I. GİRİŞ
Türkiye`deki turizm tesislerinde
konaklayan İngiliz ve İskoç turistlerin, konaklamaları esnasında hastalık ve
kaza gibi sebeplerle zarar gördükleri iddiası ile Birleşik Krallık`a
döndüklerinde açtıkları tazminat davaları (personal
injury claims) reklamasyon davaları olarak bilinmektedir. İngiltere`de bu
davalar, 2018 tarihli Paket Seyahat ve
Bağlantılı Seyahat Düzenlemeleri Yönetmeliği (The Package Travel and Linked Travel Arrangements Regulations 2018)
uyarınca turistleri paket tur ile Türkiye`ye getiren İngiliz tur operatörlerine
karşı açılmaktadır. [1] Yargılamanın İngiliz mahkemeleri nezdinde İngiliz
hukukuna tabi şekilde yürütüldüğü bu davalarda, tesisin sahibi olan Türk turizm
şirketleri davaya taraf değildir. Ancak yargılama sürerken sulh yoluyla veya
yargılama sonucunda mahkeme kararı ile tazminat ödenmesi halinde, tur
operatörlerinin ödedikleri tazminatları Türkiye`deki tesisi işleten şirkete
rücu ederek kesintiler yoluyla tahsil ettiği bilinmektedir. [2]
Esasen farklı ülkelerden gelen
turistlerin de benzer şikayetler ile tur operatörlerine veya doğrudan otellere
başvurarak taleplerde bulunması mümkündür. Ancak Birleşik Krallık haricindeki
ülkelerde bu taleplerin yargıya taşınması daha seyrek görülmektedir. Bunun
sebepleri tartışılmaya muhtaç olmakla birlikte, İngiltere`de turizm tatil
davalarının (holiday claims) 2013
yılından itibaren hızla arttığı, bu alanda iş üretmek isteyen aracı firmaların
turistlere yönelik agresif reklam kampanyaları yürüttüğü ve zamanla yasal
başvuruların artışını gören hukuk firmalarının başarı temelli ücretlendirme teklifleri
(no win, no fee) ile bu alanda uzmanlaşma
yoluna gittikleri gözlemlenmiştir. Bu durum, aynı zamanda, İngiltere`de asılsız
hastalık iddialarının da hızla artması (holiday
sickness scams) sonucunu doğurmuştur. [3] Asılsız taleplerin sayısının
yüksekliği, resmî kurumları hareket geçirerek çeşitli düzenlemeler yapmaya ve
yaptırımlar uygulamaya yönlendirmiştir. Bu doğrultuda, 2018 yılında yargılama
giderlerine ilişkin reform yapılarak davacının yaptığı giderleri ancak bir sabit
bir oranda geri almasını sağlayacak yeni bir rejim (fixed recoverable costs regime) getirilmiştir. [4] Bu değişiklik,
davacı taraf avukatlık ücretleri başta olmak üzere yüksek yargılama giderlerinin, tur operatörlerini talep haksız olsa dahi
uyuşmazlığı davaya gitmeden sulh yolu ile çözmeye sevk ettiği görüşüne
dayanmaktadır. [5] Bu sebeple davacının davayı kazandığı takdirde hak
kazanacağı yargılama giderlerini sınırlandırılarak, tur operatörlerine haklı
olduklarını düşündükleri şikâyetleri dava yoluna götürmek imkânı tanınmak
istenmiştir. 2023 yılı Ekim ayında yapılan ikinci bir reform ile söz konusu
gider rejimi genişletilmekte ve yeni sınırlamalar getirilmektedir. [6] Reformların
yanı sıra, İngiltere ve Galler`deki avukatlık faaliyetlerini düzenleyici ve
denetleyici kurum olan Avukatlar Düzenleme Kurumu (Solicitors Regulation Authority), 2019 yılında tatil davaları
konusunda (özellikle bu iddiaların doğruluğunun teyit edilmesi hususunda) belirli
süreçler tanımlamış ve davacı taraf avukatlarını bu süreçleri takip etmek ve
etik kurallara uymakla yükümlü kılmıştır. [7]
Türkiye`deki reklamasyon
davaları, geçtiğimiz yıllarda birbirine takip eden turizm dönemlerinde Antalya
bölgesinde görülen toplu vakalar ile kamuoyunun dikkatini çekmiştir. [8] Bu
toplu vakalar ile ilgili olayların basında duyulması ile eşzamanlı avukatlar
yetkilendirilmiş ve İngiltere`de yasal süreçler başlatılmıştır. [9]
İngiltere`deki yargılama süreçleri ile yargı kararlarının bilinmesi ve bunlara
ilişkin güncel gelişmelerin takip edilmesi, İngiliz turist sayısının yüksek
olduğu Muğla ve Antalya bölgesindeki turizm tesisleri başta olmak üzere Türk
turizm sektörü bakımından önem taşımaktadır.
Reklamasyon davaları sınır ötesi uyuşmazlıklar olduğundan, yargılama
sürecindeki başarı hem Türkiye`deki delil toplama süreçlerinin, hem de
İngiltere`deki yasal süreçlerin eksiksiz yürütülmesine bağlıdır. Dava
stratejisi, mevcut dosyadaki delil durumuna bakılarak, İngiltere`de yasal
süreçler ile ilgili bilgiler ışığında oluşturulacaktır.
Bu kapsamda, işbu yazıda Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi`nin TUI UK Ltd v. Griffiths davasında verdiği güncel karar incelenecektir. [10] Öncelikle yazının ilk kısmında İngiliz hukuk yargılamasında ispat yükü ve ikinci kısmında ise uzman delilinin yargılamadaki rolü kısaca açıklanacaktır. Üçüncü kısımda, Yüksek Mahkeme`nin kararına konu davanın özetine yer verilecek ve dördüncü kısımda Yüksek Mahkeme`nin kararı özetlenecektir. Son kısımda kararın değerlendirilmesine ve bundan sonraki süreçlere etkisine ilişkin görüşlere yer verilecektir.
II. İNGİLİZ
USUL HUKUKU VE İÇTİHAT HUKUKU UYARINCA REKLAMASYON DAVALARINDA İSPAT
İngiltere`deki hukuk davalarında ispat yükümlülüğü, “olasılıklar dengesi”ne (balance of probabilities) dayanır. Buna
göre, hâkimin
öne sürülen her iddianın doğruluğuna tamamen ikna olması şartı yoktur. Davacının
iddiası inandırıcı görünüyorsa hâkim, ortaya konan delillere ve başvuru
sahibinin ifadelerinin doğruluğuna dayanarak kararını verir. Bu sebeple de bu ispat standardı, karşılanması zor olmayan,
düşük bir ispat standardı kabul edilmektedir.
Reklamasyon davalarındaki ispat
standardının belirlenmesinde genel ilkelerin yanı sıra içtihatlar da
belirleyici olmaktadır. Temyiz Mahkemesi`nin (Court of Appeal) Wood v TUI Travel plc t/a First Choice [2017] EWCA Civ 11 kararında,
davacının sadece iddia edilen hastalığın niteliğini kanıtlamakla kalmaması,
aynı zamanda bu hastalık için diğer tüm olası açıklamaları da dışlaması
gerektiğine hükmedilmiştir. Buna göre, hastalık olgusu tek başına illiyet
bağını kanıtlamak için yeterli olmayacaktır.
Bu ispat standardının, reklamasyon davalarındaki görünümü şu şekilde olmaktadır: Örneğin hastalık iddiasının bulunduğu bir davada, davacı konaklama süresi içinde hastalandığını ve bu hastalığa otelde yediği veya içtiği gıdaların sebep olduğunu kanıtlanmalıdır. Hastalık olgusunun kanıtlanması çoğu durumda tıbbi kayıtlar (bu olmadığı takdirde davacının semptomlarına ilişkin beyanlarına da bakılabilmektedir) ile yapılmaktadır. Davacının konaklaması esnasında hastalandığının tespiti için, tıbbi kaydın (semptomların) tarihi ve kuluçka süreleri dikkat alınmaktadır. Hastalık olgusunun kanıtlandığı durumlarda, hâkim tarafından hastalığın alternatif bir kaynağı olup olmadığına bakılacaktır. Davacı, hastalığın otelde tükettiği kontamine gıda ürünlerinden kaynaklandığını ve bu sebeple otelin kusuru sonucunda hastalandığını ileri sürmektedir. Davalı ise davacının semptomlarının, davalının kendisinin veya otelin hiçbir kusuru olmaksızın ortaya çıkabilecek birçok olası nedeni olduğunu savunmaktadır. Bu doğrultuda davalının yapacağı olası savunma, kontamine gıda ürünlerinin alternatif bir kaynağı olduğuna ilişkin müspet delil (positive evidence) göstermek olacaktır. Hâkim, diğer alternatif açıklamaları değerlendirdiğinde, olasılıklar dengesinde davacının kontamine gıda ürününü otelde tükettiğine kanaat getirir ise davanın kabulüne karar verecektir.
III. İNGİLİZ
HUKUKUNDA UZMAN DELİLİ
Uzman delili,
yargılamada uzmanlık dâhilindeki konularla ilgili olarak mahkemenin
aydınlatılmasını amaçlamaktadır. Bu kapsamda, uzman, davanın adil bir şekilde
ele alınıp ilerletilmesine ve tarafların uyuşmazlıklarının çözülmesine yardım
etmektir. Bu bakımdan uzman delili, yargılamada ispatı gereken vakıaların ispat
aracı olarak ele alınmakta ve bir delil olarak kabul edilmektedir. [11]
Uzman delili İngiliz
Usul Kuralları (Civil Procedural Rules)
35`inci maddede düzenlenmiştir. Tarafların hukuk yargılamasında uzman deliline
dayanmak için mahkemenin iznini alması gerekmektedir. Mahkemenin izni olmadıkça
taraflar uzman deliline başvuramaz ve mahkeme de uzman deliline başvuru izni
verirken, uyuşmazlığın çözümü bakımından koşulların gerektirdiği kadarıyla
uzman delilini sınırlayabilir. Bu düzenlemeler kapsamında, hâkim uzman delile
başvuru ve yargılamada kullanımı bakımından belirleyici yetkilere sahiptir.
Uzman raporunun içeriği ve taşıması gerekli unsurlar
CPR 35`inci maddede düzenlenmiştir. Reklamasyon davalarında uzman delili, taraflarca tıp doktorları (pratisyen hekim) veya uzman doktorlardan
(enfeksiyon hastalıkları ve mikrobiyoloji) alınan, illiyet bağının
değerlendirildiği raporlar olmaktadır.
İşbu yazıya konu Yüksek Mahkeme kararı, karşı tarafça uzman deliline dayanılmadığı ve
uzman çapraz sorguya alınmadığı için çekişmeli olmadığı kabul edilen bir uzman raporunun
(uncontroverted expert report) karar verirken hâkimi bağlayıp bağlamadığı ve
bunun sonucu olarak da hâkimin uzman raporundan farklı şekilde karar verip
veremeyeceğine odaklanmaktadır.
IV. YÜKSEK
MAHKEMENİN KARARINA KONU DAVANIN ÖZETİ
Yüksek Mahkeme`ye başvuruda bulunan davacı, davalı tur operatöründen Türkiye`deki bir tesiste konaklamak için her şey dâhil
bir tatil satın almıştır. Bu tatil sırasında, otelde tükettiği kontamine
yiyecek ve içecekler sebebiyle hastalandığı iddiası ile davalı aleyhine 1992
tarihli Paket Seyahat, Paket Tatil ve Paket Tur Yönetmeliği uyarınca sözleşmenin
ihlaline dayanarak dava açmıştır.
Hastalığın meydana geldiği hususunda tartışma
bulunmamaktadır. Davacı Türkiye'de hastaneye yatırılmıştır ve devam eden semptomlarına
ilişkin kanıtları hâkim tarafından kabul edilmiştir. Burada konu illiyet bağında, özellikle de
hastalığa neden olan kontamine gıdanın davalının konakladığı tesiste mi, yoksa
başka bir yerde mi tüketildiği üzerinde toplanmaktadır.
Davacı, mikrobiyoloji uzmanının illiyet bağı
konusundaki uzman raporuna dayanmıştır. Uzman, hastalığının otelde tüketilen
yiyecek ve içeceklerden kaynaklandığı görüşündedir. Davalı, yargılamanın
ilk aşamasında biri mikrobiyoloji uzmanı, diğer gastroenteroloji uzmanı iki
uzman raporuna dayanacağını belirtmiş ise de mikrobiyoloji uzman raporuna
dayanmaktan vazgeçmiş, gastroenteroloji uzman raporuna dayanmak için ise
gerekli işlemleri süresinde yerine getirmemiştir. Bunun sonucunda davadaki
illiyet bağına ilişkin tek uzman delili, davacının mikrobiyoloji uzmanından
aldığı rapor ve bu rapora ilişkin davalı tarafından İngiliz Usul Kanunları 35.6`ncı
maddesi uyarınca yönetilen sorulara yine uzman doktorun verdiği cevaplardır.
Davalı, davacının uzman tanığını duruşmaya çağırmasını
talep etmediği gibi, uzman raporundaki
analize ve varılan sonuca itiraz edeceğini duruşmadan önceki öğleden sonra
yaptığı savunmaya (skeleton argument)
kadar bildirmemiştir.
Dava, Yerel Mahkeme (County
Court) tarafından reddedilmiştir çünkü hâkim davalının duruşmadaki
beyanlarında (submissions) uzman raporu
hakkında yaptığı itirazları yerinde bulmuş ve kabul etmiştir. Mahkeme, dosyada
mübrez uzman raporunun, olasılıklar dengesine göre hastalığının otelde
tüketilen yiyecek ve içeceklerden kaynaklanmış olma ihtimalinin daha yüksek
olduğunu ispatlayamadığına karar vermiştir.
Adalet Yüksek Mahkemesi (High Court) itiraz üzerine bu kararı bozmuştur. Temyiz Mahkemesi'ne (Court of Appeal) yapılan temyiz başvurusunda Adalet Yüksek Mahkemesi kararı bozulmuştur. Davacı, Yüksek Mahkeme'ye temyiz başvurusunda bulunmuştur. [12]
Davacının başvurusunda, bir tarafın kendi delilini sunma
ve uzmanı çapraz sorguya alma yoluyla diğer tarafın uzman deliline itirazlarını
sunmadığı takdirde, daha sonra diğer tarafın uzman delilini çürütmesinin mümkün
olmaması gerektiğini ileri sürülmüştür.
V. YÜKSEK MAHKEMENİN ADİL
YARGILAMA YAPILMADIĞINA İLİŞKİN KARARI
Davacının dosyaya sunduğu uzman raporundaki değerlendirmelerin
itirazlara açık olduğu Yüksek Mahkeme tarafından da kabul edilmiştir. Yüksek
Mahkemeye göre davadaki temel nokta, söz konusu bilirkişi raporunun kanıtı
olmayan bir görüş beyanı (ipse dixit)
olmamasıdır. Bu şekilde Yüksek Mahkeme, herhangi bir uzman raporunda geçerli
bir akıl yürütme (reasoning)
olmasının önem taşıdığını vurgulamıştır. Uzman raporu, akıl yürütme içermeyen,
kanıtı olmayan bir görüş beyanı olduğu takdirde yeterli olmayacaktır.
Yüksek Mahkeme tarafından 1893
tarihli Browne v Dunn davasında kabul edilen ve bu içtihat yoluyla taraf
hakimiyeti (adversarial) sistemine
dayanan İngiliz yargılamasında yerleşik hale gelen genel ilkeye dayanılmıştır.
Bu ilkeye göre bir taraf, diğer tarafın sunduğu tanık deliline itiraz edecek
ise bu tanığı çapraz sorguya tabi tutmalıdır. Aksi takdirde, bu tanığın ifadesine
itiraz edemeyecektir.
Yüksek Mahkeme, bu doğrultuda, davalının uzman raporuna
yönelik itirazlarını çapraz sorgu yapmaksızın, duruşma sırasındaki beyanlarında
ileri sürmesini ve yerel mahkemenin bu itirazlara dayanarak davanın reddine
karar vermesini adil bulmamıştır. Yerel Mahkemenin mevcut deliller
doğrultusunda, davacının sunduğu olguları kabul etmesi ve davanın kabulüne
karar vermesi gerekir iken, davanın reddine karar vermesi sebebiyle adil
yargılama yapılmadığına hükmetmiştir. [13]
Buna göre, bir tarafın duruşmadaki beyanında karşı
çıkacağı uzman deliline, çapraz sorguda da karşı çıkması gerekmektedir. Mahkemeye
göre bu kuralın amacı, yargılamanın adil olmasını sağlamak ve eleştirilen
delili ortaya koyan taraf da dâhil olmak taraflar bakımından yargılamanın
adilliğini korumaktır. Bu şekilde,
raporuna itiraz edilen uzman tanığın da itirazlara ilişkin kendini
savunması mümkün olacak ve kendisine yöneltilen itirazları giderme imkânı
tanınacaktır çünkü çapraz sorgu, uzmana raporu açıklama fırsatı vermektedir. Bu
şekilde, hâkim de tüm delilleri doğru bir şekilde değerlendirmesi ve adaleti
sağlaması mümkün olacaktır. Bu kural sadece uzman tanığı (uzman raporu delili)
için değil, olgu tanığı (tanık beyanı delili) için de geçerli olacaktır.
Bununla birlikte, Yüksek Mahkeme bu kuralın katı bir
şekilde uygulanmaması gerektiğine hükmetmiştir. Bu sebeple bu kurala 7 istisna
öngörmüş ve bu durumlarda yargılamanın gerekliliklerinin kuralın uygulanmasını
sınırlayabileceğini ve kuralın uygulanmayabileceğini belirtmiştir: [14]
İlki, özellikle karmaşık bir davada, bir tanığa inanmamak
için olası her nedenin tanığa sorulmasını beklemek orantısız ve gerçekçi
olmayacaktır. İkincil veya önemsiz konunun cevaplaması veya açıklaması için
tanığa cevap imkânı tanınması gerekmeyecektir.
İkincisi, delil açıkça inanılmazsa ve açıklama fırsatı
hiçbir fark yaratmayacaksa, örneğin mevcut belgeler durumu şüpheye yer bırakmayacak
şekilde ortaya koyuyorsa kural uygulanmayabilecektir.
Üçüncüsü, destekleyecek herhangi bir gerekçe olmaksızın kanıtı
olmayan bir görüş beyanına (ipse dixit)
itiraz edilmesi gerekmez. Ancak, mevcut dava olduğu gibi uzman raporunda olduğu
gibi, yetersiz ve eleştiriye açık görünen akıl yürütme, kanıtı olmayan bir görüş beyanı ile aynı şey
değildir.
Dördüncüsü, uzman raporunda bariz bir hata olması
durumunda kural uygulanmayabilecektir.
Beşincisi, bir tanık beyanı veya uzman raporu yanlış veya
eksik ve temelsiz varsayımlara dayandığında bu kural uygulanmayabilecektir.
Altıncısı, bir uzmana yargılama esnasında eleştiri ve itirazlar
cevap vermesi için yeterli fırsat verilmiş olabilir - örneğin, İngiliz Usul
Kuralları 35`inci Kısım Soruları (Part 35
Questions) kapsamında yeterli ayrıntıda sorular sorulmuş ve tatmin edici
cevaplar verilmemişse uzmanın çapraz sorguya çağrılması gerekmeyebilecektir.
Yedincisi, İngiliz Usul Kuralları Uygulama Yönetmeliği (CPR Practice Directions) 35'inci
kısımdaki gerekliliklerine uyulmaması bir başka istisna olabilecektir.
VI. YÜKSEK MAHKEMENİN KARARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Karara getiren temel eleştiri, davacının
uzman raporunda eksiklerin bulunduğu durumda, davalının bu eksiklere ilişkin
yapacağı itirazların aslında davacıya bu eksikleri gidermesi için fırsat
tanıyacağı, bu sebeple de davalıdan eksiksiz ve yetersiz uzman deliline itiraz
etmesini istemenin ispat yüküne aykırı göründüğüdür. Bu görüşe göre, ispat
yükünün davacıya ait olmasına rağmen, bu karar davalıya olgusal temele veya
uzman deliline itiraz etme konusunda daha doğrudan olma zorunluluğu
getirmektedir. [14] Bu eleştiri karşısındaki karşıt görüş, Yüksek Mahkemenin
kararı ile ispat yükünün yer değiştirmediği ancak adil yargılama ilkesine
üstünlük tanındığı, bu ilkenin taraf hakimiyetine dayalı İngiliz hukuk
sisteminin temeli olduğu ve taraflara açıklama ve iddialarını savunma imkânı
verilmesinin yerinde olduğunu savunmaktadır. [15]
Bu karar, reklamasyon
davalarındaki dava stratejilerini etkileyecektir. Yüksek Mahkemenin genel
kurala vurgu yapması ve istisnaları sınırlı tutması sebebiyle esasen
istisnalara dayanarak bir dava stratejisi kurulmasının riskli olacağı değerlendirilmektedir.
[16] Ancak karar tarihinden birkaç gün sonra yapılan bir duruşmadan duruşma
avukatının (barrister) aktardığı tartışmalar,
uzmanlara yöneltilen 35`inci Kısım
Soruları yoluyla uzman raporuna itirazların sunulması yolunun tercih
edilebileceğini göstermektedir. [17]
Ayrıca kararın yargılama
süreçlerine etkisi olacaktır. Örneğin mahkemelerin tarafların ayrı ayrı rapor
almasından ise tarafların uzmanlarının yazacağı ortak bir rapor alınması yönünde
karar verme eğiliminde olacağı düşünülmektedir. [18]
Av. Erse Kahraman
Kaynakça:
1. İngiltere`deki paket seyahat düzenlemelerinin kökeni
1960`lara kadar gitmekle birlikte bu alandaki temel düzenleme 1992 tarihli Paket
Seyahat, Paket Tatil ve Paket Tur Yönetmeliği
(The Package Travel, Package
Holidays & Package Tour Regulations 1992) olmuş, daha sonra 2015
tarihli AB Direktifi doğrultusunda bu yönetmelik güncellenmiştir ve mevcut
davalara 2018 tarihli yeni yönetmelik uygulanmaktadır. https://www.abtot.com/regulation/
2. https://www.turizmguncel.com/haber/tui-otellerden-yuz-binlerce-pound-para-kesiyor
3. https://www.theguardian.com/travel/2017/jul/31/why-brits-got-the-bug-for-holiday-sickness-scams
4. https://www.gov.uk/government/news/new-curbs-on-bogus-holiday-sickness-claims
6. https://www.justice.gov.uk/__data/assets/pdf_file/0011/177644/frc-public-notice-updated.pdf , https://www.lawgazette.co.uk/news/injury-lawyers-fight-fixed-costs-reforms-through-the-courts/5117040.article
7. https://www.sra.org.uk/solicitors/guidance/holiday-sickness-claims/
8. https://gazeteoksijen.com/dunya/antalyadaki-5-yildizli-otelden-ingiliz-turistlerin-hastalik-iddialarina-cevap-bedava-tatil-pesindeler-164151 https://artigercek.com/dunya/daily-mail-kemerdeki-rixos-sungate-otelinde-gidadan-zehirlenen-turistler-dava-254549h#google_vignette
9. https://www.irwinmitchell.com/news-and-insights/newsandmedia/2022/august/lawyers-investigate-after-dozens-of-people-fall-ill-at-turkish-resort , https://www.irwinmitchell.com/news-and-insights/newsandmedia/2023/june/more-than-130-holidaymakers-including-over-50-children-who-fell-ill-at-rixos-sungate-in-turkey
10. https://www.supremecourt.uk/cases/uksc-2021-0208.html
11. Selçuk, S.
(2020) “İngiliz Hukukunda Uzman Delili”. Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, Cilt: 8
Sayı: 15, s. 105-137
12. Yerel mahkemenin kararına yapılan itirazlar sonucunda yüksek
mahkeme kararlarının kısa bir özeti için: https://ajh-advocacy.co.uk/griffiths-v-tui-the-appeal-trilogy/
13. https://www.linkedin.com/pulse/when-litigation-strategy-takes-holiday-griffiths-v-tui-a0z1e/
15. https://www.falcon-chambers.com/publications/articles/griffiths-v-tui-uk-ltd-2023-uksc-48
17. https://www.9sjs.com/news/hot-on-the-heels-of-griffiths-v-tui/