RUSYA
VE YAPTIRIMLARIN İNCELENMESİ
Uluslararası
politikada yaptırımlar, hedef ülkelerin belirli politikalardan vazgeçmelerini
teşvik amacıyla kullanılan etkili bir araçtır. Son zamanlarda, Rusya'nın
Kırım'ı ilhak etmesi ve Ukrayna üzerindeki etkisi nedeniyle birçok ülke
tarafından Rusya'ya yönelik yaptırımlar uygulanmıştır. Bu nedenlerle birlikte,
ekonomik, ticari veya finansal alanda Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların
amacı, Rusya'yı politikalarını değiştirmeye ve uluslararası hukuka uygun
hareket etmeye teşvik etmek, baskı yapmaktır. Ancak yaptırımların etkileri ve
sonuçları karmaşık olabilir ve farklı ülkeler arasında görüş ayrılıklarına neden
olabilir. Bu makalede, Rusya'ya yönelik yaptırımların uluslararası ticaret ve
hukuk üzerindeki etkileri ele alınacaktır.
Uygulanan
bu yaptırımların Rusya üzerindeki etkileri arasında, Ticaret İlişkilerinde
Daralmanın meydana gelmesi, Enerji Sektörünün etkilenmesi, Uluslararası Hukuk
bakımından sınırlanmaları ve Alternatif Ticaret Yollarının ortaya çıkması
olarak gözlemlenebilir. Dünyanın en güçlü ekonomi ve ordularından birine sahip
olan Rusya yalnızca karşıt ülkelerin yaptırımlarına maruz kalmak ile kendisini sınırlandırmamış
karşılık olarak gerekli yaptırımları kendisi de bu ülkelere uygulamaya başlamıştır.
Haliyle bu denli güçlü ve büyük bir ülkenin yaptırımları da Rusya karşıtı
ülkeleri karşılıklı olarak etkileyecek biçimdedir.
Rusya'ya
uygulanan yaptırımlar, ülkeler arasındaki ticaret ilişkilerinde belirgin bir
daralmaya neden olmuştur. ABD ve Avrupa Birliği gibi birçok ülke, Rusya'ya olan
ihracatlarını kısıtlamış veya tamamen durdurmuştur. Bunun sonucunda Rusya'nın
ihracatı azalmış, ithalatı ise daha pahalı hale gelmiştir. Bu durum, Rusya
ekonomisinin daralmasına ve dengesizliklere yol açmıştır. Ayrıca Rusya enerji
kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Ancak
yaptırımlar, Rusya'nın enerji sektöründe büyük etkiler yaratmıştır. Özellikle
Avrupa'ya doğal gaz ihracatında Rusya, önemli bir tedarikçidir [1]. Yaptırımlar, enerji projelerinin durmasına ve Rusya'nın
enerji alanında iş birliği yapabileceği ülkelerin sayısının azalmasına neden
olmuştur.
Uluslararası
hukukun çeşitli alanlarında da bu yaptırımların etkileri olmuştur. Kırım'ın
ilhakı gibi uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle yaptırımlar uygulanmıştır.
Bu durum, uluslararası hukukun etkinliğini artırmış ve benzer durumların
tekrarlanmasını engellemek adına uyarıcı bir etki yaratmıştır. Yaptırımlarla
birlikte, Rusya ve hedef ülkeler arasında alternatif ticaret yolları arayışı
artmıştır. Özellikle Rusya'nın doğrudan etkilendiği tarım ve gıda sektöründe,
yeni pazarlar keşfedilmiş ve ticaretin yönlendirildiği farklı coğrafyalara
kayma yaşanmıştır
Dolayısıyla
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, uluslararası ticaret ve hukuk üzerinde büyük
etkiler yaratmıştır. Ticaret daralmaları, enerji sektöründeki olumsuz etkiler,
uluslararası hukukun uygulama gücünün artması ve alternatif ticaret yollarının
araştırılması gibi etkiler, yaptırımların sonuçlarını ortaya koymaktadır. Bu
durum, yaptırımların sadece belirli bir ülkeye yönelik etkileri değil, tüm
uluslararası toplumun ticaret ve hukuk sistemine olan etkilerini de
göstermektedir.
Rusya,
uluslararası ilişkilerde politikalarını desteklemeyen ülkelere karşı çeşitli
yaptırımlar uygulayan bir ülke olarak bilinmektedir. Bu yaptırımlar, Rusya'nın
ulusal çıkarlarını korumak, politikaya uygunluğu sağlamak ve ihtiyaçlarına
uygun bir şekilde stratejilerini sürdürmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu
makalede, Rusya'nın uyguladığı yaptırımların örneklerini ve etkilerini
inceleyeceğiz.
ÇEŞİTLİ
YAPTIRIMLAR VE ETKİLERİ
Gıda
Yaptırımları, 2014 yılında Rusya, Batı'daki ülkelerin Ukrayna krizini bahane
ederek Rusya'ya yönelik yaptırımlar uygulaması üzerine, Rusya da Karadeniz'deki
Kırım'ın ilhak edilmesini önceden gıda ithalatına getirdiği yaptırımlarla
yanıtladı [2]. Bu yaptırımlar, AB,
ABD, Kanada, Norveç ve Avustralya gibi ülkelerin tarım ürünleri, et, süt
ürünleri, balık ve deniz ürünleri gibi ürünlerin Rusya'ya ihracatını
sınırlamalarını içeriyordu. Bu yaptırımlar, Rusya'nın gıda güvenliği politikası
ile uyumlu olarak uygulandı ve ülkenin kendi üretimini teşvik etmek amacını
taşıyordu. Bu yaptırımların sonucunda Rusya, ithalat yerine yerel üretimi
artırmak için tarım sektörünü geliştirme yönünde adımlar attı.
Ekonomik
Yaptırımlar, uluslararası arenada yaşanan politik gerilimlerin sonucunda
ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır. Özellikle Ukrayna krizi ve Kırım'ın ilhak
edilmesi gibi olaylar, Batılı ülkelerin Rusya'ya ekonomik yaptırımlar
uygulamasına sebep oldu. Bu yaptırımlar, Rusya'nın finans, enerji ve savunma
sektörlerine yönelik ihracatı, finansal işlemleri ve yatırımları kısıtlamayı
hedefliyordu. Bu yaptırımların etkileri Rus ekonomisinde hissedildi ve büyüme
hızını olumsuz etkiledi.
Rusya,
belli sektörlerde faaliyet gösteren yabancı şirketlere yönelik de yaptırımlar uygulayabilmektedir.
Örneğin, Rusya'nın enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin Kuzey Kutbu
gibi stratejik bölgelerdeki faaliyetleri, Rusya tarafından kontrol altında
tutulmaktadır. Bu durum, Rusya'nın enerji konusundaki stratejik önceliğini desteklemek
amacıyla uygulanan bir yaptırımdır. Aynı şekilde, diğer sektörlerde faaliyet
gösteren yabancı şirketler de Rusya tarafından belli sınırlamalara tabi
tutulabilir veya yaptırım uygulamalarına maruz kalabilir.
DÖVİZLER
VE ULUSLARARSI TİCARET BAKIMINDAN YAPTIRIMLARIN HUKUKİ DEĞİŞKENLİĞİ
Rusya'nın
döviz üzerindeki yaptırımlarını işleyecek olursak detaylı incelendiğinde bu
yaptırımların doğrudan olduğu kadar bir de dolaylı olarak da uygulandıklarını
görebiliyoruz [3]. Bu
yaptırımlar genellikle Rusya'nın politikaları veya eylemleri nedeniyle
uygulanır ve Rusya'nın dolar kullanımını sınırlayabilir veya dolar ile
ticaretini kısıtlayabilir. Fakat aynı durumu artık Rusya’nın da yaptığını,
dolar üzerinden yapılan ticaretlerin sadece doğrudan olmamakla beraber dolaylı
olarak bile Rusya üzerinde bir etkisi var ise bunların uygulamaya geçirilmesi
konusunda yaptırımlara yer vermektedir.
Örneğin,
ABD, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi nedeniyle 2014 yılında Rusya'ya ekonomik
yaptırımlar uygulamıştır. Bu yaptırımlar arasında, Rusya'ya finansal piyasalara
erişimi kısıtlayan ve Amerikan dolarının kullanımını zorlaştıran tedbirler
bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar
arasında Rus şirketlerine ve kişilere yönelik mali kısıtlamalar, enerji
sektörüne yönelik yaptırımlar, silah ambargosu ve finansal kuruluşlara yönelik
kısıtlamalar da bulunmaktadır.
Rusya,
bu yaptırımlara karşı önlemler almış ve doların yerine yerel para birimini,
rubleyi kullanmayı teşvik etmiştir [4].
Ayrıca Rusya, başka ülkelerle ticaret yaparken dolar yerine yerel para
birimlerini kullanabilmek için anlaşmalar yapmıştır. Bu anlaşmalarla beraber dolar,
euro, pound üzerinden yapılan ticari anlaşmaların da önünü kapatmış olup Ruble
veya “Friendly Country” olarak geçen yani henüz Rusya ile dış politikalarında
çatışmamış olup ülkeye herhangi bir yaptırım uygulamayan ülkelerin Ör. Türkiye
veya BRİCS kapsamındaki ülkelerin de kendi para birimleri ile ticari anlaşmalar
akdetmeleri ve Rusya ile ilişkilendirilen girişimlerine henüz bir yaptırım
bulunmamaktadır.
Rusya'nın
dolar üzerindeki yaptırımlarının amacı, Rusya'nın politikalarını veya
eylemlerini caydırmak, ekonomisini zayıflatmak ve uluslararası ticaretini
kısıtlamaktır. Ancak, yaptırımların etkinliği ve sonuçları tartışmalıdır ve
bazıları yaptırımların Rus ekonomisini daha da içe dönük hale getirdiğini ve
bazı sektörlerin gelişimini olumsuz etkilediğini savunmaktadır.
Rusya'da
alınacak malların yabancı döviz ile alınması, genellikle Rusya'nın ulusal para
birimi olan Rus rublesi dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması
anlamına gelir. Bu durum, uluslararası ticaretin bir parçası olarak
gerçekleşebilir. Ancak, bu tür bir ticaretin bazı yaptırımları vardır. Örneğin,
Rusya'nın Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından belirlenen yaptırımlar, mal veya
hizmetlerin yabancı döviz ile alınması durumunda uygulanır.
ABD
ve AB tarafından Rusya'ya uygulanan yaptırımlar kapsamında, bazı Rus şirketleri
ve kişilere yaptırım uygulanabilir. Bu yaptırımlar, bu kişi veya şirketlerin
yabancı döviz ile mal veya hizmet almasını zorlaştırabilir veya engelleyebilir.
Örneğin, bir Rus şirketi için ABD tarafından yaptırım uygulanmışsa, yabancı bir
şirketin bu Rus şirketinden mal veya hizmet alması durumunda karşıt yaptırımlarla
karşılaşabilir. Bu durumda, yabancı şirket mal veya hizmet için ödeme yaparken,
yaptırım uygulanan Rus şirketine dikkat etmek zorundadır. Ödeme işlemi
sırasında yaptırımları ihlal etmekten kaçınmak için özel izin ve düzenlemeler
gerekebilir.
Karşıt
yaptırımlarının dolaylı olarak etkilerini yorumlayacak olursak ABD, AB ve
İngiltere tarafından uygulanan yaptırımlarla ilgili olarak, "Bu durumlarda
yargı yetkisi talebi, ABD dışında işlenen yaptırımlarla ilgili dolar işleminin,
ABD'de işlenen bir işlemle ilişkilendirilmesidir. (Yabancı Varlık Kontrol Ofisi
-OFAC-)" Bu durumun uygulanabilmesi için ticarette AB, İngiltere ve ABD
vatandaşı birinin bulunması gerekmektedir
[5].
Türk bir şirketleri bu yargı alanına girmiyor olsa bile bu yabancı para birimleri
üzerinden Rusya bağlamında bir ticari anlaşmada bulunursa bunun EUR, GBP, USD
gibi para birimlerinden olmaması gerekir. Bu dövizleri kullansak bile, bu yargı
alanından etkileniyoruz. Bu bağlamda, Euro, GBP veya USD Rusya ile
ilişkilendirilen hiçbir ticarette günümüzün mevcut konjonktüründe herhangi bir
şekilde kullanılmamalıdır.
Bu
durumu milletlerarası hukuk bakımından işleyecek olursak, Rusya’nın mevcut
ilişkileri bilinen hukukun ötesinde hatta hayatın olağan akışı dışında
oluşabilecek durumlar yaratmıştır. En anlaşılır biçimde özetlemek gerekirse ne
Rus Hükümeti ne de hiçbir Avrupa Birliği Ülkesi, İngiltere veya Amerika
Birleşik Devletleri yönetmeliği, tartıştığımız konuyu doğrudan yaptırımları
çerçevesinde bu durumu açıklamaktadır. Dolayısıyla, Rusya’yı dolaylı olarak
etkileyen uluslararası ticari sözleşmeler veya işlerde ödeme para birimiyle
ilgili bazı dolaylı yaptırımlar da bulunmaktadır.
Hukuki
bakımdan incelendiğinde direk olarak uluslararası iki şirketin Rusya’da bir
ticaret, iş veya taşınmaz gibi benzeri durumların alım-satımı açısından
ilişkiye konu ödeme Rusya ile ilgili bir banka hesabına yapılmamış olsa bile,
ödemenin konusunun Rusya'da olması nedeniyle ödeme üzerinde yine de yaptırımlar
uygulanmış olan birçok durum tespit edilmektedir. Bu durumun temel karışıklığı
Rus olmayan yani yabancı tarafların Rusya üzerinden bir mal satışı, ticaret vb.
bir durum bakımından satış yapmaları halinde Rusya’da satış sonrası gerekli
izinlerin alınıp yaptırımlara maruz kalmamak için bunun Rusya ile bağlarının
kuvvetli olan ülkeye yaptırım uygulamamış bir ülkenin para birimi olması
gerekir. Ödemenin, yetkililer tarafından verilen Rusya dışında bir banka
hesabına yapılması halinde bile söz konusu işleme konu olan payların
başlangıçta Rusya'da olması nedeniyle, transferlerle ilgili yasal süreçte
hükümet ödemenin para biriminin USD/GBP/EUR olmayan yani yaptırım uygulamayan
bir ülkenin dövizi olması istenebilir. Örneğin, anlaşılan ödeme TRY veya RUB
olarak yapılsaydı, bunlara karşı herhangi bir dolaylı yaptırım görülmezdi. Sözleşmeler
kapsamındaki ödemelerde belirlenen para birimi konusunda, herhangi bir yaptırım
riskini veya sürekli hale getirebilecek herhangi bir riski ortadan kaldırmak
için ödeme Rusya dışında bir hesaba yapılıyor olsa bile, taraflar Rus olmasa
bile bahsedilen ilişkiye konu şeylerin Rusya sınırları içerisinde bulunması
sözleşmesel özgürlüğü etkiler niteliktedir ve USD, GBP, EUR gibi dövizlere
olası yaptırımların uygulanması kaçınılmazdır.
Daha
önce dünya genelinde bilinen ve kamuya mal olmuş olayda Türk iş adamı Reza
Zarrab ile yapılan iş, başlangıçta Altın-USD üzerinden yürütülmekteydi ve işlem
yapılan şirket veya banka hesabı Amerikan olmamasına rağmen, kullanılan para
birimi ülke ile önemli ölçüde ilgili olduğu için iş adamı daha sonra Amerika'da
para birimi oranlarına ve Amerikan hisse senetlerine yüksek etkiye sahip olan
işlemlerle ilgili yargılanmıştır
[6].
Bu
halde ruble üzerinde etkisi olabilecek herhangi bir işlemde Rusya uluslararası
hukuka müdahale eder nitelikte yaptırımlar uygular, fakat bunların temel sebebi
olarak da bu yaptırımların yalnızca Rusya tarafından değil yukarıda da
açıklandığı üzere ABD, AB, İNGİLTERE gibi güçlü ekonomilere sahip ancak dış
ilişkilerinin dövizleri üzerinde kontrolleri dışında yabancıların etkisinin
olmaması için benzer yaptırımların ekonomik olarak güçlü ve bağımsız ülkelerin
çoğunun yabancı malvarlıkları kontrol kolları tarafından ekonomilerini
etkileyecek olası ticaretleri önlemek için uygulanmaktadır. Burada makalenin
ana konusu olarak yansıtmak istediğim çıkarım şudur, ülkeler bu gibi ticari
yaptırımlarını doğrudan açıklamış olmasa bile bunlar çeşitli departmanlarının
dış ilişkilere yaklaşımlarından ve uluslararası sözleşmelerden çıkarım
yapılarak bu doğrultuda üçüncü bir ülkeye etki edecek yabancı ticaretlerde göz
önünde bulundurularak akdedilmelidir.
Stj.
Av. Tuana Sarıaydın
Kaynakça:
1. https://www.enerjiatlasi.com/rezerv/dunya-dogalgaz-rezervi.html
2. A Guide to US, UK and EU Sanctions and
Export Controls on Russia and Belarus, Debevoise & Plimpton, (2023),
14_a-guide-to-us-uk-and-eu-sanctions-and.pdf (debevoise.com)
3. Russia 2014: Challenges of the New Year
(2014), Stanovaya Tatiana, Russia 2014: Challenges of the New Year- Institute
of Modern Russia (imrussia.org)
4. Between a Rock and a Hard Place: The
Sanctions Climate for Foreign Investment in Russia- Part I of II | HUB |
K&L Gates (klgates.com)
5. OFAC Issues Fact Sheet Summarizing
Humanitarian-related Authorizations Under Russia Sanctions, New
Humanitarian-related General License | Trade and Manufacturing Monitor
(ustrademonitor.com)
6. USA Against Reza Zarrab. The chronicle of
what has happened… | by Murat Can Bilgincan | Medium