1-MARKA
TESCİL KORUMASININ KAPSAMI
SMK’da
markanın; bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin
mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine
sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek
şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler,
şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının
biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabileceği düzenlenmiştir. Markanın
tescilsiz kullanımı mümkünse de marka koruması tescille elde edilir.
Marka
tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibi tarafından kullanılabilir. Bu
kapsamda marka sahibinin marka üzerinde tasarrufta bulunma, markayı kullanma,
tescilli markası ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren
mal veya hizmetlerde kullanılmasının önlenmesini talep etme, tescilli marka ile
aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı
veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli
marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan
herhangi bir işaretin kullanılmasının önlenmesini talep etme, aynı, benzer veya
farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı
veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın
itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya
ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir
sebep olmaksızın kullanılmasının önlenmesini talep etme, markayı rehin hakkı
konusu etme, markayı teminat olarak gösterebilme, markayı lisans sözleşmesine
konu etme hakkına sahiptir. Marka sahibinin tescilden doğan hakları sınırlı
sayı ilkesine tabi olmayıp, anılan haklar dışında haklar da bulunmaktadır.
SMK md. 22’de yer alan
açık düzenleme gereğince marka, tescil edilmesinin ardından sicilde
yayımlanır ve marka sahibine 10 yıl süre ile koruma sağlar. Tescil edilen
marka, marka sahibi tarafından talep edildiği takdirde her 10 yılda bir
yenilenebilir. Yenileme talebi, koruma süresinin bitiminden önceki 6 ay içinde
usulüne uygun olarak ve harçları yatırılarak yapılmalıdır. Süresi içerisinde
talepte bulunulmazsa koruma süresinin sona ermesinden itibaren altı ay içinde
ek ücret ödenerek yenileme yapılabilir.
Marka sahibi, süresi
içinde ve mevzuata uygun şekilde yenilenme talebinde bulunmazsa marka,
kendiliğinden sona erer.
SMK m. 6/8 hükmü,
tescilli marka sahibine koruma süresi sona erdikten sonra da markasını
kullanmaya devam ediyor olması şartıyla iki yıl süreyle daha koruma
sağlamaktadır. Bu hükümde markaların kullanılıyor olması durumunda itiraz
edilebileceği kaleme alınmıştır. Bu kapsamda koruma süresi dolan ancak fiilen
kullanılmaya devam edilen bir markanın önceki tescile dayalı olarak
itirazlarının reddine karar verilebilecektir.
2-MARKA HUKUKUNDA MÜKTESEP HAK KOŞULLARI
Marka tescilinin
sağladığı korumada öncelik ilkesi bulunmaktadır. Öncelik ilkesi gereğince bir
markanın bir mal veya hizmeti, tescili esnasında tescil edilmiş veya tescil
başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı diğer mal veya hizmetlerden ayırt
etmesi şartıyla, önceki marka diğerine tercih olunur. Müktesep hak ise önceki
tarihli marka tescil sahibinin tescilden kaynaklanan haklarının kullanılması
noktasında getirilen kısıtlamalardan biridir. Müktesep hak ilkesi gereğince,
bazı koşullarda bir işletmeye ait önceki marka, bu işletmenin daha sonraki
marka başvuruları için kazanılmış hak teşkil eder.
Yargıtay’ın istikrarlı
uygulaması sonucunda içtihat olarak yerleşen ilkelere göre; müktesep hakkın
uygulama alanı bulması için; önceki tarihli marka ile sonraki tarihli
markaların benzer olması, markaların kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının
aynı olması ve önceki tarihli markanın çekişme konusu olmaktan çıkmış olmasının
sağlanması gerekir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/2238 E. 2022/4585 K.
Sayılı Kararı [2];
“Davacı vekili, müvekkili şirketin "crystal", "her
damlası kristal","kristal", "kristal 1938",
"kristal anatolia", "kristal dolgun güçlü lezzet",
"kristal extra virgin natural sızma zeytinyağı şekil", "kristal
extra virgin naturel sızma zeytinyağı şekil", "kristal fındık yağı
şekil", "kristal kaliteli türk zeytinyağı", "kristal kanola
yağı şekil", "kristal natürel sizma", "kristal ria",
"kristal riviera", "kristal türkiye nin ilk zeytinyağı
markası!.. şekil", "kristal vapurlu yağ", "kristal yumuşak
doğal lezzet", "kristal yılların geleneği", "kristal
çamaşir", "kristal şekil", "sofra",
"soframar", ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu
markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki
"KRİSTAL SOFRA" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı
Kuruma başvurduğunu, 2015/76040 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince
yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa
tescili istenen “kristal sofra” ibaresinin müvekkilinin tescilli “kristal”
markası ve aynı ibareli seri markaları ile birebir aynı olmasının yanı sıra
tescil edilmek istenen mal ve hizmetlerin de müvekkilinin markasının kapsadığı
mal ve hizmetlerle aynı ve bağlantılı olduklarını, başvurunun da asli unsurunun
“kristal” kelimesi olduğunu, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin mevcut
bulunduğunu, başvurunun müvekkili markalarının serisi olarak algılanacağını ve
tescili halinde müvekkili markalarının ayırt ediciliği zedeleneceği gibi
davalının haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek YİDK'in 2017-M-5341 sayılı
kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar
verilmesini talep etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı gerçek kişiye, koruma
süresi dolan ve yenilememe nedeniyle hükümden düşen 2003/37272 sayılı
markasını, 01.01.2014 ile bu davaya konu başvurunun yapıldığı 17.09.2015
tarihleri arasında fiilen ciddi surette kullandığını ispata yönelik delillerini
sunması için süre verilmiş ve sunulan 8 adet ürün görseli üzerindeki ambalaj ve
katalog tarihlerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, bu tarihlerin
ispatına yönelik ayrıca bir delil sunulmadığı, sunulan görsellerin beşinin
dairenin önceki kararında hüküm altına alınan "zeytin, zeytin
ezmeleri" mallarına ilişkin olmayıp, turşu ürününe ilişkin olduğu, sunulan
delillerle davalı gerçek kişinin 2003/37272 sayılı markasını 01.01.2014 ile
17.09.2015 tarihleri arasında fiilen ve ciddi surette kullanmaya devam ettiğini
ispat edemediği ve bu itibarla başvuru üzerinde müktesep hakkının bulunmadığı,
sunulan delillerin, uyulan bozma ilamında belirtilen tarihler arasında markanın
ciddi surette kullanıldığını ispata da yeterli bulunmadığı, başkaca bir delile
de dayanılmadığı gerekçesiyle ayrıca bir bilirkişi incelemesine gerek
görülmeden dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları
arasında, başvuru kapsamındaki malların tamamı yönünden 556 sayılı KHK'nın
8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğuna ilişkin
dairenin önceki tespiti de bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden
davanın kabulü ile YİDK'nın 30.06.2017 tarih 2017-M-5341 sayılı kararının
iptaline, davalı ... adına tescilli 2015/76040 sayılı "Kristal Sofra"
ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek
gerekmiştir.” şeklindedir.
Yargıtay’ın yerleşik
uygulaması ile de görüldüğü üzere; koruma süresi dolan marka bakımından
kullanım ispatı koşulunun sağlanması sureti ile iki yıl süreyle daha koruma
sağlamaktadır. Kullanım ispatı bakımından markaların mal ve hizmet sınırları
ile fiili kullanım durumu değerlendirilecektir. Ayrıca TMK md. 2 uyarınca
dürüstlük kuralı ilkesi de gözetilerek, tescil süresinin bitiminden sonraki
koruma hususunda karar verilecektir.
3-SONUÇ
Marka tescili, marka
sahibine markası üzerinde tasarruf etme ve bunun yanı sıra birçok hak sağlasa
da; tescil süresinin bitiminden itibaren marka kullanımının ispatı koşulunun
sağlanması ile 2 yıllık bir koruma süresi düzenlenmiştir. Müktesep hak kapsamında
nitelendirilebilecek bu 2 yıllık süredeki koruma hususunda kullanım ispatı ve
dürüstlük kuralları dikkate alınacaktır.
Av. Merve Hilal Menteş
Kaynakça:
1. Sınai Mülkiyet Kanunu
2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/2238 E. 2022/4585 K.
Sayılı Kararı
3. SULUK, Cahit, KARASU, Rauf ve NAL, Temel, Fikri Mülkiyet Hukuku