1. 1. GİRİŞ
Kripto
para borsaları hem bu platformlarda yatırım yapacak finansal tüketiciler, hem
de kripto para borsası oluşturarak müşterilerine hizmet vermeyi düşünen
yatırımcılar açısından, pek çok ülkede tam olarak regüle edilmemiş ve bu
sebeple de hem hukuki sorumluluk hem de vergilendirme açısından pek çok gri
alanı bünyesinde bulunduran platformlarda işletilen değerler olarak karşımıza
çıkmaktadır. Kripto paraların tüm dünya da yadsınamaz büyüklükte bir işlem
hacmine sahip olduğu artık bilinen bir gerçektir. Türkiye’de de BTK tarafından
yayımlanan raporlara bakıldığında 2 milyon yatırımcının kripto para
piyasalarında işlem yaptığı açıklanmıştır. Bu noktada tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de kripto paralara ilişkin işlem hacimlerinin katlanarak
büyüyeceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. [1]
Son
zamanlarda kripto paralar ve borsalarına ilişkin olarak, finansal tüketici
bazlı şikayetlerin artması, en son Türkiye’de Thodex isimli kripto para
borsasına erişim sıkıntısıyla başlayıp, dolandırıcılık iddialarıyla devam eden
adli süreç de dikkate alındığında, artık kripto para dünyası yargının da
karşılaştığı bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta öyle ki kripto
paraların miras hukukuna tesir ettiği ve tereke kapsamında değerlendirildiği
yargı kararları da mevcuttur. [2] İcra İflas hukuku bakımından ise, kripto
varlığın örneğin haczedilip haczedilmeyeceği meselesi tartışmalıdır. Aşağıda
kripto para piyasalarının çalışma yöntemlerinde daha detaylı anlatılacağı
üzere, banka hesaplarında kaydi olarak görünen, havale,
eft işlemlerine konu lira ya da dövizlerin dijital para olarak
nitelendirilmesi, kripto paranın haczi kabil bir değer haline gelmesinde rol
oynayabilir. Ancak sorun merkezi olmayan, anonim işlemlere konu, özel
anahtarlarla işlem yapılan bir değerin söz konusu olmasıdır. Bu bakımdan resmi
bir muhatabın olmayışı ve haciz işlemine konu edilecek bir değerin bloke
edilmesi pratikte mümkün olmadığından, şu an için kripto paraların haczinin
teknik anlamda mümkün olmadığı söylenebilir. Ayrıca kripto paraların hukuki
mahiyetinin de belirlenmemesi halinde menkul değer, para, elektronik para,
emtia vb. haczin işletilebileceği bir kapsamdan çıkarılmasına neden olacaktır.
Aynı şekilde, kripto varlıkların hukuki mahiyetinin açıklanması vergilendirme
açısından da kripto paranın hangi vergi türünün konusuna gireceğinin
anlaşılması açısından önem arz etmektedir.
Görüleceği
üzere, kripto para ve dijital cüzdanlara ilişkin olarak, vergilendirme dahil Türkiye’de
ve dünyada regüle edilmeyi bekleyen pek çok mevcuttur. Bu makalemizde ise
kripto para borsalarının kurulması, hukuki sorumluluk ve kripto para
borsalarında elde edilen kazançların nasıl vergilendirilebileceği üzerindeki
görüşlerimiz, hali hazırda bulunan mevzuat ve yargısal kararlar nezdinde
yorumlanarak okuyucularımıza aktarılacaktır.
2.
2. KRİPTO
PARA PİYASALARININ ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Bilindiği
üzere, dünya üzerindeki ilk kripto para 2008 yılında Sataoshi Nakamoto olarak
bilinen bir kişi ya da bir grubun, bu isim altında kamufle olarak, ilk
blokzincirle ortaya çıkan ve merkezi olmayan bir ödeme aracı ve para birimi
olarak tanıtılan Bitcoin isimli kriptografik kanıta dayalı bir ödeme sistemini
oluşturması ile ortaya çıkmıştır. Aracısız olması, merkezileştirilmemiş olması,
hızlı, düşük maliyetli ve güvenli para transfer sistemini oluşturması
bakımından pek çok avantaj barındıran kripto paralar, yine de ekonomik ve
hukuki anlamda yeni önlemler almaya ve yeni sistemler kurulmasına ve her
durumda regüle edilmeye ihtiyaç duyulan bir alan yaratmaktadır.
Kripto
para borsaları, bu ağa dahil olan kullanıcı adresleri arasında kripto para
transfer işlemlerini gerçekleştirebilmektedir. Kripto para borsalarında işlem
yapmak için kullanıcı adresleri oluşturulur, bu hesaplar bir banka hesabı açmak
gibidir. Kullanıcı adreslerinin muhakkak önerdiği bir cüzdan yazılımı vardır.
Cüzdan yazılımlarının indirilmesi ve kayıt işleminin tamamlanması ile
kullanıcılar sistemin bir parçası haline gelebilmektedir. Kripto para
borsalarında, yatırımcılar hangi kullanıcının ne kadar alım satım yapabildiğini
anlık olarak takip edebilme fırsatına sahiptir. Blokzincirin mümkün kıldığı bu
sistemde, işlemlerin takibi yapılabilirken, kullanıcıların kimlikleri gizli kalmaktadır.
Ancak bu durum kripto para piyasalarının manipülasyon ve spekülasyonlara açık
hale gelmesini de kolaylaştırmaktadır. Blokzincir teknolojisi henüz değer
açıklamamış altcoin borsalarında yatırımcılara işlem yapma imkânı da
vermektedir. Bu bakımdan yatırımcılar, henüz herhangi bir değer atfedilmemiş
alt coinler bazında, ilgili borsanın açılacağı vade tarihine kadar yatırım
yapabilme imkanına sahiptir. (ICO- Initial Coin Offerings denilen bu sistem bir
tür, kripto para fonlama sistemidir) Yine bu borsaların manipülasyona açık
olmaları nedeniyle, yatırımcıların ne kadar kazanıp ne kadar kaybedeceği kesin
değildir.
Kripto
para borsaları bir banka veya diğer aracı kurumlar aracılığıyla alım-satım
işlemlerinde kullanıcılarına hizmet sağlama yöntemini tercih etmektedir. Bu
bakımdan oluşturulan cüzdanlar vasıtasıyla bir paranın mükerrer kullanımın
önüne geçilmesi ancak merkezi bir sistemin kontrol mekanizması geliştirmesi ile
mümkün hale gelebilir. Yani bir kripto paranın değerli olabilmesi için
blokzincir teknolojisi ile mükerrerliği önleme imkanına sahip olması gerekir.
Yani kullanıcılar transfer işlemlerini yaparken inkâr edilemez ve tekrarlanamaz
tek bir transfer yapabilmelidir.
Bunu
merkez bankası nezdinde kayıtlı olan geleneksel anlamdaki bir paranın, transfer
işleminde olduğu gibi transfer emri verilen tek bir hesaba iletilmesi, başka
bir hesaba iletilmemesi ve mükerrer bir işlemin önüne geçilmesi gibi değerlendirmek
gerekir. Yani kopyalama engellendiği ölçüde, kripto paralar değerli ve
güvenilirdir. Kripto para borsalarında ise merkezi bir kayıt otoritesi
bulunmadığından, transfer işlemlerine ilişkin kayıtlar borsa yatırımcısı
nezdinde tutulmakta, ya da iş birliği içinde bulunan banka ya da ödeme kuruluşu
nezdindeki API (application processing interface) kanalıyla doğrulanarak bir
nevi kaydileşmektedir.
3.
3.TÜRKİYE’DE
KRİPTO PARALARIN HUKUKİ MAHİYETİ
Türkiye’de
2013 yılında kabul edilen 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat
Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un
3. maddesine göre elektronik para: “ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen
fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanun’da tanımlanan
ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden
kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak
kabul edilen parasal değer” şeklinde tanımlanmaktadır.
Ancak
16.04.2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların
Kullanılmamasına Dair Yönetmelik, (“Yönetmelik”) kripto varlıkların Türkiye’de
çok daha sıkı şekilde regüle edileceğinin sinyallerini vermekte ve bu geçiş
döneminde bazı yasaklar ihtiva etmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (“TCMB”),
Yönetmelik ile 30.04.2021 tarihinden kripto varlıkların ödeme aracı olarak
kullanılması tamamen yasaklamıştır. Bu bakımdan, yabancı kripto borsası,
Türkiye’de bulunan oyuncularına aracı-ödeme kuruluşları vasıtasıyla Türk Lirası
çekişlerine sınırlama getireceğini duyurmuştur. Böylelikle Yönetmelikle kripto
para yatırımlarının ve borsalarının yasaklanmadığı, ancak aracı kuruluş ve
ödeme kuruluşları vasıtasıyla yapılan transfer(yatırma-çekme) işlemlerine
aracılık edemeyecekleri duyurulmuştur.
Yönetmelikte,
kripto varlıklar dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji
kullanarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan,
ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet
veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi
varlıklar olarak tanımlanmıştır. Ancak kripto paraların yalnızca gayri maddi
varlıklar olarak anlaşılması ve hukuki mahiyetine karar verilebilecek bir
değere yaklaştırılamamış olması bir uygulama eksikliğidir. Bu bakımdan
mahiyetin gelecekte kripto paranın haczi kabil olup olmadığını belirlemesi,
vergiyi doğuran olay bakımından, mahiyeti bir eşya, menkul değer, para,
elektronik para vb. bir değere yaklaştırılamaması neticesiyle hangi verginin
kullanıcı ve yatırımcılar açısından mümkün kılınabilir olacağı noktasında yine
gri alanlar yaratır.
Kripto
paraya ilişkin Yönetmelik’in genel bir yasak getirmediğini ve yasağın yalnızca
aracılık ve ödeme sistemleri üzerinde etki doğurabileceğini yukarıda
belirtmiştik. Yönetmelik 1. Maddesiyle amacı net bir şekilde ifade ederek, “ödemelerde
kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve
elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak
kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara
ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara
veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin
usul ve esasların belirlenmesidir” şeklinde belirtmiştir. Bu bakımdan
açıklanan amaç, her ne kadar kripto para borsalarında işlem yapan ve ödeme
kuruluşları aracılığıyla cüzdanlar arasında sayısız transfer emri veren ve alım
satım yapan kullanıcılar bakımından genel bir işlem yasağı olarak algılansa da
sektörün önde gelen oyuncuları BtcTurk, Icarypex, Paribu yetkililerince
yasakların ödeme kuruluşlarının aracılık faaliyetlerine ilişkin olduğunu,
buradan hareketle kripto paranın yasaklanmadığını belirtmektedirler. [3]
4.
4. KRİPTO
PARA BORSALARININ KURULMASI
Kripto
para borsaları; bu hizmetlerini bir ticaret şirketi adı ve unvanı altında verebilirler,
hizmetlerini şirket unvanı altında vermek zorunda da değildirler. Kripto para
borsaları ülkemizde henüz özel kanunlarla düzenlenmediğinden, bir kamu
otoritelerinden ayrıca özel bir izin almalarına gerek yoktur. Yazımızda
bahsettiğimiz gibi, ülkemiz hukuk sisteminde kripto paraların ve kripto para
borsalarının hukuki statüsü tam olarak belirlenmediği için, kripto para
borsaları SPK mevzuatına tabi aracı kurum, ihraççı ya da BDDK mevzuatına tabi
banka veya finans kurumu ile döviz bürosu olarak adlandırılamaz. Merkez bankası
mevzuatına göre; para tahvili yapan kurumlar olarak nitelendirilmeleri de
mümkün değildir.
Kripto
para borsası açmak isteyen yatırımcıların, unutmaması gereken en önemli nokta,
proje aşamasında sermaye yatırımı almak ve sonrasında şirket hisselerinin halka
arz edilmesi planı kapsamında hareket edilmesi isteniyorsa SPK nezdinde
izinlerin ve prosedürlerin tamamlanması gerekliliğidir. Ancak bu husus Initial
Coin Offerings denilen mekanizmayla karıştırılmamalıdır. Projelere fon toplamak
amacıyla, yeni üretilen bir jeton ya da kripto varlığın, Bitcoin, Ethereum gibi
popüler kriptoparalar karşılığında satışa sunulması sürecini tanımlamaktadır.
Satın alınan jeton ya da kripto varlıklar, projenin sunduğu ürün ve servisler
için erişim, avantajlı kullanım ya da kar ortaklığı gibi farklı amaçlarla
kullanılabilmektedir. Kriptopara arzı, "Halka Arz" (Initial Public
Offering – IPO) teriminden türetilmiş olsa da süreç hem halka arz hem de
kitlesel fonlama sürecine benzemektedir. Satışa sunulan jeton ya da kripto
varlıklar, Türk Lirası, Dolar, Euro gibi itibari paralar yerine Bitcoin,
Ethereum gibi popüler kriptoparalar karşılığında alınabilmektedir. Ancak, halka
arzdan farklı olarak satın alınan jeton ya da kripto varlıklar sahibine,
projeyi yöneten şirkete ortak olmak gibi yasal haklar vermemektedir. Ayrıca,
üretilen jetonlar bu jetonları listeleyen kriptopara alım satım platformlarında
alınıp satılabilmektedir. [4]
27.09.2018
tarihli SPK Bülteni’nde, halka arz ve kitle fonlaması faaliyetlerine benzer
yönleri ve farklılıkları bulunan “token satışı” uygulamalarının Kurul’un
düzenleyici sınırlarına girip girmediği durum bazında farklılık göstereceği
belirtilmiştir. İkincil düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce kitle fonlaması
adı altında izinsiz olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerle ilgili olarak Kurul
tarafından gerekli her türlü idari ve cezai tedbirlerin uygulanabileceği
uyarısı yapılmıştır. [4]
5. VERGİLENDİRME
Güncel
olarak, Avrupa Komisyonu tarafından, OECD Vergi Matrahı Aşındırması Kar
Aktarımı (“BEPS”) çalışmalarına paralel olarak Avrupa Birliği’nin vergi
alanında otomatik bilgi değişimi inisiyatiflerini içeren Avrupa Birliği İdare
İşbirliği Direktifi (“DAC”) kapsamına kripto varlıkların da dahil edilmesine
yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Avrupa Komisyonu, 2020 yılı sonunda, DAC 8
çalışmaları kapsamında bu hususa ilişkin bir yol haritası yayımlamıştı ve 10
Mart 2021 tarihi itibariyle de bahsi geçen yol haritasında Kamuoyu Görüş Alımı
aşamasına gelinmiştir. Nitekim Komisyon’da, dijital finansal varlıkların
düzenlenmesine ilişkin olarak regülasyon teklifi de yapılmış olup Avrupa
Birliği üye ülkelerinde bu dijital varlıkların adil ve sürdürülebilir olarak
vergilendirilmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğü gözlemlenmektedir. [5]
Türkiye’de
özellikle TCMB tarafından yayımlanan Yönetmelik’le bu alanın regüle edilmeye
çalışılacağı ve bundan sonraki süreçlerde vergilendirmeye ilişkin olarak da
somut adımların atılacağı beklenmektedir. Bu bakımdan bir işletmenin faaliyet
kapsamında kripto varlıkların vergilendirilmesi ile bireysel kazanç olarak
vergilendirmenin farklı olacağı açıktır. Aracılık faaliyeti gerçekleştirenler
bakımından ise Yönetmelik kapsamında getirilen açık yasağa rağmen sonradan buna
izin verilen aracı kuruluşlar bakımından stopaj ve tevkifat düzenlemeleri söz
konusu olabilir. Bireysel kullanıcılar bakımından değer artış kazancı oranında
vergilendirme, tüzel kişiler bakımından ise kripto gelir vergisine tabi
tutulması mümkün olabilir.
Ancak
unutulmamalıdır ki, vergilendirmenin yapılmasında kripto paranın hukuki
mahiyeti ve nasıl vasıflandırıldığı önemlidir. Örneğin İngiltere’de kripto
varlıklar gayri maddi yatırım aracı olarak görülmüş ve bu sebeple bireysel
yatırımcıların kripto parayı elden çıkarma durumunda değer artış kazancı olarak
vergilendirilecektir, tüzel kişiler bakımından ise gelir vergisinin uygulanması
söz konusu olacaktır. Kripto para borsaları tarafından elde edilen gelirler ise
kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. [6]
KDV
bakımından ise kanuna bakıldığında KDV uygulaması, Türkiye’de yapılan ticari,
sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim
ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ve kanunda belirtilen diğer
faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler bakımından mümkün olacaktır. Kripto
varlığın, para, menkul kıymet veya emtia olarak değerlendirilmesi KDV’ye tabi
olup olmama yönünden farklılık arz edecek olup, para ve menkul kıymet olarak nitelendirilmesi
durumunda KDV yükümlülüğü doğmayacaktır.
Türkiye
açısından öncelikle kripto varlıkların hukuki mahiyetine karar verilmeli daha
sonra hem kripto para borsaları sahipleri, aracı kurumlar, hem de gerçek ve
tüzelkişi yatırımcılar bakımından vergilendirmenin esasları belirlenmelidir. Bu
bakımdan verginin geriye yürümezliği ve kanuniliği ilkesinin göz önünde
bulundurulması da unutulmamalıdır.
6.
SONUÇ
Yatırım
yapanların elde ettiği gelir, aracılık edenlerin komisyon gelirleri ve
madencilik faaliyeti yapanların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar
açısından vergilendirmenin nasıl yapılacağı henüz net değildir. Kripto
paraların hukuki mahiyetine ilişkin olarak, söz konusu varlıkların somut,
hukuki sınırları belirlenebilir bir ekonomik değere yaklaştırılması tabi
olacağı hukuki mevzuatı ve vergilendirme kriterlilerini belirleyebilmek
açısından önemli bir başlangıç noktası olacaktır.
Son
olarak belirtmek gerekir ki hukuki güvenlik ilkesinin de bir uzantısı olarak,
vergi kanunlarında geriye yürümezlik ilkesi mevcuttur ve kural olarak vergi
kanunları yürürlük tarihinden önceki dönemler için uygulanamaz. Kripto
paraların hukuki mahiyetinin ve vergilendirmesinin kanun nezdinde düzenlenmesi
ve hukuki güvenlik, öngörülebilirlik gibi hukuki normların gözetilerek
kanunlaştırma sürecinin tamamlanması değişen dünya ve global düzeyde kabul
görmekte olan ekonomik değerlere ayak uydurulması yatırımcılar, aracı kurumlar
ve finansal tüketiciler açısından büyük önem arz etmektedir.
Av. İlke BOYACIOĞLU
Kaynakça:
1. https://www.btk.gov.tr/uploads/pages/arastirma-raporlari/kripto-para-raporu-5f11dfe709c25.pdf
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk
Dairesi, E.2020/1149, K. 2020/905 sayılı ve 13.11.2020 tarihli karar
4. https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/initial-coin-offering-ico-nedir/
5 .https://spk.gov.tr/Bulten/Goster?year=2018&no=42
6.European Central Bank (ECB): Virtual Currency
Schemes, http://www.ecb.europa.eu/pub/pdf/other/virtualcurrencyschemes201210en.pdf