Özgün Law Firm

Özgün Law Firm

SERMAYE PİYASASI HUKUKUNDA İÇSEL BİLGİLERİ AÇIKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

SERMAYE PİYASASI HUKUKUNDA İÇSEL BİLGİLERİ AÇIKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

1. İçsel Bilgi Kavramı ve İçsel Bilgiye İlişkin Düzenlemelerin Amacı

 

6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda “Kamunun aydınlatılmasında özel durumlar” başlığıyla madde 15’te “(1) Sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve gelişmeler, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklanır.” şeklinde içsel bilgiyi açıklama yükümlülüğü getirilmiştir. Ayrıca aynı kanunun 106.maddesinde içsel bilginin hukuka aykırı kullanılması halinde ortaya çıkan bilgi istismarı suçu düzenlenmiştir. Ancak “içsel bilgi” kavramını açıkça gördüğümüz mevzuat II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’dir.

 

Tebliğin amacı yatırımcıların, ihraççıların (II-15.1Sayılı Tebliğ mad.4/ğ’ye göre İhraççı: Sermaye piyasası araçlarını ihraç eden, ihraç etmek üzere Kurula başvuruda bulunan veya sermaye piyasası araçları halka arz edilen tüzel kişiler) ve ilgili tarafların zamanında, tam ve doğru bir şekilde bilgilendirilerek sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişini sağlamaktır.  İçsel bilgi kavramı da piyasadaki yanlış veya eksik bilgilerin piyasayı bozmasını engellemek amacıyla ortaya çıkmıştır. İçsel bilginin yükümlüler tarafından açıklanması ile piyasadaki tüm katılımcılar eşzamanda ve eşit seviyede piyasa hakkında bilgilere sahip olabilmekte ve bu bilgiler doğrultusunda piyasada eşit şartlarda aktif rol oynayabilmektedirler. Böylece piyasadaki rekabetçi, adil, güvenilir ortam korunmakta ve sermaye piyasaları düzgün bir şekilde amacına hizmet edebilmektedir.

 

 II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’ne göre içsel bilgi, sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgi, olay ve gelişmelerdir. İlgili bilgi, olay veya gelişmenin “içsel bilgi” olarak kabul edilebilmesi için;

 

a) Somut bir olaya ilişkin,

b) Rasyonel bir yatırımcının yatırım kararını alırken önemli kabul edebileceği,

c) Kamuya açıklanmamış durumlarla ilgili,

ç) Bilgiyi kullanan kişiye bu bilgiden haberi olmayan diğer yatırımcılara nazaran avantaj sağlayabilecek olan,

d) Kamuya açıklandığı takdirde söz konusu sermaye piyasası aracının değerinde, fiyatında veya yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etki yaratabilecek nitelikte olması gereklidir.

 

Ayrıca Özel Durumlar Tebliğ’i kapsamında içsel bilgiden bahsedebilmek için bilginin niteliklerinin belirli olması gereklidir, bu da bilginin sermaye piyasası araçlarının değerinde ya da fiyatında meydana gelebilecek gelişmeler hakkında yeterli esasları içeren hususlardan oluşmasıyla mümkündür. Bu kapsamda;

 

a) Bilginin mevcut olan veya rasyonel bir değerlendirmeyle ortaya çıkması muhtemel olan birtakım koşulların ve olayların göstergesi olması,

b) Bilginin, söz konusu koşulların veya olayların ilgili sermaye piyasası aracının değeri, fiyatı veya yatırımcıların yatırım kararları üzerindeki etkisini değerlendirmeye yetecek kadar belirli olması gereklidir. [1]

 

SPK müfettişince hazırlanan 01.10.2010 tarihli XXIII- 15/7 -1 sayılı rapor:

“- İnceleme dönemini kapsayan kısa dönem içinde; ...... hisse senetleri üzerinde işlem yapan ...... A.Ş. ve ortaklıklarından oluşan yatırımcı grubunun, sermayesinin % 6,80'ine denk gelecek miktarda ...... hisse senedi aldığı, 19.02.2009 tarihinde aynı yatırımcı grubunun hisse senedi stoklarını 1.951.054 adete kadar çıkardığı, 19.02.2009 tarihinden itibaren hiçbir alım işlemi yapmadığı ve sürekli satış işlemleriyle elindeki hisse senetlerinin tümünü, görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını bildiren açıklama tarihinde 1.096.126 adete, bir hafta sonrasına tekabül eden 03.03.2009 tarihinde ise sıfıra indirdiği, tüm bu süreç içerisinde ...... A.Ş. grup şirketlerinin toplamda 126.608 TL brüt kar elde ettikleri,
- Sonuç olarak; satın alma görüşmeleri için görevlendirilen ve yatırım aracılık şirketlerine hisse senetleri alım emirlerini verdiği tespit edilen sanık ...'ün 2499 sayılı Kanun'un 47/A)-1. maddesinde düzenlenen "içeriden öğrenenlerin ticareti" suçunu işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması gerektiği" tespit edilmiştir. Katılan SPK'nun 17.02.2011 tarihli ve 156 sayılı kararıyla sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ve 28.03.2011 havale tarihli suç duyurusu dilekçesi sonucu sanık hakkında düzenlenen 30.03.2011 tarihli iddianame ile 2499 sayılı Kanun'un 47/A)-2. maddesinden kamu davası açılmıştır.”
şeklindedir.

 

Somut olayda satın alma görevlisinin sahip olduğu bilgiler hisse senetlerinin değerinin gidişatını öngörmeye elverişli nitelikte olup bu bilgiler, yatırımcıların hisse alımı ve satışı konusunda etkili olmuştur. Satın alma görüşmeleri için görevlendirilen sanığın bu görüşmeler sırasında elde ettiği bilgiler; birtakım olaylar ve koşulların göstergesi olması, yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyecek nitelikte olması sebebiyle SPK nezdinde içsel bilgi olabilmek için yeterli hususları sağlamıştır ve SPK kararıyla SerPK madde 106’da düzenlenen bilgi suistimali suçunun işlendiği şüphesiyle suç duyurusunda bulunulmuştur.

 

Özel durum açıklamaları kapsamında açıklanması ve kamuya duyurulana kadar da gizli tutulması gereken bilgiler arasında içsel bilgiyle beraber sürekli bilgiler de vardır. II-15.1 Sayılı Tebliğ’de içsel bilgi tanımı dışında kalan tüm bilgi, olay ve gelişmelere ise “sürekli bilgi” denilmektedir. Kamuya açıklanması gereken “sürekli bilgiler” Kurul tarafından belirlenir. Belirtmek gerekir ki sürekli bilgi, içsel bilginin aksine piyasa koşullarına göre yapılacak bir değerlendirme üzerine genişleyip değişebilecek bir kavramdır.

 

2. İçsel Bilginin Açıklanması ve Kamuya Açıklanmasının Ertelenmesi

 

a) İçsel Bilginin Açıklanması

 

6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun “Kamunun aydınlatılmasında özel durumlar” başlıklı 15.maddesinde sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve gelişmeleri, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklama yükümlülüğü getirilmiştir. Bu yükümlülüğün ihlali, VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemeler Tebliği’nde piyasa bozucu eylemlerden biri olarak sayılmıştır. Bu yükümlülüğün şartları ise II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’nde düzenlenmiştir.

 

Söz konusu açıklama yükümlülüğü, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) veya Kurul internet sitesi gibi resmi platformlarda yerine getirilmelidir. Aksi takdirde, bilgilerin açıklamasının basına yapılması gibi durumlarda, bilgi kamuya açıklanmamış bilgi sayılacaktır.

Somut olaya göre değişken olabilmekle beraber, açıklanması gereken içsel bilgilere;


Faaliyet gösterilen sektöre ilişkin mevzuat değişiklikleri nedeniyle ihraççının faaliyetlerinin veya mali durumunun önemli derecede etkileneceğinin ortaya çıkması,

İhraççı tarafından, değerleme sonucunun icra takibi gibi hukuki bir işlemde ya da finansal tablolara alınma gibi bir muhasebe işleminde kullanılması amacıyla maddi duran varlıkların değerlemeye konu edilmesi,

Toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde grev veya lokavt kararı alınması, kararların uygulamaya konulması veya kaldırılması,

Yönetim kurulu üyelerinin, genel kurulun onayı çerçevesinde, ihraççı ile yaptıkları işlemlerin ve ihraççı ile rekabet edilen faaliyetlerinin önemli boyutlara ulaşması,

İşbirliğine dayalı önemli anlaşmaların yapılması, tamamlanması, değiştirilmesi veya sona erdirilmesi örnekleri verilebilir. [2]

 

SPK’ nın “Ortaklıkların önemli nitelikteki işlemleri” başlıklı 23. maddesi “(1) (Değişik Halka açık ortaklıkların birleşme, bölünme işlemlerine taraf olması, tür değiştirmesi, imtiyaz öngörmesi veya mevcut imtiyazların kapsam veya konusunu değiştirmesi gibi yatırımcıların yatırım kararlarının değişmesine yol açacak ortaklığın yapısına ilişkin temel işlemler bu Kanunun uygulanmasında önemli nitelikte işlem sayılır.” şeklindedir. Bu doğrultuda; yukarıda verilen örneklere halka açık ortaklıkların birleşme ve devralmaları, ilgili maddede sayılan diğer haller veya pay alım teklifi işlemleri de eklenebilir. Ancak örneğin devralan ortaklığın yönetim kurulu tarafından, bir şirketle birleşmek veya bir şirketin devralınması için alınan bir karar veya bununla ilgili olarak bir danışman atanması gibi durumlar, etkileri sermaye piyasası aracının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyecek kadar somut değilse, içsel bilgi olarak nitelendirilmez ve dolayısıyla bu bilgilerin açıklanması gerekemez. [3]

 

Konuya ilişkin somut bir örnek Danıştay 13.Dairesi’nin 03.03.2017 tarihli 2016/4629 E., 2017/532 K. Sayılı ilamıdır:

 

“Sermaye piyasası mevzuatında, birleşme işlemi, önemli nitelikte bir işlem olarak kabul edilmiş, bu nedenle de farklı kurumların onayına tabi tutulmuştur. Önemi nedeniyle de kamuya açıklama yapılması yükümlülüğü getirilmiştir. Rekabet Kurumu'nun birleşmeye izin verip vermemesi, birleşme sürecini değiştirecek nitelikte bir işlemdir. Rekabet Kurulu, 17.11.2011 tarihli kararı ile birleşme işlemine, sunulan taahhütlerin yerine getirilmesi koşuluyla izin vermiş, ancak dava dışı bir kişi tarafından anılan kararın iptali talebiyle Dairemiz nezdinde dava açılmıştır. Birleşme işlemine izin verilmesi, her yatırımcının yatırım kararını etkileyebilecek nitelikte bir işlem olduğundan, söz konusu iznin iptal edilmesi ihtimali de yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etkili olabilecek niteliktedir. Bu bağlamda, Rekabet Kurulu'nun birleşmeye izin veren kararına karşı açılan davada verilecek karar, birleşme işlemine doğrudan etki edeceğinden, anılan karara karşı açılan davada verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin bilginin, karardan haberdar olunduğu andan itibaren en kısa süre içerisinde kamuya açıklanması ve yatırımcıların haberdar edilmesinin sağlanması gerekmektedir.”

 

aa) İçsel Bilginin Açıklanmasında Yükümlüler

 

İçsel bilgilerin açıklanması yükümlülüğü, asıl olarak ihraççılara ait bir yükümlülüktür. İhraççılar, içsel bilgiler ve bu bilgilere ilişkin daha önce kamuya açıklanan hususlardaki değişiklikler ortaya çıktığında veya öğrenildiğinde açıklamayı yapmalıdır. İhraççının bilgisi dışında öğrenilmesi şartı ile söz konusu bilgilerin bir ihraççının toplam oy haklarının, sermayesinin veya imtiyazlı paylarının %10’una sahip kişiler öğrenilmesi halinde, ilgili kişiler için de açıklama yapma yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak yasal düzenlemeler, esas sözleşme veya özel bir sözleşme gereğince içsel bilgilere erişime sahip olan kişiye, içsel bilgiyi gizli tutma yükümlülüğü getirmiş ise içsel bilgi yalnızca ihraççılar tarafından kamuya açıklanabilecektir.

 

Bununla beraber, Sermaye piyasası araçları borsada işlem gören ihraççılar ile borsada işlem gören kira sertifikalarının fon kullanıcıları içsel bilgi açıklama yükümlülüğü KAP aracılığı ile yerine getirilir. Sermaye piyasası araçları borsada işlem görmeyen ihraççılar ile borsada işlem görmeyen kira sertifikalarının fon kullanıcıları bakımından ise bu yükümlülük ilgili kişilerin açıklamalarını Kurula göndermesi suretiyle yerine getirilir. (II-15.1 Sayılı Tebliğ m. 24/5)

b) İçsel Bilgilerin Kamuya Açıklanmasının Ertelenmesi

 

Sermaye Piyasası Kanunu madde 15’de “(2)Birinci fıkrada belirtilen bilgi, olay ve gelişmelerin kamuya açıklanması, ilgili ihraççıya bildirimi, istisnai hâllerde açıklamanın ertelenmesi veya açıklama yapılmamasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Sermaye Piyasası Kurulu’na bilginin ertelenmesi için yetki verilmiştir. Bu doğrultu da II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’nde içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesine dair düzenlemeler yapılmıştır.

 

Yukarıda açıklandığı üzere; içsel bilginin açıklanması serbest piyasa ortamını korumaktadır ancak bununla beraber bazen de ihraççı için olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği ile ihraççıların bu olumsuz durumlardan korunması, içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesi suretiyle sağlanmıştır. İhraççıların bu korumadan yararlanabilmesi için II-15.1 sayılı Tebliğin 6.maddesinde belirli şartlar öngörülmüştür. İlgili maddeye göre “(1) İhraççı; sorumluluğu kendisine ait olmak üzere, meşru çıkarlarının zarar görmemesi için içsel bilgilerin kamuya açıklanmasını, yatırımcıların yanıltılmasına yol açmaması ve bu bilgilerin gizli tutulmasını sağlayabilecek olması kaydıyla erteleyebilir.

 

İhraççının meşru çıkarlarının tehlikede olduğu hallere, sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını ve yatırım kararlarını etkileyebilecek yeni bir ürün, patent veya icatın söz konusu olduğu haller örnek verilebilir. Bu gibi durumlarda, ihraççı haklarını korumak için gerekli önlemleri alana kadar, içsel bilginin açıklanmasını erteleyebilir. [4] Doktrinde finansal güçlük içerisindeki şirketin kredi başvurusunda bulunmasının yatırımcılar tarafından duyulması halinde şirketin daha büyük zarara girerek kredi alamayacak hale gelmesi ihtimali bu duruma örnek olarak gösterilmiştir. [5] Doktrinde bu kanıya, Avrupa Birliği Piyasa Bozucu Eylemeler Tüzüğü’nde bu durumun kamu yararının korunması amacıyla erteleme imkanına ilişkin bir maddede ayrı bir erteleme sebebi olarak düzenlenmiş olmasından yola çıkarak varılmıştır. (EU No 596/2014 sayılı PBE Tüzüğü mad 17/5)

 

İhraççıların erteleme süresi boyunca, ertelenen bilgiler ile çelişen açıklamalar yapmamasıyla “yatırımcıların yanıltılmasına yol açmama” şartı gerçekleşmiş olacaktır.

 

Son şart olan ihraççıların içsel bilginin gizli tutulmasını sağlaması ise Özel Durumlar Tebliği’nin 7.maddesinde içsel bilgilere erişimi olan kişilerin listesini hazırlama ve bildirme yükümlülüğü ile bağlantılıdır. İlgili maddeye göre; ihraççılar tarafından kendilerine bağlı olarak çalışan ve içsel bilgilere düzenli erişimi olan kişiler Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK)’na bildirilir ve bu bilgilerde değişiklik olduğunda, en geç iki iş günü içinde gerekli güncellemeler yapılır. Bu bildirimler üzerine, ihraççılar bazında içsel bilgilere erişimi olan kişiler listesi MKK tarafından saklanır ve talep üzerine Kurula ve ilgili borsaya gönderilir. İdari sorumluluğu bulunan kişilerin de bu madde kapsamında içsel bilgilere erişimi olan kişiler oldukları kabul edilir.

 

Tebliğ’in 11.maddesi kapsamında, açıklanması zorunlu tutulan başa bir husus, idari sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişiler ile ihraççının gerçek ya da tüzel kişi ana ortağı tarafından sermayeyi temsil eden paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak gerçekleştirilen tüm işlemlerin, işlemi yapan tarafından kamuya açıklanmasıdır. Maddede sayılan kişilerin belirli miktarın üzerinde işlem gerçekleştirmesi, kamuya açıklanmamış bir içsel bilginin varlığına işaret edebilmekte olup ilgili madde ile kamuya açıklanmamış bir içsel bilgiden haksız bir şekilde ve önemli tutarlarda menfaat temin edebilecek kişilerin sürekli bir piyasa gözetimi altında tutulmaları sağlanmak istenmiştir. [6]

 

İçsel bilgiyi ertelemeye neden olan haller ortadan kalktığı anda içsel bilgiyi açıklama yükümlülüğü tekrar doğacaktır. Yükümlülüğün doğumu halinde yapılacak açıklamada, erteleme kararı ve erteleme nedenleri de kamuya açıklanacaktır. Bu konuya ilişkin KAP’ta yayınlanmış 11.10.2024 tarihli bir Özel Durumlar Açıklaması şu şekildedir:

 

“Şirketimiz  Yönetim Kurulu … tarafından düzenlenen ihaleye katılmasına karar verilmiştir.

… Şirketimiz meşru çıkarların zarar görmemesi ve yatırımcılarımızın yanıltılmasına yol açmaması adına bu bilgilerin gizli tutulmasının sağlanabilecek olması hususları gözetilerek ve bilginin gizliliğine ilişkin gerekli önlemleri almak suretiyle, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (II-15.1) Özel Durumlar Tebliği'nin "İçsel Bilgilerin Kamuya Açıklanmasının Ertelenmesi" başlıklı 6 ncı maddesi kapsamında içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesine karar verilmiştir. 

…yapılan ihale …adına kazanılmıştır.

…Gelinen noktada; içsel bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenme sebepleri ortadan kalktığından; ilgili ihale sonucunda, söz konusu taşınmazın Şirketimiz tarafından satın alındığı bilgisini pay sahiplerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunarız.”   [7]

 

İhraççı tarafından bir ihaleye, kamuya açıklanan son bilançodaki aktif toplamının %5 veya daha fazlası tutarında bir teklif verilmesinde ve bu aşamadan itibaren önemli her aşamada kamuya açıklama yapılması gerekmektedir. [8] Ancak somut olayda şirket erteleme kararı alarak bu yükümlülükten kurtulmaktadır. İhalenin yapılmasıyla ise artık ortada meşru bir menfaat kalmadığından, Şirket ihalenin yapılmasının üzerinden çok geçmeden erteleme kararını KAP aracılığı ile paylaşmıştır.

 

İçsel bilginin açıklanması, açıklandığı üzere ertelenebilmektedir ancak bu durumda içsel bilgi açıklanamadığından içsel bilginin ortaya çıkış amacı olan piyasadaki rekabetçi ortam, eşitlik bozulmaktadır. Her ne kadar içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesi şartlarından biri olan “ihraççıların ertelemeden doğabilecek zararların sorumluluğunu kendi üstüne alması” yla bu durumun önüne geçilmeye çalışılmış olsa da bazı hallerde bu durumun yeterli olmayacağı öngörülerek belirli düzenlemeler yapılmıştır.

 

Örneğin, II-22.1 Sayılı Geri Alınan Paylar Tebliği’nin “Geri alım ve satım işlemlerinin yapılamayacağı haller” başlıklı 10.maddesinde ortaklıkça açıklanması ertelenmiş içsel bilgiler olması durumunda, bu Tebliğ kapsamında herhangi bir geri alım veya satım işlemi yapılamayacağı düzenlenmiştir.  Bu duruma istisna getiren haller de ayrıca aynı tebliğin 17.maddesinde sayılmıştır. Bu düzenlemeyle hem ihraççının menfaati korunmuş hem de ihraççının bu korumadan kötü niyetli bir şekilde yararlanarak piyasadaki eşit ortamı bozacak biçimde hareket etmesinin önüne geçilmiştir.

 

3. Sonuç:

 

Sermaye Piyasası Kanununda, ihraççılara ve ilgili diğer kişilere sermaye piyasasını etkileyebilecek nitelikte olaylardan olan içsel bilgiyi açıklama yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak içsel bilginin açıklanması bazen ihraççıların menfaatlerine zarar vermektedir, bu nedenle de II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’nde içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesine dair düzenlemeler yapılmıştır. Bu şartlar ihraççıların, ertelemeden doğabilecek zararların sorumluluğunu kendi üstüne alması; yatırımcıları yanılmasına neden olamayacak şekilde hareket etmeleri, içsel bilginin gizli tutulmasını sağlayabilecek olmasıdır. Bu düzenlemeler doğrultusunda piyasadaki tüm katılımcıların eşit şartlarda piyasada bulunabilmesi ve bunun sonucunda piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi sağlanmış olacaktır. İçsel bilgi açıklama yükümlülüğünün yerine getirilmediği takdirde çeşitli koşullara göre SPK’da idari ve cezai yaptırımlar uygulanacaktır.

 

Stj. Av. Duygu Yaren Yıldırım

 

Kaynakça:

1. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s.4

2. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 10-18

3. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 12

4. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 19

5. Yanlı, s. 268

6. Aksu Ergün, Hanife, Sermaye Piyasası Hukukunda İçsel Bilgi Kavramına İlişkin Kamusal Müdahale Sistemleri: Avrupa Birliği ve Türkiye Karşılaştırmalı, s. 181

7.  https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1204664

8. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 20 

MAKALEYİ PAYLAŞIN
MAKALEYİ YAZDIRIN