Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

SAN JOSE KALYONU HANGİ ÜLKENİN MÜLKİYETİNDE?

SAN JOSE KALYONU HANGİ ÜLKENİN MÜLKİYETİNDE?

I. GİRİŞ

Öncelikle San Jose Kalyonu’ndan kısaca bahsedelim; San Jose 60-62 toplu bir İspanyol Savaş Gemisidir. 45 metre uzunluğunda olup içinde yaklaşık 600 kişilik İspanyol ekibin ve çok değerli eşyalarının bulunduğu bir İspanyol gemisidir. 1708 Haziran ayında İngilizlerle yapılan savaş sonucunda, İngiltere Krallığı tarafından Kolombiya açıklarında, Cartagena yakınlarında gemi batırılmıştır. Bu geminin enkazı ise Kolombiya donanması tarafından 2015 senesinde bulunmuştur. Batan San Jose Kalyonu altın, gümüş sikke ve değerli taşlarla yüklü olup hazinenin yaklaşık 17-20 milyar dolar değerinde olduğu düşünülmektedir. Bu geminin bazı bilgileri devlet meselesi olduğu için gizli tutulmaktadır. Bu gemi batırılmadan önce İspanya Hükümeti’ne aitti fakat enkaz bulunduktan sonra bu geminin hangi devletin mülkiyetine ait olduğu tartışma konusudur. [1]

Geçtiğimiz aylarda San Jose enkazı incelenirken bu enkazın yanında iki enkaza daha rastlanıldı. Bu enkazlardan biri yelkenli olup diğeri ise sömürge teknesidir. Bu rastlanılan enkazların 1810-1819 yıllarına ait Kolombiya’nın İspanya’ya karşı bağımsızlığını elde edebilmek için savaştığı yıllara ait olduğu söylenmektedir. Enkazın etrafında altın para, külçeler, Çin yapımı pahalı yemek takımları bulunmaktadır. Yeni keşfedilen iki gemi enkazının ise hangi devletin mülkiyetinde olduğu konusunda da belirsizlik söz konusudur. [2]

San Jose enkazın da bulunan hazinenin mülkiyeti için 3 devlet karşı karşıya gelmiştir. İspanya Devleti; batan geminin kendi ülkesine ait savaş gemisi olduğunu ve bundan dolayı bu geminin bir “devlet gemisi” olduğunu iddia ederek mülkiyetini talep etmektedir. Zaten bu geminin ve hazinenin batmadan önce İspanyol donanmasına ait olduğu belirterek ve Birleşmiş Milletler düzenlemelerine göre de devlet gemisi şeklinde korunduğu için İspanya Hükümetine ait olduğunu savunmaktadır. Ayrıca bu geminin içinde ölen yaklaşık 600 kişilik İspanyol vatandaşı olduğu için onlara da saygı gösterilmesi gerektiğini dile getirmiştir. [3]

Fakat diğer bir yandan, Kolombiya Devleti ise bu enkazın kendi ülke sularında bulunduğu için kendi devletine ait olduğunu iddia etmektedir. [4] Bolivyalı grup (Qhara Qhara) ise teknede bulunan değerli eşyaların bir kısmında hak iddia etmektedir. Grup, savaş zamanı İspanyol yerli halkının Bolivyalıların elinden zorla değerli eşyalarını aldığını dile getirmiştir. [5] Bulunan enkazın hangi ülkenin mülkiyetinde olacağı dava konusudur.

Batan San Jose gemisinde dünyanın en büyük definesi çıktığı iddia edilmekte olup bu hazine “gemi enkazlarının kutsal kasesi” olarak da adlandırılır. Fakat bu paha biçilemez hazine devletlerarası mülkiyet anlaşmazlığı yaşandığı için denizin altında kalmaya devam etmektedir. [6]

II. EGEMENLİK (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DENİZ HUKUKU SÖZLEŞMESİ)

Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine baktığımızda devlet olmanın unsurları ülke, insan topluluğu ve egemenliktir. Egemenlik ise ikiye ayrılır; ülkenin dış egemenliği ve iç egemenliği.  Devletler kendi ülkelerinde iç özerkliğe sahiptir ve ülkesindeki bütün kişi ve şeyler üzerinde tek başına yetkilidir. [7] Devletlere baktığımızda hem hava sahası hem deniz sahanlığı hem kara sahası olarak 3 egemenlik alanı bulunmaktadır. Devletler iç egemenliğinde herhangi bir güce karşı mutlak bağımsızdırlar. 

Dış egemenliğinde ise “Dış egemenliğin, 1648 tarihli Vestfalya Andlaşması sonrası, modern uluslararası hukukun doğumu ile tanındığı kabul edilmiş olup, devletin, geleneksel olarak bütün yabancı güçlerden hukuki bağımsızlığını, bütün dış müdahalelere karşı devletin ülkesini korumasını, uluslararası topluma katılma hakkını ifade eder.” [8] Devletin dış egemenliğinde de yine 3 boyut söz konusudur; deniz, hava ve kara parçaları üzerinde olan egemenliği. Tabi ki bu egemenlik milletlerarası sözleşmeler ve hukuk ile sınırlandırılabilir. 

Devletler kendi menfaatleri sebebiyle egemenlik alanlarını hep genişletme gayesi içindedirler. Bu gibi sorunlarla başa çıkabilmek adına milletlerarası saygı-hoşgörü kurallar niteliği de taşıyan “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi” imzalanmıştır. [9]. Bu sözleşme deniz ülkelerinin egemenlik haklarını tanımlamada oldukça yardımcı bir kaynaktır. 

a. Ülke Sularında Egemenlik (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DENİZ HUKUKU SÖZLEŞMESİ)

Bu sözleşme 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanmıştır. 2020 tarihi itibariyle 166 ülke sözleşmeye taraftır. 

Kıyı devletlerinin egemenliği altında olan deniz alanlarında devlet ülkesi egemen kabul edilmektedir. Devletin iç suları ve karasuların da egemenlik hakkı söz konusudur. Kıyı devletlerin karasularında bulunan egemenlik hakkı mutlak değildir. Bu hak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesiyle ve diğer milletlerarası kurallar ile sınırlandırılmaktadır. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre en yüksek sınır 12 mil belirlenmiştir. 1996 yılında, 153 kıyı devletinden 141 tanesi BMDHS’deki düzenlemeye uyarak karasuları genişliğini 12 mil ya da daha az tesbit etmişlerdir. [10]

BMDHS Madde 245 uyarınca Kıyı devleti, MEB ve kıta sahanlığında yapılacak bilimsel araştırmaları yürütme, düzenleme ve izin verme hakkına sahiptir. Ancak, kıyı devletin izni ile kıta sahanlığı içinde bir başka devlet araştırma yapabilir; [11] 

“MADDE 245- Karasularında denize ilişkin bilimsel araştırma

Sahildar devletlerin egemenliklerinin kullanılmasında, karasularının içerisinde denize ilişkin bilimsel araştırmalar düzenlemek, bunlara izin vermek ve bunları yürütmek konusunda münhasır hakları vardır. Denize ilişkin bilimsel araştırma, karasuları içerisinde; ancak, sahildar devletin açık rızası ile ve onun tespit etmiş olduğu şartlara göre yürütülecektir.” 

Sözleşmeye göre eğer bir devletin kıta sahanlığı içerisinde bir araştırma yapmak veya doğal kaynakları işletmek, çıkartmak istenirse ancak ve ancak bu egemen devletin izni ile söz konusu olabilir. 

Sözleşmenin maddeleri detaylıca incelendiğinde devletin kıta sahanlığı içinde egemenliği söz konusudur. Fakat kıta sahanlığı dışındaki bölgeler konusunda devletten izin alınmasına gerek yoktur.

Bu sözleşmeye taraf devletler arasında Kolombiya, İspanya ve Bolivya bulunmaktadır. Kolombiya sularında bu gemi enkazı bulunduğu için Kolombiya devleti bu geminin mülkiyetinin Kolombiya devletine ait olmasını ve ulusal miras olarak değerlendirilmesini talep etmektedir. 

b. Bayrak Ülkesi

İspanya hükümeti San Jose’nin askeri çatışma sırasında batırılan bir askeri İspanyol gemisi olmasına dayanarak bu geminin mülkiyetinin bayrak ülkesi esasına göre kendi ülkesine ait olduğunu savunmaktadır. Hatta davada İspanya hükümetinin avukatı; 

“Bir [askeri] gemi, İspanya, Birleşik Krallık veya Fransa veya Amerika Birleşik Devletleri olsun, o bayrak devletinin malı olarak kalır” dedi. “Bu, uluslararası hukukun köklü bir ilkesidir.” 

şeklinde savunmada bulunmuştur.

İspanya iddiasına dayanak olarak “2001 UNESCO Sualtı Kültür Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşmeyi” eklemiştir. Fakat bu sözleşmeyi Kolombiya imzalamadığı için bu sözleşme ile Kolombiya bağlı değildir. 

III. HAZİNE KİMİN?

1958 tarihli Cenevre Açık Deniz Hukuku Sözleşmesi madde 1 uyarınca;

 

“Açık deniz” terimi, bir devletin karasularına ve iç sularına dahil olmayan bütün deniz kısımları manasına gelir.”

              

Bulunan hazine açık denizde bulunmuş olsaydı daha kolay bir dava ile karşılaşılacaktı.  Milletlerarası deniz hukukundaki egemen kural olan bayrak devletinin üstünlüğü ilkesi İspanya için söz konusu olabilirdi. Fakat bilindiği üzere San Jose Kalyonu Kolombiya karasularında bulunduğu için üstünlük Kolombiya devletinde gibi gözükmektedir. Ayrıca İspanyolların dayandığı UNESCO sözleşmesini Kolombiya hükümeti imzalamadığı için Kolombiya devleti kendi iç hukuku uygulanabilirliği söz konusu olabilir ve bu kalyon kültürel miras haline gelebilir. [12] 

Ayrıca, Kolombiya devleti bu iddialarına ek olarak; eski denizcilik yasası olan “kim bulduysa onundur” yasası ile iddialarını desteklemeye çalışmaktadır. Fakat bu eski denizcilik yasası için bu terk edilen nesnenin kasıtlı olarak terk edilmesi gerekmektedir ve bunun tespiti oldukça zordur. [13] 

İspanya ve Kolombiya devletinin yanı sıra Qhara da bulunan hazinenin büyük bir kısmının kendi topraklarından alındığını dile getirerek hak talebinde bulunmuşlardır. Fakat bu iddia çok zor bir ihtimaldir.

Stj. Öğr. Seril İzay Reis

 

Kaynakça:

1.https://arkeofili.com/kolombiyada-hazine-tasiyan-unlu-bir-18-yuzyil-ispanyol-kalyonu-enkazi-bulundu/

2.https://www.diken.com.tr/1708de-batirilan-hazine-yuklu-savas-gemisi-incelenirken-iki-enkaz-daha-bulundu/ 

3.https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ispanya-donanmasina-ait-san-jose-kanyonundaki-gemiden-tarihin-en-buyuk-definesi-cikti-551648h.htm#2

4.https://www.bbc.com/news/world-latin-america-61722200

5.https://www.haberturk.com/kolombiya-1708-yilinda-batirilan-hazine-yuklu-geminin-goruntulerini-yayinladi-3464551

6.https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ispanya-donanmasina-ait-san-jose-kanyonundaki-gemiden-tarihin-en-buyuk-definesi-cikti-551648h.htm#2

7.https://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/21_1_3.pdf  Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XXI, Y. 2017, Sa. 1

8.Ernest C. Carman, “Sovereign Rights and Relations in the Control and Use of American”

9.http://www.un.org/depts/los/reference_files/chronological_lists_of_ratifications.htm, (Erişim Tarihi: 25.01.2017)

10.Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XXI, Y. 2017, Sa. 1

11.Aydoğan Özman, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, İstanbul: İstanbul Deniz Ticaret Odası Yayınları, 1984.

12.Joshua Keating, Who owns the San José? The international fight over a 300-year-old treasure-laden Spanish galleon https://www.grid.news/story/global/2022/06/20/who-owns-the-san-jose-the-international-fight-over-a-300-year-old-treasure-laden-spanish-galleon/

13.JEAN, Who Owns The Gold Of The San José Shıpwreck?, June 13, 2022 https://heritagetribune.eu/world/who-owns-a-shipwreck-the-spectacular-case-of-the-san-jose-galleon-and-its-treasures/

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN