Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

MÖHUK MADDE 47 UYARINCA YETKİ ANLAŞMALARININ GEÇERLİLİĞİ

MÖHUK MADDE 47 UYARINCA YETKİ ANLAŞMALARININ GEÇERLİLİĞİ

1. Giriş

 

Yetki, davanın görüleceği yer mahkemesini ifade etmekte olup tarafların belirli şartları sağlamak kaydıyla yetki anlaşması yapması mümkündür. Yetki anlaşmasının geçerliliği uyuşmazlığın tarafları ve uyuşmazlığın konusuna göre farklı kriterlere bağlıdır. Yabancılık unsuru içeren yetki anlaşmalarının geçerliliği MÖHUK uyarınca değerlendirilecektir.

 

MÖHUK madde 47 uyarınca yetki anlaşmasının geçerliliği dört şartın sağlanmasına bağlıdır. Yetki anlaşmasının geçerli olması için uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunmalı, münhasır yetki kuralı olmamalı, uyuşmazlık borç ilişkisinden kaynaklanmalı ve anlaşma yazılı delille ispat edilmelidir.          

 

Bu makale ile; yazılı delille ispat şartı ile sınırlı olarak inceleme yapılacaktır. İspat şartına ilişkin inceleme yapıldıktan sonra yetki anlaşmasının geçerliliği açısından önem arz eden Yetki anlaşmasının genel işlem şartlarında yer alması ve yetki anlaşmasının atıf yoluyla kurulmasına yönünden inceleme gerçekleştirilecektir.

 

2. Yetki Anlaşmasının Geçerliliğinin Tabi Olduğu Hukuk

 

Yetki anlaşması ve sınırları başlıklı MÖHUK madde 47 ile yetki anlaşmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Söz konusu madde ile düzenlenen şartların sağlanması durumunda yetki anlaşmalarının geçerli olacağı düzenlenmiştir. Söz konusu madde ile düzenlenen geçerlilik yetki anlaşmasının Türk Mahkemeleri nezdinde açılan davalarda ilerisi sürülebilmesi ve Türk Mahkemeleri açısından etki doğurmasına ilişkindir. Yetki anlaşmasının geçerliliği ise tabi olacağı hukuka göre belirlenecektir.

 

Yetki anlaşmasına dayalı olarak Türk Mahkemelerinin yetkisiz olduğunun ileri sürülmesi durumunda Türk Mahkemeleri tarafından araştırılacak olan MÖHUK madde 47 uyarınca geçerli kabul edilip edilmeyeceği ile sınırlıdır. Ayrıca yetki anlaşmasının genel anlamda geçerliliği araştırılmamaktadır. Bu nedenle yetki anlaşmasının tabi olduğu hukukun tespiti MÖHUK madde 47 açısından doğrudan etki eder nitelikte olmamakla birlikte özellik arz eden durumların değerlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır.

 

Yetki anlaşmalarının tabi olduğu hukuk açısından görüş farklılıkları bulunmaktadır. Yetki anlaşmaları, doktrinde usul hukuku sözleşmesi olarak kabul edilmektedir. Doktrinde bir görüş, usul hukukuna ilişkin sözleşmeler olmaları nedeniyle geçerliliklerinin lex fori’ye tabi olduğu yönündedir. Ancak hâkimin hukuku olarak; yetkili kılınan mahkemenin hukukunun mu yoksa yetki anlaşmasının ileri sürüldüğü mahkemenin hukukunun mu kabul edileceği yönünde görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Doktrinde yer alan bir başka görüş ise uyuşmazlığın esasına uygulanacak olan hukukun yetki anlaşması açısından da uygulanması yönündedir.

 

Yetki anlaşmasının geçerliliğine uygulanacak hukuk yönünden doktrinde görüş birliği bulunmamakta olup sözleşmenin kurulması ve geçerliliğinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında yetki anlaşmasının yetkili kılınan mahkemenin hukukuna tabi olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılacaktır.

               

3. Yazılı Delille İspat Şartı

 

Yabancı devlet mahkemesini yetkilendiren bir yetki anlaşmasının Türk Mahkemeleri önünden açılan davada etki doğurması için MÖHUK madde 47’de düzenlenmiş olan şartları sağlaması gerekmektedir.

 

MÖHUK MADDE 47  

(1) Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Anlaşma, yazılı delille ispat edilmesi hâlinde geçerli olur. Dava, ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hâlinde yetkili Türk mahkemesinde görülür.

(2) 44, 45 ve 46 ncı maddelerde belirlenen mahkemelerin yetkisi tarafların anlaşmasıyla bertaraf edilemez.

 

İlgili madde uyarınca yetki anlaşmasının geçerli olması; münhasır yetki kuralı bulunmamasına, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşımasına, uyuşmazlığın borç ilişkisinden kaynaklanmasına bağlıdır. Bu şartların sağlanması durumunda taraflar yetki anlaşması yapabilmekte olup yapılan yetki anlaşmasının yazılı delille ispat edilmesi durumunda Türk Hukuku açısından etki doğuracaktır.

 

Maddede düzenlenen yazılılık koşulunun geçerlilik şartı mı ispat şartı mı olduğu üzerinde durulması gerekmektedir. Yazılı şekil şartı, sözleşmeyi oluşturan karşılıklı irade beyanlarının metinde yer alması ve sözleşmenin taraflarının söz konusu metni imzalaması gerekliliğini ifade etmektedir[1]. Yazılı delil şartı HMK madde 200 ile düzenlenmiş ve bazı hukuki işlemler açısından senetle ispat zorunluluğu getirilmiştir. Senet, uyuşmazlık konusu vakıa hakkında kesin bilgiyi içerir metinde, aleyhine kullanılacağı kişinin imzasını taşıyan belgedir [2]. HMK madde 202 ile delil başlangıcı düzenlenmiş ve delil başlangıcının bulunması durumunda takdiri deliller ile uyuşmazlık koşunun ispat edilebileceği düzenlenmiştir.

 

MÖHUK 47. madde metninin yazılılığın geçerlilik şartı mı yoksa ispat şartı mı olduğu yönünde gereken açıklığı içermemekle birlikte doktrinde yazılılığın ispat şartı olarak düzenlendiği kabul edilmektedir [3]. Yetki anlaşmalarının geçerliliğinin, yetkili kılınan mahkemenin hukukuna tabi olması da yazılılığın geçerlilik şartı olmayıp ispat şartı olduğunun kabulünü gerektirmektedir. Bu doğrultuda; yetki anlaşmasının, imzalı bir sözleşme olarak hazırlanması gerekmemekte olup e-posta yazışması gibi delil başlangıcı niteliğinde bir belgenin varlığı halinde her türlü takdiri delille ispat edilmesi mümkün olmaktadır.  

 

Yabancılık unsuru taşıyan bir uyuşmazlık bakımından tarafların yetki anlaşması yapmış olmaları durumunda söz konusu anlaşmanın MÖHUK madde 47’de düzenlenen şartları sağlaması ile Türk Mahkemeleri açısından etki doğurmaktadır. Yetki anlaşmalarının geçerliliğinin yetkili kılınan mahkemenin hukukuna tabi olduğu baskın görüşü uyarınca MÖHUK ile getirilen yazılılık şartının, ispat şartı olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle yetki anlaşmasının delil başlangıcı bulunması durumunda takdiri deliller ile ispat edilmesi ve Türk Mahkemeleri açısından geçerlilik kazanması mümkündür.

 

4. Yetki Anlaşmasının Yapılma Şekli Açısından Özellik Arz Eden Durumlar

             

Yetki anlaşmalarının Türk Mahkemeleri açısından etki doğurması için MÖHUK madde 47 ile düzenlenen dört şartı sağlaması gerekmektedir. Kural olarak MÖHUK madde 47 ile düzenlenen şartların sağlanması ile yetki anlaşması geçerlilik kazanacak olmakla sözleşmenin kurulma şekli geçerliliği açısından önem arz edebilecektir.

 

4.1. Yetki Anlaşmasının Genel İşlem Şartlarında Düzenlenmesi

 

Yetki anlaşmasının, münhasır bir sözleşme olarak yapılmayıp uyuşmazlığın esasına ilişkin sözleşmede yer alan maddeyle düzenlenmesi mümkündür. Yetki anlaşmasının, sözleşme maddesi olarak düzenlenmesi durumunda yetki anlaşmasının geçerliliği esasa ilişkin sözleşmenin geçerliliğinden ayrı değerlendirilmektedir. Esas sözleşmenin herhangi bir nedenle geçersiz sayılması yetki anlaşmasının geçersiz sayılmasına neden olmamakta olup söz konusu geçersizlik nedeninin ayrıca yetki anlaşması açısından da ayrıca geçersizlik nedeni oluşturması gerekmektedir. Bu doğrultuda yetki anlaşmasının düzenlendiği sözleşmenin niteliğinin, yetki anlaşmasının geçerliliğine etki etmeyeceğinin kabulü gerekmekle birlikte genel işlem şartlarının niteliği nedeniyle genel işlem şartları özelinde değerlendirme yapılmaktadır.

 

Yetki anlaşmasının, genel işlem şartların düzenlenmesi Türk Hukuku bakımından tek başına bir geçersizlik nedeni oluşturmamaktadır. Genel işlem şartlarının geçerliliği açısından Türk hukukunda öngörülen şartların yetki anlaşma açısından sağlanması gerekip gerekmediği önem arz etmektedir. Zira genel işlem şartının geçerli olması için genel işlem şartı hakkında bilgi verilmesi, genel işlem şartlarının içeriğinin öğrenilmesinin mümkün olması ve genel işlem şartı sunulan kişi tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Bu şartların sağlanmaması durumunda genel işlem şartları yazılmamış sayılmaktadır.

 

Genel işlem şartlarının geçerliliğine ilişkin aranan yukarıdaki şartların yetki anlaşmasına ne ölçüde sirayet edeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira kural olarak yetki anlaşmasının geçerliliği esas sözleşmenin geçerliliğinden bağımsız olarak değerlendirilmektedir. Ancak genel işlem şartları açısından düzenlenen yazılmamış sayılmanın yokluk yaptırımı olduğunun kabul edilmesi durumunda genel işlem şartlarında düzenlenmiş olan yetki anlaşmasının da yokluk yaptırımına tabi olacağının kabulü mümkündür.

 

Yetki anlaşmasının geçerliliğinin, yetkilendirilen mahkemenin hukuku uyarınca değerlendirilmesi gerekmekle birlikte genel işlem koşullarında düzenlenmesi durumunda Türk Mahkemeleri yönünden etki doğurması için genel işlem şartlarının geçerliliği koşullarının sağlanması gerektiği kabul edilebilecektir.

 

4.2. Atıf veya Aktarım Yoluyla Kurulan Yetki Anlaşmaları

 

Aktarım yoluyla sözleşme kurulması bir metnin esas sözleşmeye ek yapılması suretiyle o metinde yer alan düzenlemenin taraflar arasında yürürlüğe koyulmasıdır. Atıf yoluyla sözleşme kurulması, esas sözleşmede başka bir metne atıf yapılması suretiyle o metinde yer alan düzenlemelerin esas sözleşmeye dahil edilmesidir.

 

Yetki anlaşmalarının, atıf yoluyla ya da aktarım yoluyla yapılması mümkün olup olmadığı değerlendirilmelidir. Atıf ve aktarım yoluyla yetki anlaşmasının geçerliliğinin önem arz etmesi, yetki anlaşmalarının bağımsız sözleşme niteliğinde olmasından kaynaklanmaktadır. Yetki anlaşması, bağımsız sözleşme niteliğinde olduğundan atıf ya da aktarım yapılan metinde yetki maddesinin bulunması durumunda geçerlilik kazanıp kazanmayacağı değerlendirilmelidir. Doktrinde yetki anlaşmasının bağımsız sözleşme niteliğinde olmasının atıf ya da aktarım yoluyla yapılmasına engel oluşturmayacağı kabul edilmektedir [4].

 

Atıf ya da aktarım yoluyla yetki anlaşmasının kurulması durumunda yazılı delille ispat şartının esas sözleşme açısından yerine getirilmesi gerekli ve yeterli olmaktadır. Bu doğrultuda esas sözleşmenin kurulduğu yazılı delil şartı ile ispat edilirse, esas sözleşmenin eki niteliğinde olan yetki anlaşması ya da atıf yapılan yetki maddesi açısından ayrıca ispat yükü bulunmamaktadır.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

5. Sonuç

 

Türk Hukuku uyarınca, taraflar arasında imzalanmış bir yetki anlaşmasının Türk Mahkemeleri açısından etki doğurması için MÖHUK madde 47 ile düzenlenen şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan yetki anlaşması kural olarak Türk Mahkemeleri açısından etki doğurmakta ve yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Ancak yetki anlaşmasının genel işlem şartında yer alması, atıf ya da aktarım yoluyla yapılması gibi özellik arz eden durumlarda sözleşmeye uygulanacak hukukun tespiti de önem arz etmekte olup sözleşmeye uygulanacak hukuk uyarınca söz konusu değerlendirmelerde farklı sonuçlara ulaşılması mümkün olacaktır.

 

Av. Tuğbanur Akyıldız

 

Kaynakça:

1. Borçlar Hukuku Genel Hükümler, M. Kemal Oğuzman, M. Turgut Öz, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2017, syf.142.

2. Medeni Usul Hukuku, Murat Atalı, İbrahim Ermenek, Ersin Erdoğan, Yetkin Yayınları, Ankara, 2018, syf. 498.

3. Milletlerarası Yetki Anlaşmaları, Mert Demirkol, Ankara, 2018, syf.114

4. Türk Hukukunda Genel İşlem Şartlarında Yer Alan Hukuk Seçimi, Yetki Anlaşması ve Tahkim Anlaşmalarının Hüküm Doğurması, Berk Demirkol, syf. 21. 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN