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2019/23974 E., 2019/9339 K.
sayılı kararı yerindedir. Zira konkordatoya başvuran borçlunun konkordato
projesine tabi olan borçlarını mühlet içerisinde ödemesi diğer konkordato
dosyasında alacaklı olan diğer alacaklıların haklarını zedeleyeceği gibi mühlet
kapsamında konkordatonun amaçlarına ulaşılmasını da engelleyecektir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararıyla konkordato sürecinde
borçluların olan karşılıksız şerhi vurulan çeklerinden kaynaklı cezai
sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlıkları çözüme kavuşsa da mühlet içerisinde
çeklere vurulan karşılıksızdır şerhi konkordatonun amaçlarından biri olan mali
durumunun düzeltilmesinde ve iktisadi sürekliliğin sağlanmasına engel
olmaktadır.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
Yönetmeliği ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin kuruluşuna,
faaliyetine ve çalışmasına, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi yönetiminin
oluşumuna, toplanmasına ve karar almasına, Türkiye Bankalar Birliği Risk
Merkezine verilen bilgilerin kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların
paylaşılmasına, paylaşılacak bilgilerin kapsam ve içeriğine,
ücretlendirilmesine ve üyelerce ödenecek aidatların belirlenmesine ilişkin usul
ve esasları düzenlenmiştir. [5]
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
Yönetmeliğin 6. Maddesi uyarınca, üye banka ve banka dışı finansal
kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerinin toplanmasını ve paylaşılmasını
sağlamakla ve topladığı her türlü bilgiyi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu ve Merkez Bankasına belirlenen biçim ve sürede vermekle yükümlüdür.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin topladığı bu verilerden
üye banka ve banka dışı finansal kuruluşları gerçek veya tüzel kişilere kredi
verirken faydalanmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından
toplanan verilerden biri de Yönetmeliğin 9. Maddesi kapsamında ödenen ve
karşılıksız işlemi yapılan çekler ve hesap sahibiyle ilgili bilgilerdir.
Nitekim Kredi Kayıt Bürosu tarafından Türkiye Bankalar
Birliği Risk Merkezi'ne vekaleten yürütülen operasyonel ve teknik faaliyetlerle
Karekodlu Çek Sistemi ile Karekodlu Çek Skoru ve Karekodlu Çek raporları
hazırlanmakta olup keşidecinin finansal skoru oluşturulmaktadır. [6]
Dolayısıyla, mühlet içerisinde yer alan konkordato
borçlusunun konkordato projesine tabi olan borçlarına ilişkin keşide edilen
çeke, karşılıksızdır şerhi vurulması konkordato borçlusunun finansal skorunu
düşürmekte ve üye banka ve banka dışı finansal kuruluşları nezdinde
kredibilitesini düşürmekte olup bahsedildiği üzere konkordatonun amaçlarından
biri olan mali durumunun düzeltilmesi ve iktisadi sürekliliğin sağlanmasına da
engel olmaktadır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi çekin
karşılıksızdır işlemine tabi tutulmaması ile 'konkordato geçici mühleti
verildiğinden işlem yapılamayacağına' ilişkin şerh düşülmesi yönündeki talebe
ilişkin olarak önüne gelen uyuşmazlıkları E. 2019/119 ve E. 2019/492
dosyalardan incelemiştir.
İstinaf Mahkemesi E. 2019/492, K. 2019/894, T. 16.5.2019 ve E. 2019/119, K. 2019/1072, T. 13.6.2019 kararlarında,
“Oysa konkordatoda temel ilke borçlunun malvarlığının
başında bulunması ve işletmesini yeniden sağlam bir yapıya kavuşturmasıdır. Bu
dönemde, borçlunun tedbirlerin alınmaması sonucunda malvarlığının tasfiye
edilmesi durumu ile karşılaşması hali, konkordato kurumunun amacı ile
bağdaşmayacaktır. Farklı nedenlerle, nakit döngüsünde ciddi sıkıntılar yaşayan,
mali yönden ödeme güçlüğü içinde olan ve bu sebeple konkordato talebinde
bulunan borçlu şirketin, ticari hayatının devamında önemli yer tutan keşide
ettiği çeklerin bankaya ibrazında “karşılıksızdır" şerhi yazılması,
yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere, çek kanunu kapsamında
karşılaşacağı yaptırımlar ve özellikle, adli para cezası, elindeki bütün çek
yapraklarını ait olduğu bankaya iade etmekle yükümlü olması, yeni çek hesabı
açılamayacağı, mevcut olan organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar
devam etse dahi, yasaklılık süresi içinde sermaye şirketlerinin yönetim
organlarında görev alamamaları halleri gözetildiğinde, proje kapsamında
borçlarını ödemek suretiyle alacaklıların İflas tasfiyesine göre daha iyi bir
şekilde ve eşit koşullar altında tatmin etmeye yönelik konkordato ile
ulaşılması öngörülen hedefe uygun düşeceğinin kabulü mümkün görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle 2004 Sayılı İİK 287. maddedeki mahkemenin borçlunun
malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır düzenlemesi
de göz önünde bulundurularak, konkordatonun amacı ile aykırı düşmeyecek olan,
borçlu şirketin keşide etmiş olduğu çeklerin muhatap bankaya ibrazı ve
karşılığının olmaması halinde “ karşılıksızdır “ şerhi düşülmeyerek, geçici
mühletin ilan tarihi sonrasında bankaya ibraz edilen borçlu şirketin keşide
ettiği ve karşılıkları bulunmayan çekler yönünden, “ konkordato tedbiri
nedeniyle işlem yapılamayacağına dair şerh düşülmesi yönünden ihtiyati tedbir
talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken”
gerekçesiyle mühlet içerisinde yer alan konkordato
borçlularının projeye tabi borçlarına ilişkin keşide ettiği çeklerine “konkordato
tedbiri nedeniyle işlem yapılamayacağına” şerh düşürülmesi tedbirine talep
halinde hükmedilmesine kanaat getirmiştir. [7]
Kanaatimizce de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk
Dairesi’nin vermiş olduğu karar konkordatonun ruhuna ve amacına en uygun
karardır. Yukarıda da değinildiği üzere, mühlet içerisinde olan borçlunun
konkordatoya tabi borçlarını tasdikle beraber ödemeye başlaması, mühlet
içerisinde ödememesi esastır.
Anılan Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararı her ne kadar
konkordato borçlusunun cezai sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlıklara çözüm getirse
de konkordatonun amaçları gereğince borçlunun mali durumunun düzeltilmesi, mali
istikrarın ve iktisadi sürekliliğin sağlanması için en uygun yöntem konkordato
projesine tabi borçlara ilişkin keşide edilen çeklere mühlet içerisinde
karşılıksızdır şerhi vurulmamasıdır. Zira karşılıksızdır şerhi vurulduğu
takdirde, borçlunun finansal skoru düşmekte ve kredi veren bankalar ve bankalar
dışındaki finansal kuruluşlar nezdinde itibar kaybı yaşatmaktadır. Bunun
neticesinde de konkordatonun amacına aykırı olarak mali istikrarın ve iktisadi
sürekliliğin sağlanamaması durumu söz konusu olabilmektedir.
Dolayısıyla konkordatoya başvuran borçluların mutlaka
projeye tabi borçları sebebiyle keşide edilen çeklerine ilişkin olarak
“karşılıksızdır” şerhi vurulmaması talebini yetkili yer Asliye Ticaret
Mahkemesinden talep etmesi ve yetkili yer Asliye Ticaret Mahkemesinin de konkordatonun
amaçlarına uygun olarak tedbire hükmetmesi gerekmektedir.
Av. Sezer Emre
Kaynakça:
1. 5941 sayılı Çek Kanunu
2. PEKCANITEZ, ATALAY, SUNGURTEKİN ÖZKAN, ÖZEKES, İcra ve
İflas Hukuku Ders Kitabı 5. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2018
3. BELGESAY, İcra ve İflas Hukuku Sentetik Bölüm, C.II,
İstanbul 1953
4. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2019/23974 E., 2019/9339 K.
sayılı kararı
5. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliği
7. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi E. 2019/492, K. 2019/894, T. 16.5.2019 ve E. 2019/119, K. 2019/1072, T. 13.6.2019 kararları KAZANCI - İÇTİHAT BİLGİ BANKASI