1. Miras
Hukukunun Genel Özellikleri
Miras
hukuku, bir kişinin vefatı sonrasında mal varlığının, borçlarının ve haklarının
genel olarak kime ve hangi koşullarda geçeceğini belirleyen bir alandır. Miras
hukukunun öne çıkan üç ana konusu vardır: mirasçıların kimler olduğu, mirasın
bu mirasçılara nasıl geçtiği ve mirasın yönetimi. Bir gerçek kişinin vefatında,
tüm mal varlığı ilişkileri, yasal olarak tanınmış mirasçılara veya miras bırakanın
belirlediği kişilere ölüm anından itibaren geçer. Miras bırakmanın vasiyetname
haricinde miras sözleşmesi düzenleyerek de olabileceği kanunlarda
belirtilmiştir. Bu makale ile miras sözleşmesini biraz daha yakından
inceleyeceğiz.
2. Miras
Sözleşmesinin Genel Özellikleri
Miras
sözleşmesi, bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının nasıl dağıtılacağını
belirleyen bir anlaşmadır. Bu sözleşmeler, miras bırakanın isteğine göre mal
varlığının mirasçıları arasında bölünmesini sağlar. Miras sözleşmeleri, bir
kişinin ölümünden önce hazırlanabilir. Miras sözleşmeleri, miras bırakanın
isteğini yasal olarak belirginleştiren bir belge olarak hizmet eder. Bu
sözleşmeler, miras bırakanın mal varlığının, belirli mirasçılar arasında veya
belirli bir şekilde dağıtılmasını sağlar. Miras sözleşmeleri, özellikle
karmaşık aile yapıları veya önceki evliliklerden kaynaklanan potansiyel
karmaşıklıklar gibi durumlarda yaygın olarak kullanılır. Miras sözleşmeleri,
mal varlığının belirli bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için kullanılabilir.
Örneğin, bir miras sözleşmesi, bir kişinin tüm mal varlığını belirli bir kişiye
veya belirli bir grup mirasçıya bırakmasını sağlayabilir. Ayrıca, miras sözleşmeleri,
belirli bir miktar para veya belirli bir mülk gibi belirli varlıkların belirli
bir mirasçıya bırakılmasını sağlayabilir. Miras sözleşmelerinin önemli bir yönü
de miras bırakanın isteğinin yasal olarak bağlayıcı olmasıdır. Miras
sözleşmesi, miras bırakanın mal varlığının dağıtımına ilişkin isteğini
netleştirir ve bu isteğin yasal olarak tanınmasını sağlar. Bu nedenle, miras
sözleşmeleri, miras bırakanın isteğine uygun olarak mal varlığının
dağıtılmasını sağlamak için önemli bir araç olarak hizmet eder. Türk Medeni Kanunu’nun 503. Maddesinde miras
sözleşmesini yapacak kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerektiği, kişinin
ergin olması gerektiği ve kısıtlı olmaması gerektiği düzenlenmiştir. Miras
sözleşmesi yapabilmek için en önemli husus tam fiil ehliyetine sahip olmaktır.
Miras sözleşmesinin şekil şartları ise Türk Medeni Kanunu’nun 545. Maddesinde
düzenlenmiştir. Buna göre, “Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî
vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Sözleşmenin tarafları, arzularını
resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki
tanığın önünde imzalarlar.”. Dolayısıyla ilgili miras sözleşmesinin noter
huzurunda yapılması gerekirken adi yazılı veya sözlü şekilde yapmak mümkün
değildir. Miras sözleşmesi bağlayıcılığı olan bir sözleşme olup ancak miras
bırakanın ölümüyle sonuç doğuracaktır. Miras sözleşmeleri tür bakımından
ayrımlara tabidir. [1]
3. Miras
Sözleşmelerinin Türleri
En geniş perspektifte olumlu ve olumsuz miras sözleşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Olumsuz miras sözleşmesi öğretide mirastan feragat sözleşmesi olarak yer almaktadır. Bir kişi miras sözleşmesi ile sözleşmenin karşı tarafına bir mal bırakırsa veya mirasçı atarsa bu durumda olumlu miras sözleşmesi karşımıza çıkar. Ancak eğer mirasçı olan kişi bir bedel veya alacak karşılığında mirastan feragat ederse bu durumda olumsuz miras sözleşmesi söz konusu olacaktır. Miras sözleşmeleri anlamında bir başka nitelendirme de sözleşmenin tek veya çift taraflı ve ivazlı veya ivazsız oluşu anlamında karşımıza çıkmaktadır. Tek taraflı miras sözleşmesi, bir kişinin gerçek veya tüzel kişiye mal varlığının bir kısmını veya tamamını miras olarak bırakmayı taahhüt ettiği bir anlaşmadır. Bu sözleşme, miras bırakanın iradesine dayanır ve diğer tarafın onayına veya katılımına ihtiyaç duymaz. Yani, miras bırakan tek taraflı olarak mal varlığını bir miras sözleşmesi aracılığıyla belirli bir gerçek kişiye veya tüzel kişiye bırakır. Çift taraflı miras sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin mal varlığının birbirlerine miras olarak geçeceğini kabul ettiği bir anlaşmadır. Bu sözleşme, taraflar arasında karşılıklı olarak yasal olarak bağlayıcıdır ve mirasın dağıtımını belirler. İvazlı miras sözleşmesi, bir kişinin yaşarken miras hakkını belirli bir bedel karşılığında bir başkasına devretmesini öngören bir sözleşmedir. İvazlı miras sözleşmeleri, miras bırakanın yaşamı boyunca veya vefatından sonra yasal mirasçılarına bırakmak istediği mal varlığını bir bedel karşılığında başka bir kişiye devretmesine olanak tanır. Bu sözleşmeler, gayrimenkul, taşınır mal varlığı, para veya diğer varlıklar gibi çeşitli varlıkları kapsayabilir. Bu tip miras sözleşmeleri mirasçılar arasında mülkiyet haklarını ve sorumluluklarını belirleyen yasal olarak bağlayıcı anlaşmalardır. İvazsız miras sözleşmesi, bir kişinin mal varlığının belirli bir kişi veya kuruluşa, karşılığında herhangi bir bedel almadan, yani ücretsiz olarak geçmesini sağlayan bir anlaşmadır.
Stj. Av.
Mustafa Emre Batmaz
Kaynakça:
1. Serozan
Rona/Engin İlkay, Miras Hukuku, Sf.235-246