1.
İçsel Bilgi Kavramı ve İçsel Bilgiye İlişkin Düzenlemelerin Amacı
6362
Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda “Kamunun aydınlatılmasında özel durumlar”
başlığıyla madde 15’te “(1) Sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını
veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay
ve gelişmeler, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklanır.” şeklinde
içsel bilgiyi açıklama yükümlülüğü getirilmiştir. Ayrıca aynı kanunun
106.maddesinde içsel bilginin hukuka aykırı kullanılması halinde ortaya çıkan
bilgi istismarı suçu düzenlenmiştir. Ancak “içsel bilgi” kavramını açıkça
gördüğümüz mevzuat II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’dir.
Tebliğin
amacı yatırımcıların, ihraççıların (II-15.1Sayılı Tebliğ mad.4/ğ’ye göre
İhraççı: Sermaye piyasası araçlarını ihraç eden, ihraç etmek üzere Kurula
başvuruda bulunan veya sermaye piyasası araçları halka arz edilen tüzel kişiler)
ve ilgili tarafların zamanında, tam ve doğru bir şekilde bilgilendirilerek
sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir
ortamda işleyişini sağlamaktır. İçsel
bilgi kavramı da piyasadaki yanlış veya eksik bilgilerin piyasayı bozmasını
engellemek amacıyla ortaya çıkmıştır. İçsel bilginin yükümlüler tarafından
açıklanması ile piyasadaki tüm katılımcılar eşzamanda ve eşit seviyede piyasa
hakkında bilgilere sahip olabilmekte ve bu bilgiler doğrultusunda piyasada eşit
şartlarda aktif rol oynayabilmektedirler. Böylece piyasadaki rekabetçi, adil,
güvenilir ortam korunmakta ve sermaye piyasaları düzgün bir şekilde amacına
hizmet edebilmektedir.
II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’ne göre
içsel bilgi, sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya
yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya
açıklanmamış bilgi, olay ve gelişmelerdir. İlgili bilgi, olay veya
gelişmenin “içsel bilgi” olarak kabul edilebilmesi için;
a)
Somut bir olaya ilişkin,
b)
Rasyonel bir yatırımcının yatırım kararını alırken önemli kabul edebileceği,
c)
Kamuya açıklanmamış durumlarla ilgili,
ç)
Bilgiyi kullanan kişiye bu bilgiden haberi olmayan diğer yatırımcılara nazaran
avantaj sağlayabilecek olan,
d)
Kamuya açıklandığı takdirde söz konusu sermaye piyasası aracının değerinde,
fiyatında veya yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etki yaratabilecek nitelikte
olması gereklidir.
Ayrıca
Özel Durumlar Tebliğ’i kapsamında içsel bilgiden bahsedebilmek için bilginin
niteliklerinin belirli olması gereklidir, bu da bilginin sermaye piyasası
araçlarının değerinde ya da fiyatında meydana gelebilecek gelişmeler hakkında
yeterli esasları içeren hususlardan oluşmasıyla mümkündür. Bu kapsamda;
a)
Bilginin mevcut olan veya rasyonel bir değerlendirmeyle ortaya çıkması muhtemel
olan birtakım koşulların ve olayların göstergesi olması,
b)
Bilginin, söz konusu koşulların veya olayların ilgili sermaye piyasası aracının
değeri, fiyatı veya yatırımcıların yatırım kararları üzerindeki etkisini
değerlendirmeye yetecek kadar belirli olması gereklidir. [1]
SPK
müfettişince hazırlanan 01.10.2010 tarihli XXIII- 15/7 -1 sayılı rapor:
“-
İnceleme dönemini kapsayan kısa dönem içinde; ...... hisse senetleri üzerinde
işlem yapan ...... A.Ş. ve ortaklıklarından oluşan yatırımcı grubunun,
sermayesinin % 6,80'ine denk gelecek miktarda ...... hisse senedi aldığı,
19.02.2009 tarihinde aynı yatırımcı grubunun hisse senedi stoklarını 1.951.054
adete kadar çıkardığı, 19.02.2009 tarihinden itibaren hiçbir alım işlemi
yapmadığı ve sürekli satış işlemleriyle elindeki hisse senetlerinin tümünü,
görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını bildiren açıklama tarihinde 1.096.126
adete, bir hafta sonrasına tekabül eden 03.03.2009 tarihinde ise sıfıra
indirdiği, tüm bu süreç içerisinde ...... A.Ş. grup şirketlerinin toplamda
126.608 TL brüt kar elde ettikleri,
- Sonuç olarak; satın alma görüşmeleri için görevlendirilen ve yatırım aracılık
şirketlerine hisse senetleri alım emirlerini verdiği tespit edilen sanık ...'ün
2499 sayılı Kanun'un 47/A)-1. maddesinde düzenlenen "içeriden öğrenenlerin
ticareti" suçunu işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması
gerektiği" tespit edilmiştir. Katılan SPK'nun 17.02.2011 tarihli ve 156
sayılı kararıyla sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ve
28.03.2011 havale tarihli suç duyurusu dilekçesi sonucu sanık hakkında
düzenlenen 30.03.2011 tarihli iddianame ile 2499 sayılı Kanun'un 47/A)-2.
maddesinden kamu davası açılmıştır.” şeklindedir.
Somut
olayda satın alma görevlisinin sahip olduğu bilgiler hisse senetlerinin
değerinin gidişatını öngörmeye elverişli nitelikte olup bu bilgiler,
yatırımcıların hisse alımı ve satışı konusunda etkili olmuştur. Satın alma
görüşmeleri için görevlendirilen sanığın bu görüşmeler sırasında elde ettiği
bilgiler; birtakım olaylar ve koşulların göstergesi olması, yatırımcıların
yatırım kararlarını etkileyecek nitelikte olması sebebiyle SPK nezdinde
içsel bilgi olabilmek için yeterli hususları sağlamıştır ve SPK kararıyla SerPK
madde 106’da düzenlenen bilgi suistimali suçunun işlendiği şüphesiyle suç
duyurusunda bulunulmuştur.
Özel
durum açıklamaları kapsamında açıklanması ve kamuya duyurulana kadar da gizli
tutulması gereken bilgiler arasında içsel bilgiyle beraber sürekli bilgiler de
vardır. II-15.1 Sayılı Tebliğ’de içsel bilgi tanımı dışında kalan tüm bilgi,
olay ve gelişmelere ise “sürekli bilgi” denilmektedir. Kamuya
açıklanması gereken “sürekli bilgiler” Kurul tarafından belirlenir. Belirtmek
gerekir ki sürekli bilgi, içsel bilginin aksine piyasa koşullarına göre
yapılacak bir değerlendirme üzerine genişleyip değişebilecek bir kavramdır.
2.
İçsel Bilginin Açıklanması ve Kamuya Açıklanmasının Ertelenmesi
a)
İçsel Bilginin Açıklanması
6362
Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun “Kamunun aydınlatılmasında özel durumlar”
başlıklı 15.maddesinde sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya
yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve
gelişmeleri, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklama yükümlülüğü
getirilmiştir. Bu yükümlülüğün ihlali, VI-104.1 Piyasa Bozucu Eylemeler
Tebliği’nde piyasa bozucu eylemlerden biri olarak sayılmıştır. Bu yükümlülüğün
şartları ise II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’nde düzenlenmiştir.
Söz
konusu açıklama yükümlülüğü, Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) veya Kurul
internet sitesi gibi resmi platformlarda yerine getirilmelidir. Aksi takdirde,
bilgilerin açıklamasının basına yapılması gibi durumlarda, bilgi kamuya
açıklanmamış bilgi sayılacaktır.
Somut olaya göre değişken olabilmekle beraber, açıklanması gereken içsel bilgilere;
•
Faaliyet
gösterilen sektöre ilişkin mevzuat değişiklikleri nedeniyle ihraççının
faaliyetlerinin veya mali durumunun önemli derecede etkileneceğinin ortaya
çıkması,
•
İhraççı
tarafından, değerleme sonucunun icra takibi gibi hukuki bir işlemde ya da
finansal tablolara alınma gibi bir muhasebe işleminde kullanılması amacıyla
maddi duran varlıkların değerlemeye konu edilmesi,
•
Toplu
sözleşme görüşmeleri sürecinde grev veya lokavt kararı alınması, kararların
uygulamaya konulması veya kaldırılması,
•
Yönetim
kurulu üyelerinin, genel kurulun onayı çerçevesinde, ihraççı ile yaptıkları
işlemlerin ve ihraççı ile rekabet edilen faaliyetlerinin önemli boyutlara
ulaşması,
•
İşbirliğine
dayalı önemli anlaşmaların yapılması, tamamlanması, değiştirilmesi veya sona
erdirilmesi örnekleri verilebilir. [2]
SPK’
nın “Ortaklıkların önemli nitelikteki işlemleri” başlıklı 23. maddesi “(1)
(Değişik Halka açık ortaklıkların birleşme, bölünme işlemlerine taraf olması,
tür değiştirmesi, imtiyaz öngörmesi veya mevcut imtiyazların kapsam veya
konusunu değiştirmesi gibi yatırımcıların yatırım kararlarının değişmesine yol
açacak ortaklığın yapısına ilişkin temel işlemler bu Kanunun uygulanmasında
önemli nitelikte işlem sayılır.” şeklindedir. Bu doğrultuda; yukarıda
verilen örneklere halka açık ortaklıkların birleşme ve devralmaları, ilgili
maddede sayılan diğer haller veya pay alım teklifi işlemleri de eklenebilir. Ancak
örneğin devralan ortaklığın yönetim kurulu tarafından, bir şirketle birleşmek
veya bir şirketin devralınması için alınan bir karar veya bununla ilgili olarak
bir danışman atanması gibi durumlar, etkileri sermaye piyasası aracının
değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyecek kadar
somut değilse, içsel bilgi olarak nitelendirilmez ve dolayısıyla bu
bilgilerin açıklanması gerekemez. [3]
Konuya
ilişkin somut bir örnek Danıştay 13.Dairesi’nin 03.03.2017 tarihli 2016/4629
E., 2017/532 K. Sayılı ilamıdır:
“Sermaye
piyasası mevzuatında, birleşme işlemi, önemli nitelikte bir işlem olarak kabul
edilmiş, bu nedenle de farklı kurumların onayına tabi tutulmuştur. Önemi
nedeniyle de kamuya açıklama yapılması yükümlülüğü getirilmiştir. Rekabet
Kurumu'nun birleşmeye izin verip vermemesi, birleşme sürecini değiştirecek
nitelikte bir işlemdir. Rekabet Kurulu, 17.11.2011 tarihli kararı ile birleşme
işlemine, sunulan taahhütlerin yerine getirilmesi koşuluyla izin vermiş, ancak
dava dışı bir kişi tarafından anılan kararın iptali talebiyle Dairemiz nezdinde
dava açılmıştır. Birleşme işlemine izin verilmesi, her yatırımcının yatırım
kararını etkileyebilecek nitelikte bir işlem olduğundan, söz konusu iznin iptal
edilmesi ihtimali de yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etkili
olabilecek niteliktedir. Bu bağlamda, Rekabet Kurulu'nun birleşmeye izin veren
kararına karşı açılan davada verilecek karar, birleşme işlemine doğrudan etki
edeceğinden, anılan karara karşı açılan davada verilen yürütmenin
durdurulmasına ilişkin bilginin, karardan haberdar olunduğu andan itibaren
en kısa süre içerisinde kamuya açıklanması ve yatırımcıların haberdar
edilmesinin sağlanması gerekmektedir.”
aa)
İçsel Bilginin Açıklanmasında Yükümlüler
İçsel
bilgilerin açıklanması yükümlülüğü, asıl olarak ihraççılara ait bir
yükümlülüktür. İhraççılar, içsel bilgiler ve bu bilgilere ilişkin daha önce
kamuya açıklanan hususlardaki değişiklikler ortaya çıktığında veya
öğrenildiğinde açıklamayı yapmalıdır. İhraççının bilgisi dışında öğrenilmesi
şartı ile söz konusu bilgilerin bir ihraççının toplam oy haklarının,
sermayesinin veya imtiyazlı paylarının %10’una sahip kişiler öğrenilmesi
halinde, ilgili kişiler için de açıklama yapma yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak
yasal düzenlemeler, esas sözleşme veya özel bir sözleşme gereğince içsel
bilgilere erişime sahip olan kişiye, içsel bilgiyi gizli tutma yükümlülüğü
getirmiş ise içsel bilgi yalnızca ihraççılar tarafından kamuya
açıklanabilecektir.
Bununla
beraber, Sermaye piyasası araçları borsada işlem gören ihraççılar ile borsada
işlem gören kira sertifikalarının fon kullanıcıları içsel bilgi açıklama
yükümlülüğü KAP aracılığı ile yerine getirilir. Sermaye piyasası araçları
borsada işlem görmeyen ihraççılar ile borsada işlem görmeyen kira
sertifikalarının fon kullanıcıları bakımından ise bu yükümlülük ilgili
kişilerin açıklamalarını Kurula göndermesi suretiyle yerine getirilir. (II-15.1
Sayılı Tebliğ m. 24/5)
b)
İçsel Bilgilerin Kamuya Açıklanmasının Ertelenmesi
Sermaye
Piyasası Kanunu madde 15’de “(2)Birinci fıkrada belirtilen bilgi,
olay ve gelişmelerin kamuya açıklanması, ilgili ihraççıya bildirimi, istisnai
hâllerde açıklamanın ertelenmesi veya açıklama yapılmamasına ilişkin usul ve
esaslar Kurulca belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Sermaye Piyasası
Kurulu’na bilginin ertelenmesi için yetki verilmiştir. Bu doğrultu da II-15.1
sayılı Özel Durumlar Tebliği’nde içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesine
dair düzenlemeler yapılmıştır.
Yukarıda
açıklandığı üzere; içsel bilginin açıklanması serbest piyasa ortamını
korumaktadır ancak bununla beraber bazen de ihraççı için olumsuz sonuçlar
doğurabilmektedir. II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği ile ihraççıların bu
olumsuz durumlardan korunması, içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesi
suretiyle sağlanmıştır. İhraççıların bu korumadan yararlanabilmesi için II-15.1
sayılı Tebliğin 6.maddesinde belirli şartlar öngörülmüştür. İlgili maddeye göre
“(1) İhraççı; sorumluluğu kendisine ait olmak üzere, meşru çıkarlarının
zarar görmemesi için içsel bilgilerin kamuya açıklanmasını, yatırımcıların
yanıltılmasına yol açmaması ve bu bilgilerin gizli tutulmasını sağlayabilecek
olması kaydıyla erteleyebilir.”
İhraççının
meşru çıkarlarının tehlikede olduğu hallere, sermaye piyasası araçlarının
değerini, fiyatını ve yatırım kararlarını etkileyebilecek yeni bir ürün, patent
veya icatın söz konusu olduğu haller örnek verilebilir. Bu gibi durumlarda,
ihraççı haklarını korumak için gerekli önlemleri alana kadar, içsel bilginin
açıklanmasını erteleyebilir. [4] Doktrinde finansal güçlük içerisindeki
şirketin kredi başvurusunda bulunmasının yatırımcılar tarafından duyulması
halinde şirketin daha büyük zarara girerek kredi alamayacak hale gelmesi
ihtimali bu duruma örnek olarak gösterilmiştir. [5] Doktrinde bu kanıya, Avrupa Birliği Piyasa Bozucu
Eylemeler Tüzüğü’nde bu durumun kamu yararının korunması amacıyla erteleme
imkanına ilişkin bir maddede ayrı bir erteleme sebebi olarak düzenlenmiş
olmasından yola çıkarak varılmıştır. (EU No 596/2014 sayılı PBE Tüzüğü mad
17/5)
İhraççıların
erteleme süresi boyunca, ertelenen bilgiler ile çelişen açıklamalar yapmamasıyla
“yatırımcıların yanıltılmasına yol açmama” şartı gerçekleşmiş olacaktır.
Son
şart olan ihraççıların içsel bilginin gizli tutulmasını sağlaması ise Özel
Durumlar Tebliği’nin 7.maddesinde içsel bilgilere erişimi olan kişilerin
listesini hazırlama ve bildirme yükümlülüğü ile bağlantılıdır. İlgili maddeye
göre; ihraççılar tarafından kendilerine bağlı olarak çalışan ve içsel bilgilere
düzenli erişimi olan kişiler Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK)’na bildirilir ve bu
bilgilerde değişiklik olduğunda, en geç iki iş günü içinde gerekli
güncellemeler yapılır. Bu bildirimler üzerine, ihraççılar bazında içsel
bilgilere erişimi olan kişiler listesi MKK tarafından saklanır ve talep üzerine
Kurula ve ilgili borsaya gönderilir. İdari sorumluluğu bulunan kişilerin de bu
madde kapsamında içsel bilgilere erişimi olan kişiler oldukları kabul edilir.
Tebliğ’in
11.maddesi kapsamında, açıklanması zorunlu tutulan başa bir husus, idari
sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişiler ile
ihraççının gerçek ya da tüzel kişi ana ortağı tarafından sermayeyi temsil eden
paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak
gerçekleştirilen tüm işlemlerin, işlemi yapan tarafından kamuya açıklanmasıdır.
Maddede sayılan kişilerin belirli miktarın üzerinde işlem gerçekleştirmesi,
kamuya açıklanmamış bir içsel bilginin varlığına işaret edebilmekte olup ilgili
madde ile kamuya açıklanmamış bir içsel bilgiden haksız bir şekilde ve önemli
tutarlarda menfaat temin edebilecek kişilerin sürekli bir piyasa gözetimi
altında tutulmaları sağlanmak istenmiştir. [6]
İçsel
bilgiyi ertelemeye neden olan haller ortadan kalktığı anda içsel bilgiyi
açıklama yükümlülüğü tekrar doğacaktır. Yükümlülüğün doğumu halinde yapılacak
açıklamada, erteleme kararı ve erteleme nedenleri de kamuya açıklanacaktır. Bu
konuya ilişkin KAP’ta yayınlanmış 11.10.2024 tarihli bir Özel Durumlar
Açıklaması şu şekildedir:
“Şirketimiz
Yönetim Kurulu … tarafından düzenlenen ihaleye katılmasına karar
verilmiştir.
…
Şirketimiz meşru çıkarların zarar görmemesi ve yatırımcılarımızın
yanıltılmasına yol açmaması adına bu bilgilerin gizli tutulmasının
sağlanabilecek olması hususları gözetilerek ve bilginin
gizliliğine ilişkin gerekli önlemleri almak
suretiyle, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (II-15.1) Özel Durumlar
Tebliği'nin "İçsel Bilgilerin Kamuya Açıklanmasının
Ertelenmesi" başlıklı 6 ncı maddesi kapsamında içsel bilginin
kamuya açıklanmasının ertelenmesine karar verilmiştir.
…yapılan
ihale …adına kazanılmıştır.
…Gelinen noktada; içsel
bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenme sebepleri ortadan kalktığından;
ilgili ihale sonucunda, söz konusu taşınmazın Şirketimiz tarafından satın
alındığı bilgisini pay sahiplerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunarız.” [7]
İhraççı
tarafından bir ihaleye, kamuya açıklanan son bilançodaki aktif toplamının %5
veya daha fazlası tutarında bir teklif verilmesinde ve bu aşamadan itibaren
önemli her aşamada kamuya açıklama yapılması gerekmektedir. [8] Ancak somut
olayda şirket erteleme kararı alarak bu yükümlülükten kurtulmaktadır. İhalenin
yapılmasıyla ise artık ortada meşru bir menfaat kalmadığından, Şirket ihalenin
yapılmasının üzerinden çok geçmeden erteleme kararını KAP aracılığı ile
paylaşmıştır.
İçsel bilginin açıklanması, açıklandığı üzere ertelenebilmektedir ancak bu durumda içsel bilgi açıklanamadığından içsel bilginin ortaya çıkış amacı olan piyasadaki rekabetçi ortam, eşitlik bozulmaktadır. Her ne kadar içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesi şartlarından biri olan “ihraççıların ertelemeden doğabilecek zararların sorumluluğunu kendi üstüne alması” yla bu durumun önüne geçilmeye çalışılmış olsa da bazı hallerde bu durumun yeterli olmayacağı öngörülerek belirli düzenlemeler yapılmıştır.
Örneğin,
II-22.1 Sayılı Geri Alınan Paylar Tebliği’nin “Geri alım ve satım işlemlerinin yapılamayacağı haller” başlıklı
10.maddesinde ortaklıkça açıklanması ertelenmiş içsel bilgiler olması
durumunda, bu Tebliğ kapsamında herhangi bir geri alım veya satım işlemi
yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bu duruma
istisna getiren haller de ayrıca aynı tebliğin 17.maddesinde sayılmıştır. Bu
düzenlemeyle hem ihraççının menfaati korunmuş hem de ihraççının bu korumadan kötü
niyetli bir şekilde yararlanarak piyasadaki eşit ortamı bozacak biçimde hareket
etmesinin önüne geçilmiştir.
3. Sonuç:
Sermaye
Piyasası Kanununda, ihraççılara ve ilgili diğer kişilere sermaye piyasasını
etkileyebilecek nitelikte olaylardan olan içsel bilgiyi açıklama yükümlülüğü
getirilmiştir. Ancak içsel bilginin açıklanması bazen ihraççıların
menfaatlerine zarar vermektedir, bu nedenle de II-15.1 sayılı Özel Durumlar
Tebliği’nde içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenmesine dair düzenlemeler
yapılmıştır. Bu şartlar ihraççıların, ertelemeden doğabilecek zararların
sorumluluğunu kendi üstüne alması; yatırımcıları yanılmasına neden olamayacak
şekilde hareket etmeleri, içsel bilginin gizli tutulmasını sağlayabilecek
olmasıdır. Bu düzenlemeler doğrultusunda piyasadaki tüm katılımcıların eşit şartlarda
piyasada bulunabilmesi ve bunun sonucunda piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin,
istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi sağlanmış olacaktır. İçsel
bilgi açıklama yükümlülüğünün yerine getirilmediği takdirde çeşitli koşullara
göre SPK’da idari ve cezai yaptırımlar uygulanacaktır.
Stj.
Av. Duygu Yaren Yıldırım
Kaynakça:
1.
Sermaye
Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s.4
2.
Sermaye
Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 10-18
3.
Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 12
4. Sermaye
Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi, s. 19
5. Yanlı,
s. 268
6.
Aksu Ergün, Hanife, Sermaye Piyasası Hukukunda İçsel Bilgi Kavramına İlişkin
Kamusal Müdahale Sistemleri: Avrupa Birliği ve Türkiye Karşılaştırmalı, s. 181
7. https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1204664
8. Sermaye Piyasası Kurulu Özel Durumlar Rehberi,
s. 20